2017’de pancar üreticisi ve şeker fabrikalarını bekleyen tehlike...

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan osman.arolat@dunya.com

Türkiye’de genç Cumhuriyetin ilk kamu fabrikaları arasında şeker fabrikaları yer alır. Nuri Şeker 10 bin ortakla 1926 yılında kurduğu Uşak Şeker’i kısa süre sonra kamuya devrederken, 1929’da Amerikalılar kamu adına Alpullu Şeker Fabrikası’nı kurarlar. Bunları diğerleri izler. Ülkemizde 88 yıldır yerli şeker üretilmektedir. 

Geçen hafta ziyaretime gelen Kayseri Şeker’de son dört yılda yönetime gelip kurumlarını zarardan kara geçiren yöneticileri, hem kendi fabrikalarını hem de sektördeki gelişmeleri anlattılar. Bu anlattıklarının içinde, 2017 yılında AB’nin şeker kotalarını ve şeker ticaretini serbest bırakacağı için bizi bekleyen önemli tehlikeyi dile getirmeleri de yer aldı. 

Önümüzdeki üç yılda önlem alamazsak, 200 bin pancar üreticisi aile ile AB’nin iki katına maliyetle üretim yapan şeker fabrikalarının 25 bin işçisi ve 50-60 bin mevsimlik işçi olarak Orta Anadolu’ya çapaya gelen Güneydoğulu tarla emekçisinin işsiz kalacaklarını dile getirdiler. Kayseri Şeker’in yöneticisi ve Kayseri Pancar Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Akay, bu konuyu değerlendirirken “Önlem alınamazsa, şeker sektörü batacağı için Orta Anadolu köylerinde insan kalmaz. Sosyal patlama olur” uyarısını dile getirdi. 

“Sorunla ilgili kamunun aldığı, almayı planladığı önlem yok mu?” soruma karşın, “Şu ana kadar atılan önemli bir adım söz konusu değil. Ülkemizdeki 33 şeker fabrikasından 25’i kamuda. Bu fabrikalar için iki kez özelleştirme ihalesi açıldı, bunlar sonuç vermedi. Şimdi bunların bir bölümü çok kısıtlı, düşük kapasiteli üretim yapıyorlar. Daha yüksek kapasiteli olan, 12-13’ü ise yüksek maliyetle üretim yapıyor. Onların yüksek maliyetli üretimleri, şeker fiyatlarını arttırdığı için bizim gibi, özelleşmiş fabrikaların karlarının artmasına yol açıyor. Ama sektörün ve pancar üreticilerinin yarını için, AB’nin 2017 yılında yürürlüğe koyacağı uygulama öncesinde, özelleştirmeleri gerçekleştirip, maliyet azaltıcı düzenlemeler yapılması gerekiyor” diyen Akay, “Eğer bu adımlar atılmazsa Cumhuriyetin ilk yıllarından bu yana üretim yapan şeker fabrikaları rekabete dayanamayacaklarından kapanırlarken, Orta Anadolu’nun pancar üreticisi köylüler, köylerini terk etmek zorunda kalırlar. Vakit kaybetmeden önlemler alınması şart” dedi. 

“Peki, bu önlemler ne olabilir, ne öneriyorsunuz, zarardaki fabrikaları kim özelleştirmeden satın alır?” diye sorduğumda Akay, “Önce bizim zarardan kara geçişimizi anlatayım” dedi ve şunları anlattı: 

“Biz, yönetime geldiğimizde Kayseri Şeker batma noktasındaydı, 35 milyon yıllık zararı ve 650 milyon lira borcu varken, yıllık cirosu 600 milyon liraydı. 6 yıllık, bir yıl ödemesiz 250 milyon lira krediyi Garanti, İş, Şeker ve Halk bankalarından aldık. 3 bin çalışanın bir kısmını emekli ederek bir kısmını tazminatla işten çıkararak, 2 bin kişiye düşürdük. Zarara sebep olan asıl alanımız dışındaki ortaklıkları tasfiye ettik. Birinci yıl sonunda 71 milyon net karla tarihi rekor kırdık. Bunu 60 milyon faiz yüküne rağmen gerçekleştirdik. Üç yılda 222 milyon kar sağladık. Bu ayakta durmamıza yol açtı. Biz, 300 milyon sermayeli bir şirketiz. Sermayemizin yüzde 56’sı Kayseri pancar kooperatifl erine, yüzde 11’i Özelleştirme İdaresi'ne, yüzde 33’ü diğer pancar kooperatifl erine ait. 31 kurumsal ortağımız var. Son yılda 780 milyon lira ciro yapıp 122 milyon kar ettik. Bunu iş disiplini, mali disiplin, verimlilik ve masrafları kısma ile sağladık.” “2017’de sorun yaşamamamız için öneriniz ne?” diye sorduğumda Akay, “Devlet kuruluşu olan Türk Şeker’in elindeki 1150 ton kotalı 25 fabrikası doğru değerlendirilip düşük kapasiteli, verimsiz olan bir bölümü kapatılmalı, 12-13 tanesi ise kapatılanların kotalarının aktarılmasıyla, farklı bir özelleştirme modeliyle, varlık satışıyla değil, kapasiteleri artırılmış olan fabrikaların kiraya verilmesiyle yola devam edilmeli. Böylece fabrikalar, düzenli ve AB ile fiyat rekabeti yapabilecek bir yapıya kavuşturulmalıdırlar. Ancak, bu durumda fabrikaların bir kısmı hayatiyetini sürdürürken, pancar üreticileri de köylerini terketmek zorunda kalmazlar” dedi.


Akay’ın önerileri ne sonuç verecektir şimdiden kestiremem, ama dikkat çektiği sorunlar açısından mutlaka önemsenip ciddiye alınmalıdır...

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar