2015 iBeacon uygulamalarının yılı

SEVGİ DEMİRKALE

Nesnelerin İnterneti, tüketicilerin lügatindeki yerini giderek sağlamlaştırıyor. Bu tanım içinde şimdiye kadar M2M, NFC gibi teknolojiler sıkça konuşuluyordu. Bu yıl ise en çok konuşulacak teknoloji iBeacon olacak gibi görünüyor. Bluetooth iletişim teknolojisine dayanan Beacon, akıllı telefonlar ile konuşabilen küçük cihazlar anlamına geliyor ve şirketlere, lokasyon tabanlı yeni mobil pazarlama yolları sunuyor. Türkiye'de bu alanda dikkat çeken şirketlerden birisi olan Blesh'in kurucu ortaklarından ve aynı zamanda şirkette genel müdürlük görevini üstlenen Devrim Sönmez, Beacon uygulamalarının Bluetooth teknolojisiyle nasıl hız kazandığını anlatıyor: “Bluetooth teknolojisi ortadan kalmaya başladığı dönemde, 2013'ün başlarında Bluetooth 4.0 standardı tanıtıldı. Buna Bluetooth Smart da deniliyor. Bu standardın sunduğu iki özellik var. Bunlardan birisi pil tüketimini önemli ölçüde azaltmış olması. Bluetooth teknolojisinin harcadığı enerji 4.0 ile 20'de 1'e düştü. Diğer sunduğu özellik ise sizin talebiniz olmadan bağlantı sağlayabilme özelliğinin gelmiş olması. Böylece akıllı telefonlar, Bluetooth 4.0 özelliğine sahip cihazlar ile otomatik olarak bağlanabilir hale geldi. Bu nedenle de üreticiler Bluetooth Smart çiplerini kullanmaya sıcak bakmaya başladılar. Bu sayede de Beacon uygulamaları, nesnelerin internetinin temelinde yer alır hale geldi.” 

2019'da 60 milyon iBeacon cihazı 

Beacon teknolojisinin dayandığı Bluetooth 4.0 teknolojisi hızlı bir büyüme içinde. Business Insider şirketinin öngörüsüne göre, düşük enerji tüketimli Bluetooth teknolojisini içeren cihazların sayısı 2015 yılında 1 milyarı aşacak. Bunda Apple'ın Kasım 2013 itibariyle mobil cihazları ile otomatik entegrasyonu sunmaya başlaması ve bu alandaki standardı belirleme liderliğine soyunmasının önemli bir payı var. Apple'ın bu hamlesi ile Beacon teknolojisi iBeacon olarak adlandırılmaya başlandı. ABI adlı araştırma şirketinin öngörülerine göre ise iBeacon olarak ifade edilen cihaz sayısının da 2019 itibariyle 60 milyon düzeyine ulaşması mümkün. 2013'ün başında Türkiye'de Beacon teknolojisi üzerinden ürün sunmak üzere ortaya çıkan Blesh şirketinin de Apple'ın bu hamlesinden sonra işleri açıldı. “Apple'ın Beacon teknolojisini iBeacon olarak lanse etmeye başlamasından sonra Türkiye'den ve bölgeden oldukça talep almaya başladık” diyen Sönmez'in verdiği bilgilere Türkiye'de 2000'den fazla noktada Blesh'in iBeacon cihazı kullanılıyor. Bu çözümü kullanmaya başlayan markalar arasında Denizbank, Koçtaş, Migros, Samsung, Garanti gibi oldukça büyük olanlar var.

iBeacon şirketlere neler sunuyor? 

Sönmez şu anda 15 marka ile işbirliği içinde olduklarını, ancak Denizbank, Garanti Bankası gibi markalarla gerçekleştirdikleri işbirlikleri sayesinde 200'den fazla markaya dokunabildiklerini söylüyor. Peki, bu iBeacon teknolojisi şirketler ve son kertede tüketicilere ne gibi faydalar sağlıyor? Sönmez, bu konuda “Mağazaların içindeki sıcaklık haritalarını çıkarabiliyoruz. Yani 'Müşteriler, ağırlıklı olarak nerelerde vakit geçirmiş? Hangi reyon daha fazla trafik almış? Nerelerde ne gibi kampanyalara tepkiler oluşmuş?' gibi konularda analitik raporlar oluşturabiliyoruz. Bunu en iyi yaptığımız mağazalardan biri Koçtaş'a ait. Koçtaş'ın Cevahir’deki mağazasında 80’in üzerinde cihazımız var. Bir müşterinin nerelerde gezdiğini bile ortaya koyabiliyoruz“ açıklamasında bulunuyor. 

Sadece ilgili markanın mobil uygulamasının yüklü olduğu akıllı telefonlarda sistemin çalışabildiğini belirtmek gerekiyor. Sönmez, “Yapmış olduğumuz işbirlikleri sonucunda markaların mobil uygulamaları içine kendi geliştirmiş olduğumuz, SDK olarak ifade edilen yazılım kütüphanelerini yerleştiriyoruz. Bu sayede iBeacon cihazlarımız, bu uygulamaların yüklü olduğu akıllı telefonlar ile konuşabilir hale geliyor” diyor. 

Pazarlamacılar hazır değil 

iBeacon uygulamasının şirketlere sunduğu yeni pazarlama imkanları İngilizce “Proximity Marketing”, yani lokasyon tabanlı pazarlama olarak ifade ediliyor. Lokasyon tabanlı ölçülebilir pazarlamanın yıllardır şirketler tarafından hayal edildiğini ifade eden Sönmez, artık teknolojinin buna hazır olduğuna, ancak pazarlamacıların hazır olmadığına dikkat çekiyor: “Şirketler, ‘Müşterilerimin nerede olduğunu bilsem, ona neler söyleyeceğim' diyor. Ancak şu anda iBeacon uygulamaları o kadar hızlı ilerlemiyor. Teknoloji hazır, ama pazarlamacılar buna hazır değil. Çünkü pazarlamacı ne kampanya yapacağını ya da lokasyon bazlı kampanyada ne kadar karmaşık bir altyapı işletmesi gerektiğini şimdiye kadar pek düşünmemiş. Ancak şimdi düşünüyor.” Sönmez, 2014 yılında ortaya çıkan iBeacon uygulamalarının esas büyümesini 2015 ve 2016 yıllarında yakalayacağını düşünüyor.

Google'ın Beacon platformu olan Physical Web'de dünyadaki tek iş ortağı 

Devrim Sönmez, Selçuk Kızılkaya ve Uğur Gökdere olmak üzere üç girişimci tarafından kurulan Blesh, son dönemde Google ile yaptığı işbirliği ile de adından sıkça söz ettiriyor. Blesh, Google’ın iBeacon’a rakip olarak yarattığı Physical Web platformunda dünyadaki tek iş ortağı konumunda. 16 Aralık 2014’te lansmanı yapılan bu iş ortaklığında Blesh, bu platformun gerektirdiği web kutularını Google adına tasarlıyor, yazılımını geliştiriyor ve üretimini sağlıyor. Sönmez, “Google, Physical Web ile sadece teknolojik cihazları değil, tüm nesneleri akıllandırmak istiyor. Nesnelerin İnterneti olarak adlandırdığımız büyük dalganın önemli bir parçası" diyor ve Google için geliştirdikleri bu web kutularını şu anda dünyaya ihraç ettiklerinin bilgisini paylaşıyor. Bu kutular şu anda 30’dan fazla ülkeye ihraç edilmiş durumda. Hali hazırda Google’ın bu alandaki standartları belirlemeye devam ettiğini ve ihraç edilen kutuların da geliştirici versiyonu olduğunu belirten Sönmez, Blesh olarak bu alandaki hedefl erini şu şekilde açıklıyor: “Physical Web, bizim, global marka olma hedefimizi besleyen bir gelişme. Henüz geliştirici versiyonu sunulmuş durumda. Yani, bu kutuyu büyük kurumlarda iBeacon cihazı gibi kullanmanız mümkün değil. Google bu alandaki çalışmalarını sürdürüyor ve büyük bir topluluk yaratmaya çalışıyor. Biz de bu oyunda hem prestij hem gelir hem de global bir topluluk yaratıyoruz.”