86 yıllık Su Kanunu değişiyor

Su Kanunu Taslağı, jeotermal sular ve denizler hariç, kıyı suları dahil olmak üzere yüzeysel, yeraltı su kaynaklarıyla alakalı bütün hususları ve doğal mineralli suların tahsisine dair denetim hususlarını kapsayacak.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

 
ANKARA - Orman ve Su İşleri Bakanlığı, jeotermal sular ve denizler hariç, kıyı suları dahil olmak üzere yüzeysel, yeraltı su kaynaklarıyla alakalı bütün hususları ve doğal mineralli suların tahsisine dair denetim hususlarını kapsayan Su Kanunu Taslağı'nı görüşe açtı.
 
Bakanlık'tan yapılan yazılı açıklamada, 1926 yılında çıkan Su Kanunu'nun yenilendiği belirtilerek, yeni düzenlemenin, su kaynakları için kapsamlı bir koruma sistemi getireceği ifade edildi.
Su Kanunu Taslağı'nın görüşe açıldığına işaret edilerek, Kanun'un, jeotermal sular ve denizler hariç, kıyı suları dahil olmak üzere yüzeysel, yeraltı su kaynakları ile alakalı bütün hususları ve doğal mineralli suların tahsisine dair denetim hususlarını kapsayacağı bildirildi.
Açıklamaya göre, kanun taslağıyla su kaynaklarının, devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğu kayıt altına alınıyor. Taslak, su kaynaklarının miktar ve kalite açısından mevcut ve gelecekteki durumu dikkate alınarak, sosyal, ekonomik ve ekolojik ihtiyaçları karşılayacak bir Ulusal Su Planı hazırlanmasını içeriyor. Ayrıca, her havza için, suyun akılcı kullanımını ve çevresel hedefleri, bu hedeflere ulaşmak için kurak dönemlerde su yönetimini de dikkate alan tedbirler programını ihtiva eden havza yönetim planı hazırlanacak.
 
[PAGE]
 
Dere yataklarına konut yapılamayacak
 
Taslağa göre, her havza veya alt havza için muhtemel taşkınların oluşturacağı risk ve zararların belirlenmesi, önlenmesi ve planlanmasına yönelik taşkın yönetim planı hazırlanacak. Kadastro çalışmaları sırasında taşınmazların tahdit, tespit ve tescilinde, taşkın kriterlerine uygun olarak dere yatak genişliği esas alınacak. Tabii akışa imkan verecek şekilde dere yatakları tescil dışı bırakılacak. Yerleşim yerlerinin imar planlarının hazırlanması esnasında taşkın yönetim planlarına uyulması mecburi tutulacak.
Su yapılarının planlanmasında tabii hayatın devamlılığını sağlayıcı tedbirler alınacak. İçme ve kullanma suyu temin edilen veya edilmesi planlanan su kaynaklarında uygulanabilir en iyi su arıtma teknolojisi kullanılarak, insan sağlığı açısından içilebilir su elde edilmesine imkan sağlayacak su kalitesi sağlanacak.
Su yataklarında yapılacak her türlü fiziki düzenlemede tabii akış mecrasının ve canlı hayatın korunması için uygun tedbirler alınacak. Göller, rezervuarlar ve yeraltı su kütlelerinden su çekilmesinde su kütle dengesinin bozulmaması sağlanacak.
 
[PAGE]
 
Su tahsisi devri başlıyor
 
Havza su tahsis planları, yerüstü ve yeraltı suları müştereken değerlendirilmek, su kullanım öncelikleri ve bütün ihtiyaçlar dikkate alınmak suretiyle havza veya alt havza ölçeğinde yapılacak.
Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına göre kurulmuş tüzel kişiler ve Türk vatandaşlarına yapılacak su tahsisleri, havza su tahsis planları esas alınarak Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü tarafından yapılacak.
Tahsis edilen su kaynakları ve doğal mineralli sular için su tahsis belgesi verilecek. Bu belge ücrete tabi olacak. Doğal mineralli sular dışında kalan münferit su tahsisi, en fazla 49 yıla kadar yapılabilecek. Doğal mineralli sular dışında verilen su tahsis belgeleri hiçbir şekilde devredilemeyecek.
Tahsise konu su kaynağı hiçbir şekilde haczedilemeyecek, rehnedilemeyecek ve üzerine tedbir konulamayacak.
Su tahsis edilenlerden, tahsis edilen suyun metreküpü üzerinden yönetim hizmetleri ücreti alınacak.
 
[PAGE]
 
Nehir yatağından izinsiz kum çekilemeyecek
 
Kanun taslağına göre, yasak olacak fiillerden bazıları şöyle:
"-Su yapılarına zarar vermek.
-Nehir yatakları ve taşkın sahalarından, göl ve kıyı suyu tabanlarından izinsiz kum, çakıl malzemesi çıkarmak.
-Dere yataklarında veya taşkın sahalarında imar düzenlemesi yapmak, yapı izni vermek ve yapı yapmak.
-Mevsimlik akışlı olsa dahi, dere yataklarını ve taşkın sahalarını izinsiz kapatmak, üzerine yapı yapmak veya tarla haline dönüştürmek.
-Su ekosistemlerine zarar vermek.
-Yeraltı sularına izinsiz olarak doğrudan veya dolaylı besleme yapmak.
-Su kaynağına ilişkin olarak kontrolsüz zirai mücadele ilaçları ve gübre kullanmak.
-Su kaynaklarına izinsiz balıklandırma ve bitki ekimi yapmak."
 
[PAGE]
 
Para cezaları uygulanacak
 
Taslak, su kaynaklarının korunmasını sağlamak üzere uygulanacak cezaları da belirliyor. Buna göre, bazı ceza tutarları şöyle:
"-Su tahsis belgesi olmadığı halde su kaynaklarından ve doğal mineralli sulardan ticari maksatla su kullananlar, 50 bin TL idari para cezası ile cezalandırılacak ve su kullanımından men edilecekler.
-Su tahsis belgesinde belirtilen tahsis miktarından daha fazla su kullananlar metreküp başına 5 TL idari para cezası ile cezalandırılacaklar. Bu fiilin hassas veya korunan alanlarda gerçekleşmesi durumunda ceza metreküp başına 10 TL olarak uygulanacak.
-Su kaynağının ve kıyı sularının kalitesini olumsuz yönde değişmesine faaliyetleriyle sebep olan gerçek kişilere 5 bin TL; özel hukuk ve kamu hukuku tüzel kişilerine 90 bin TL idari para cezası uygulanacak. Anılan fiilin korunan alanlarda gerçekleşmesi halinde anılan ceza iki katı oranında artırılarak uygulanacak.
-Akar ve kuru dere yataklarında su yapılarına zarar verenlere, izinsiz malzeme alanlara ve bu alanlara yapı yapan gerçek kişilere 1500 TL, özel hukuk ve kamu hukuku tüzel kişilerine 25 bin TL idari para cezası uygulanacak."
 
 
Bu konularda ilginizi çekebilir