“73 yaşındayım...” Büyüyorum!
İki önemli sanayici…
Biri dedi ki:
“Yüzlerce kişiye istihdam sağladığım, elektrik üreten santrallarim 2015 yılında zarar etti.
Geçtiğimiz yıl inşaat sektörüne de el atalım dedik.
Sadece 1 konuttan elde ettiğimiz kâr, sanayi tesislerimizin geçtiğimiz yıl zararını kapattı!
Şimdi düşünüyorum: Üretim mi, inşaat mı?”
* * *
Diğeri, Orteks Yönetim Kurulu Başkanı Eyüp Doğanlar…
Niğde’de, yeni kurduğu fabrikada konuştuk…
Ürettiği iplik, inovatif bir ürün…
Dünyadaki tek rakibi, Japonya’da bir fabrika…
Avrupa’nın dev konfeksiyon markalarına ürün vermeye başlamış…
Fabrikalar tam kapasite çalışıyor…
Talebe yanıt vermek için ek yatırım da yapıyor…
* * *
Bu duruma nasıl gelmiş Orteks?
5-6 yılı bulan Ar-Ge çalışması yapılmış…
Bu süreçte, düzenli olarak fuarlar dolaşılmış, yeni teknolojiler incelenmiş…
Dünya markalarının talepleri analiz edilmiş…
Pazar araştırması yapılmış ve öz kaynakla yatırıma başlanmış…
* * *
Küçük bir ayrıntı…
Geliştirilen ürünler için TÜBİTAK’a başvurulmuş…
TÜBİTAK’tan ‘ret’ gelmiş…
* * *
“73 yaşındayım” diyerek söze başladı, Ankara’da sanayicilik yaptığı dönemde de, milletvekilliği yaptığı dönemde de yakından takip ettiğim Eyüp Doğanlar…
“Hala, elim taşın altında. Günde 9 saat çalışıyorum. Onun için bu noktadayız” diyerek devam etti…
“Farklıysan, çalışkansan, kaliteliysen, furyaya kaptırmadıysan kendini: Kazanırsın.
Müşterileri sırada bekletirsin.
Türkiye’nin sorunu, eli taşın altında olanların sayısının az olması.
Siyasetçimiz de, bürokratımız da, sanayicimiz de, 'Başıma olumsuz bir şey gelmesin.' Derdinde…
Bu dert koşmamızı engelliyor.”
* * *
Dün büyüme rakamları açıklandı…
Türkiye 2015’te yüzde 4 büyüdü…
Sanayinin payındaki düşüş ise devam etti…
Üretimsiz bir büyüme, sürdürülebilir mi?
Yanıtlar göreceli!
* * *
Yeni Zelanda Büyükelçisi Jonathan Curr, Ankara Sohbetleri'mizin konuğuydu geçtiğimiz ay…
Curr’un, “Yeni Zelanda’da şirket kurmak 2 saatte gerçekleşebiliyor” cümlesine, daha sonra Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek dikkat çekti...
“Bir şirket Yeni Zelanda’da yarım günde kurulabiliyorsa, bizde de kurulabilmeli” dedi.
* * *
Curr, şunları da söylemişti o sohbette…
“Yeni Zelanda dünyada iş yapmanın en kolay olduğu ikinci ülke olarak biliniyor.
Yasalarımızı ona göre düzenledik.
O yasalara göre şirketler çok çabuk kurulabiliyor.
Ama, aynı çabuklukla da kapatılabiliyor.
Tarımda da, enerjide de, sanayide de ilk kuralımız verimlilik.
Verimli bir yatırımsa, pazarı varsa her türlü desteği veriyoruz ve hep yanında duruyoruz o yatırımcının.
Bu nedenle tarımda da, enerjide de çok yol kat ettik, yeni teknolojiler geliştirdik.
Bu yolla sürdürülebilir büyümeyi yakaladık.”
* * *
Dün açıklanan büyüme oranının ayrıntıları, sürdürülebilirlik konusunda endişeyi artırıyor…
Sürdürülebilir bir büyüme için gereken modeller ise kilitli çelik kapılar ardında saklanmıyor…
Ortada duruyor!
O modellerin uygulaması için yaşa başa, mevkiye rütbeye bakmadan başta siyasetin ve bürokrasinin elini taşın altına koymak gerekiyor…