2016'nın en iyi 10 iş fikri ve fırsatı-2

Güventürk GÖRGÜLÜ
Güventürk GÖRGÜLÜ PAZARLAMA 3.0 guventurk@portakalonline.com

Geçen hafta 2016 için ilham verici iş fikirlerinden söz etmeye başlamıştık. Springwise tarafından seçilen bu iş fikirlerinin ikinci bölümü bu haftaya kalmıştı. Toplam 10 iş fikri içerisindeki bu ikinci bölüm, daha çok sosyal sorunlara çözüm getirmesiyle ve dayanışma ağlarıyla dikkat çekiyor. 

6- Knocki: 2016'nın “Eşyaların interneti” yılı olacağını artık biliyoruz. Eşyaları kontrol eden ve akıllı hale getiren değişik uygulamalar, geçtiğimiz yıl ortaya çıkmaya başladı. Bunların içinde en etkileyici gözükenlerin başında ise Knocki geliyor. Knocki, evinizdeki her yüzeyi etkileşimli hale getirebilen küçük bir disk. Bu disk pille çalışıyor, üzerindeki çok kez sökülüp takılabilen yapışkan bantlarla duvar ve benzeri her türlü yüzeye kolayca monte edilebiliyor. Yaptığı iş, kullanıcıların yüzeylere yaptıkları vuruşlarla evdeki çeşitli cihazları kontrol edebilmek. Yani istediğiniz bir yüzeye önceden belirleyeceğiniz şekilde vurarak ışıkları açıp kapatabiliyorsunuz, kaybolan telefonunuzu bulabiliyorsunuz, kapıdan çıkarken evinizin alarmını kurabiliyorsunuz, televizyon veya müzik sisteminizi açıp kapatabiliyorsunuz, kapınızı çalanlara mesaj bırakabiliyorsunuz, acil durumlarda alarm verebiliyorsunuz, hatta yerinizden kalkmadan kendinize kahve yapabiliyorsunuz. İsterseniz Wi-Fi ile akıllı telefonlarınızdan bağımsız çalışan her bir Knocki, birden fazla aleti yönetebiliyor,  isterseniz telefonunuzla etkileşimli olarak da kullanılabiliyor. 

7- Heijmans ONE: Bu yenilik, tamamen dijital hayattan uzak, bütünüyle offline bir konut çözümü. Aslında Türkiye'de yaşayan bizler için pek yenilik de sayılmaz. Hollandalılar'ın icat ettiği bir tür “gecekondu” diyebiliriz buna. Heijmans adlı bir mimarlık firmasının geliştirdiği ahşap iskeletli ve birbirine geçme olarak monte edilebilen iki kattan oluşan evler, büyük kentlerdeki yüksek kira sorunlarından bunalan gençler için geçici, ama oldukça konforlu bir çözüm sunuyor. Konutlar bir günden daha az bir süre içinde istenen arsaya yerleştirilebiliyor ve oturulabilir hale geliyor. Bulunan yerler ise kamuya ait kullanılmayan arsalar, kentin kenar köşesindeki terk edilmiş araziler, gayri menkul geliştiricilerin henüz inşaata başlamadığı alanlar olabiliyor. Arsanın sahibi gelip de “Buradan çıkın” dediğinde ise evler sökülüp kolaylıkla yeni bir yere taşınabiliyor. Bu yeni konut çözümü Hollandalı gençlere ayda 700 euroya mal oluyor. Şehir içindeki konutlara göre oldukça düşük olan bu kirayla kalitesi hayli yüksek bir evde oturulabiliyor. Ayrıca evler enerji sarfiyatı açısından da oldukça efektif ve kendi elektriğini de üretebiliyor.  

8- E-Nable: 3 boyutlu yazıcılar perakendede yeni bir çağı başlatmak üzere. Ancak bundan da önemlisi yüksek maliyetlerle ulaşılabilen bazı ürünleri ihtiyaç sahipleri için ulaşılabilir hale getirmesi. Bu tür girişimlerden biri de tasarımcılar ve 3B yazıcılarla üretim yapan makerlarla protez ele ihtiyaç duyan çocukları bir araya getiren E-Nable projesi. Ellerini veya parmaklarını kaybeden ya da doğuştan bu organları olmayan çocukları, gençleri; tasarımcılar ve üreticilerle bir araya getirerek protez eller ve parmaklar üretilmesini sağlayan E-Nable, pek çok çocuğun hayatında önemli değişiklik yaratıyor.  ABD'de Google+ grubu üzerinden çalışan E-Nable, ihtiyaca özel ve ulaşılabilir maliyetlerle 800'ü aşkın protez üretti, üretmeye de devam ediyor. Proje büyük ihtimalle kısa sürede başka bölgelerde de yaygınlaşacak. 

9- LucidPipe: Yenilenebilir enerji kaynağı arayışı günümüzün en önemli konularından biri. ABD Oregon'da kurulu Lucid Energy adlı şirket, geliştirdiği özel su borularıyla günlük temiz su kullanımını ve atık su tahliye işlemlerini yenilenebilir enerji kaynağı haline getiriyor. Boruların içine yerleştirilen türbinler sayesinde borudan akan suların elektrik üretmesi sağlanıyor. Hem şehirlerin temiz su şebekelerinde, hem toplu konut alanlarında, hem de fabrikaların atık su borularında bu sistem sayesinde enerji üretilebiliyor. 

10- İHAviator: Son zamanlarda insansız hava araçlarını (İHA) çevremizde sıkça görüyoruz ve bu araçların çektiği görüntülerle sıkça karşılaşıyoruz. Pek çok teknoloji gibi askeri amaçlarla geliştirilen bu araçlar artık günlük hayatın bir parçası haline gelmeye, insani amaçlar için daha sık kullanılmaya başlandı. Doğal afetler için oluşturulan insani yardım ağları, İHA kullanıcılarını biraraya getiriyor. Bu şekilde uydu görüntülerinden çok daha hızlı, ucuz maliyetli ve yüksek çözünürlüklü görüntüler elde ediliyor; yardıma ihtiyacı olan bölgelere, insanlara daha hızlı yardım ulaştırılabiliyor. Deprem, kasırga, hortum sel ve benzeri doğal felaketlerden sonra veya ABD Nebraska'da oluşturulan sistem gibi orman yangınları sırasında piyasada “Drone” olarak da adlandırılan İHA'ların daha fazla kullanıldığını göreceğiz.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Orta vadeli temenniler 21 Eylül 2018