30 yıl sonra, "serbest bölgeler"e yeni düzenleme geliyor

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan osman.arolat@dunya.com

1985 yılında Mersin ve Antalya’da kurulan ilk serbest bölgelerin sayıları zaman içersinde 19’a yükselmiş durumda. Aralarında Esbaş ve Trakya Serbest Bölgeleri gibi özel sektör tarafından kurulanların da yer aldığı serbest bölgeler bugün yaklaşık 60 bin istihdam ve 25 milyar dolarlık ticaret hacmine ulaşmış durumda. Zaman içersinde belli sorunlar yaşayan ve bazı yasal avantajları kısıtlanan serbest bölgelere, 2015 yılında yürürlüğe girecek kanunla yeni bir yön verileceği Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci tarafından açıklandı. 

Zeybekci, yeni kanunla getirecekleri düzenlemenin, serbest bölgelerin ekonomiye daha iyi hizmet edebilmesi için yapılacağını belirtiyor. MHP Milletvekili Özcan Özçeri, Bakan Zeybekci’ye, “serbest bölgelerde Ar-Ge ve yenilikçiliğe dayalı katma değeri yüksek, markalı ürün ve hizmetlerin artırılması konusunda çalışmaları olup olmadığını” sormuş. 

Zeybekci, bu soruyu yanıtlarken 2015 yılında hayata geçecek olan yeni Serbest Bölgeler Kanunu'nun hedeflerini açıklamış: 

“Bundan sonraki süreçte serbest bölgelerin ekonomiye daha iyi hizmet edebilmesi için arazi büyüklüklerinin yatırımcıların ihtiyaçlarına ve kümelenmeye uygun bir biçimde kurgulanması, bu bölgelerin yatırıma uygun altyapı destekleyici unsurlarla kurulması, bölgenin iyi işletilmesi ve bürokrasinin en aza indirilmesi suretiyle yatırımcıya etkin hizmet sunulması ile tanıtım ve pazarlamaya ağırlık verilmesi öncelikle değerlendirilecek konular olacak.(...) Yapılacak yatırımlar sayesinde ülkemize gelecek olan teknolojiyi titizlikle inceleyip Ar-Ge ve yenilikçiliğe dayalı projeleri öncelik veriyoruz/vereceğiz.” 

Bu durumda kuruluş döneminde Serbest Bölgeler Genel Müdürü olan eski Bakan Kürşat Tüzmen ile konuyu ele aldım. 

Kuruluş ve ilk ivmelendiği dönemden söz ederken Kürşat Tüzmen, “Biz kurarken devletin almadığı vergiyi yatırıma çevirmek için yola çıktık. İlk dönemde başarılı da olduk” dedi. 

"Engel hangi dönemde başladı şeklindeki soruma, “2004’te IMF istiyor diye vergi getirilmesi, Maliye’nin kurumlar ve gelir vergisi muafiyetlerini sonlandırması ile frene basıldı. 'AB’ye gireceğiz, onlara benzemeliyiz' dendi. Oysa, biz o dönemde, 6 bin dolar kişi başına milli gelire sahiptik, AB ülkeleri 20-30 bin dolar milli gelirdeydi. Biz, serbest bölgelerde KOBİ’leri dünya ticaretine alıştırıyorduk. Kümelenmelerle havacılıkta, yatçılıkta önemli mesafeler alıyorduk” yanıtını veren Tüzmen, “”Yine de Trakya’da tekstil kümelenmesi, Esbaş’ta havacılık ve Antalya’da yat kümelenmeleri ayakta kaldı. Bizden sonra da üniversitelerin desteğiyle teknoparklar gelişti” diyerek eldeki birikimi ortaya koydu. 

Yeni dönemde yapılacak düzenlemenin en önemli unsurunun ne olması gerektiğini sorduğumda Kürşat Tüzmen, “Beyinleri teşvik etmek, serbest bırakmak, beyinden vergi almamak gerekir. O zaman zaten yeni teknolojiler üretileceği, katma değeri yüksek ürünler elde edileceği için, ülkemiz önemli imkan sağlayacaktır” dedi.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar