Dünya borsalarında düşüş dün de sürdü, analistlere göre 'ayı piyasasının' düzelmesi aylar alabilir / Enflasyon ve likidite krizi finans piyasalarını sarsıyor

Geçtiğimiz hafta tepetaklak olan dünya borsalarında kan kaybı sürerken, aşağı yönlü seyri temsil eden 'ayı piyasasında' sürdürülebilir bir toparlanmanın aylar alabileceği belirtiliyor. Hatta analistler, ABD'de konut fiyatlarının gerilemesi, tüketici harcamalarının azalması ve kredi sıkışıklığının ekonomik büyümeyi yavaşlatması nedeniyle Amerikan piyasalarında kötümser havanının 10-15 yıl daha sürebileceğini ileri sürüyor. Petrol fiyatlarının rekor seviyelerde kalmaya devam etmesi ve ekonomideki yavaşlama nedeniyle şirket karlarının olumsuz etkileneceği endişeleri ve krizden dolayı bankaların varlıklarındaki kayıpların artacağına yönelik kaygılar dünya borsalarında kayıpların devamına neden oluyor. New York Borsası'nda, en büyük Amerikan şirketlerinin işlem gördüğü Standard and Poor's endeksi yıl başından bu yana yüzde 12.9 gerilerken, Dow Jones endeksi de geçtiğimiz ekim ayında zirve yapmasından bu yana yüzde 19.9 düştü. ABD'de piyasalar 14 yılın en düşük seviyesine indi. Asya borsalarında da dün yine düşüş hakimdi. Asya'daki hisseleri takip eden MSCI Asya Pasific Endeksi, son 16 yılın en düşük 'ilk yarı yıl' seviyesine indi. Asya borsalarındaki gerilemeye, artan emtia fiyatlarının şirketlerin maliyetini yükselteceği ve güçlü yenin Japonya'nın ihracatını sekteye uğratacağı kaygısı neden oldu. Küresel hisse senedi piyasalarındaki gerileme Avrupa'yla devam etti. Dow Jones'taki düşüşü takip eden Avrupa'da yüksek petrol fiyatlarının otomotiv şirketlerinin hisselerini aşağı çekmesi ve finans hisselerinin düşmesiyle önde gelen endeksler aşağı yönlü seyir izledi. Analistler, enflasyon ve likidite krizinin birleşmesiyle piyasaların şimdiye kadarki en kötü dönemlerinden birine sürüklendiğini belirtiyorlar. Aşağı yönlü seyri temsil eden 'ayı piyasasında' sürdürülebilir bir toparlanmanın aylar alabileceği belirtiliyor. Hatta analistler, ABD'de konut fiyatlarının gerilemesi, tüketici harcamalarının azalması ve kredi sıkışıklığının ekonomik büyümeyi yavaşlatması nedeniyle Amerikan piyasalarında kötümser havanının 10-15 yıl daha sürebileceğini ileri sürüyor. Tüketici fiyatı rekor kıran Avrupa, faiz artışına hazırlanıyor Euro bölgesinde enflasyon haziran ayında yüzde 4 ile 16 yıllık tarihinin yeni zirvesine çıktı. AB'de ortak para kullanan 15 ülkenin dahil olduğu Euro bölgesinde bir önceki enflasyon rekoru yüzde 3,7 ile mayıs ayında kaydedilmişti. AB istatistik kurumu Eurostat'ın verilerine göre, enerji ve gıda fiyatlarının sürüklediği enflasyon, geçen yılın aynı döneminde yüzde 1,9 seviyesindeydi. Enflasyonun rekor seviyeye yükselmesiyle Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) 3 Temmuz'da yapılacak konsey toplantısına 13 aydan beri ilk kez bir faiz hadlerini yükseltme önerisi götürmeye hazırlandığı bildirildi. Fransız ekonomi gazetesi La Tribune'ün verdiği habere göre böylelikle bir zaaf olarak beliren enflasyonu önlemek hedefleniyor. ECB Başkanı Jean-Claude Trichet, geçen hafta Avrupa Parlamentosu'ndaki konuşmasında "enflasyonun bir süre daha yüksek kalacağını ve 2009'da kısmen dengeleneceği" uyarısında bulunarak, mücadele için faiz artırımı işareti vermişti. FED, kasım sonrasını bekleyebilir Bu arada, FED'in beklenen faiz artırımını kasım ayında yapılacak başkanlık seçimleri sonrasına bırakabileceği konuşulmaya başladı. Siyasetin mali politikaları doğrudan etkilediğine ilişkin bir veri olmamasına ve FED'in geçmişte seçim yıllarında faiz indirim ve artışları yapmış olmasına karşın, bu kez FED'in faiz artırmak için verileri daha dikkatli değerlendireceği konuşuluyor. FED'in başkanlık seçimi öncesi 5 Ağustos, 16 Eylül ve 28-29 Ekim'de üç toplantısı var. Seçim sonrası ilk toplantı ise 16 Aralık'ta.