Kyoto'ya uygun asfalt teknolojisiyle Avrupa'nın en büyük tesisine girdi

Kyoto'ya uygun asfalt teknolojisiyle Avrupa'nın en büyük tesisine girdi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

BURSA - Simge Challerger adını verdiklerini agrega (mıcır) hazırlama sistemiyle "Kyoto Protokolü"ne uygun asfalt üretme teknolojisi geliştiren iki firmadan biri olan Simge Grup, şimdi de sökülen asfaltın yeniden ekonomiye kazandırılmasını sağlamak amacıyla geri dönüşüm sistemi geliştiriyor. Projesini onaylatmak üzere TÜBİTAK'a gönderen grubun mimarı ve yönetim kurulu başkanı Nezir Gencer, ilk kez 1994'te imal ettikleri Simge Challenger'ı daha da geliştirerek yüzde 40-60 daha az enerji harcayan ve karbondioksit salımını en aza indirgeyen bir hale getirdiklerini söyledi. Gencer, "Tesimiz Avrupa normlarında uygulanan testlerden başarı ile geçti. Simge Challenger, Almanya'dan bir firma tarafından geliştirilen daha alt sıcaklıklarda asfalt üretme imkanı veren sistemle birlikte dünyada 'Kyoto Protokolü' şartlarına uygun asfalt üretimi yapma imkanı veren iki teknolojiden biri" dedi. Uçakların havaya bıraktığı karbondioksit miktarına dikkat çekilirken, asfalt tesislerinin ne kadar yakıt kullandığıyla kimsenin ilgelenmediğini vurgulayan Gencer, "Oysa dünyada uçak sayısı kadar asfalt plenti var" diyerek konunun önemine dikkat çekti. 200 milyon dolarlık ihracat hedefi Nezir Gencer, üretilen tüm Challenger'ların yurtiçinde satıldığını kaydederek, ihracat konusunda Almanya ve Rusya ile görüşmelerin sürdüğünü kaydetti. İlk asfalt plenti ihracatını 2001 yılında Irak'a gerçekleştirdiklerini anlatan Gencer, daha sonraki yıllarda Sudan, Yemen, Yunanistan, Kırgızistan, Kazakistan, Türkmenistan, Belarus ve Ukrayna gibi ülkelere de ihracat yapmış. Geçen yıl 10 milyon dolarlık ihracat yapan şirket, bu tutarı 5 yılda 200 milyon dolara çıkarmayı hedefliyor. Gencer, "Bir makineyi ilk seferde en mükemmel şekilde yaptım diyen yalan söyler. Ürettiğimiz üründe yer yer hatalarımız oldu. Ancak geliştirmeyi hep sürdürdük. Dışarıda başarılı olmak istiyorsak kendi ürünümüze sahip çıkmalıyız. Avrupa'da kalite her geçen gün geriye gidiyor. Kalite artık dünyaya yayıldı ve Türkiye bu anlamda makine üretiminde şanslı" diye konuştu. Almanya'da Frankfurt yakınlarında Avrupa'nın en büyük asfalt tesisinin inşa edildiğini ve söz konusu tesise Challenger Majestic asfalt plenti ve geri dönüşüm ünitesi kuracaklarını belirten Gencer, Türk firmalarına her geçen gün güvenin arttığını söyledi. Sırada yürüyen makineler var Simge İnşaat, Simge Mat, E-Mak, Simge Yakpa, Simge İzfalt, Simge Kocafalt ve Simge Mak AŞ'den oluşan grubun Bursa, İzmir ve Kocaeli'nde taşeronlar dahil bin 100 çalışanı var. Sadece üretimde çalışan sayısı 160'ı buluyor. Çalışan sayısını bu yıl 800'e çıkarmak isteyen Simge Grup, Yüzde 95 yerli malzeme kullanıyor. Geçen yıl 100 milyon 176 bin YTL ciroya ulaşan grubun ISO 9001, ISO 14001, TSE ve TSEK belgeleri ile çeşitli model ve patent tescilleri bulunuyor. 12 bin metrekare kapalı alanda yıllık 30 takım asfalt plenti ve Challenger üretimi yapan Grup, 2009'da Bursa'da 30 bin, 2010'da İzmir'de 24 bin metrekare kapalı alandaki yeni tesislerinin devreye girmesiyle toplam 66 bin metrekare kapalı alana sahip olacak. Yeni yatırımların tamamlanmasıyla yılda 52 takım asfalt plenti ve Challenger üretecek olan Simge Grubu'nun bir sonraki hedefi ise yürüyebilen makineler üretmek. Nezir Gencer, böylece yıllık 1 milyar dolar ihracat rakamını yakalayabileceklerini düşünüyor. Sektörün okulu olursa yolların kalitesi artar Bursa'da "yol ve belediyecilik meslek yüksekokulu" açmak istiyoruz. Milli Eğitim Bakanlığı ve Uludağ Üniversitesi ile işbirliği yapabilirsek, okulun binasını yapmak istiyorum. Üniversite müsade ederse de kendi deneyimlerimizin öğrencilere aktarılmasını sağlamayı amaçlıyoruz. Biz asfalt makineleri üretiyoruz ama laboratuvarda çalışacak, yolda ölçümleri yapacak teknik elemanlar olmazsa kaliteli yolları yapmamız mümkün değil. Sektörün okulu olursa yolların kalitesi artar. Batıda işin arkasında dev bir mutfak var. İnşaat mühendisliğinde de bu konu uzmanlaşmalı. Bürokrasiden yıldı kendi işini kurdu Bitlis'in Adilcevaz ilçesinde 9 çocuklu bir ailede 1948 yılında dünyaya gelen Nezir Gencer, babasının iflas etmesi üzerine aile bütçesine katkı sağlamak için 13 yaşında iş hayatına atılmış. İstanbul'da yaşayan teyzesinden bir fotoğraf makinesi isteyen Gencer, gelen makine ile çektiği fotoğrafları tab edebilmek için elektriği olmayan Adilcevaz'da lüks lambası ile çalışan tab makinesi icat etmiş. Adilcevaz'a elektrik şebekesi kurulması, fotoğrafçı sayısını artırınca Gencer yeni arayışlara yönelmiş ve kömürle çalışan ütüleri elektrikli hale getirerek, kendisine yeni bir geçim kaynağı yaratmış. Bir taraftan da eğitimini tamamlayan Gencer Bitlis'te sanat entitüsünü bitirdikten sonra Elazığ'da Yol ve İnşaat Makineleri Uzmanlık Okulu'nu tamamlamış ve 1965 yılında Karayolları Van Bölge Müdürlüğü'ne bağlı Tatvan şubesinde memuriyete başlamış. Ağır kış şartlarının asfalt plent yapmaya yönelttiği Gencer, Karayolları Bölge Müdürü'nün 'olur'u ile topladığı hurda parçalar ve Van tersanesindeki ekipmanlarla saatte 30 ton sıcak asfalt üreten bir asfalt plenti kurmuş. Bu proje ile yolların onarımını sağlayan Gencer, taktir beklerken, üst düzey bir bürokratın emriyle projenin sökülüp hurdalığa atılması Gencer'i adeta yıkmış. Kararın ardından Bursa'ya taşınan Gencer, 1977 yılında istifa ederek kardeşleri ile birlikte taşeronluk yapmaya başlamış. Simge Challenger nasıl işliyor "Dünyadaki asfalt üreticilerinin bugüne kadar kullandıkları yöntemi değiştirerek bir çığır açıyoruz" diyen Gencer, Simge Challerger'ın farkını şöyle anlattı: "Kapalı sistem sayesinde ince malzeme yerine daha iri taşlar kullanıyoruz. Malzeme içindeki rutubet oranı binde 25. Sistem, asfalt üretileceği anda taşların ufalanmasını öngördüğü için malzemenin büyük alanlarda stoklanmasına gerek kalmıyor. Büyük malzemeler Challenger'ın stok sahasına bir defa getiriliyor ve makine saatte 300 ton kapasite ile malzemeleri kırıyor. Bu sayede karbondioksit salınımı da azalmış oluyor. Taşlar kapalı alanda kırıldığı için tozlar havaya karışmıyor. Sistem, taşlarla birlikte içeri hava da alıyor ve tozla karışan hava, filtrede tutuluyor."