Aile şirketleri geleceklerine ne kadar hazır?

Rüknettin KUMKALE
Rüknettin KUMKALE rkumkale.ymm@gmail.com

 

Aile şirketlerinin, çoğunluğunun kurumsallaşamadıkları artık kendileri tarafından da kabul edilen bir olgu. Bu sonucun pek çok sebebinin de olduğu bir gerçek. 

Aile şirketlerinin bu eksikliklerini giderebildikleri söylenebilir mi ? Hayır. 

Aile şirketlerinin kurumsallaşamamalarının pek çok sebebi var. Ancak şurası bir gerçek ki şirketin kurucusunun, yani babanın bu konuda niyetli olması, yapıcı davranması çok önemli. 

Artık bütün şehirlerimiz küçük birer Anadolu. Köy kökenli insanlar şehirlere kültürleri ile beraber geliyorlar. Ve toplumumuzda aileler halâ emir komuta zinciri çerçevesinde yönetiliyor. Bütün her yerde yeni yeni kurulan işletmeler baskıcı bir anlayışla yönetilmekte. Bunda, kurucunun kısıtlı sermaye ile işe başlaması, sonradan da banka kredilerinin ve yüksek vergilerin girdabına girmesinin kuşkusuz rolü çok fazla. 

Bu kıskaç, işletmenin kurucusunun firması ile ilgili hiçbir şeyi paylaşmayı arzu etmemesi, profesyonellerle çalışmayı istememesi, her şeyin kendi kontrolunda olmasını arzu etmesi ve bunda inat etmesinin etkisi de büyük. 
Bütün bu olumsuz etkilerin yanında toplum olarak ortaklık yapısına pek yatkın olmamamızı da unutmamak gerekiyor. 

Yurdumuzda kurulan şirketlerin büyük bir çoğunluğunun adı şirket olmasına karşın, tek kişinin yönetiminde olan işletmeler. Yeni Türk Ticaret Kanunu ile tek kişilik şirket kurulmasına olanak tanındıktan sonra, formalite icabı alınan ortaklardan da kurtulduk. Artık tek kişinin ortağı, sahibi, yöneticisi olan şirketlerimiz var. Şirket artık patronun. Kasa hesabı patronun cebi, bankalar üzerinde istediği tasarrufu yapabiliyor, şahsi ödemelerini şirket hesabından eskiye oranla daha gönül rahatlığı ile yapabiliyor. 

Peki ya gelecek. Her işlemi tek kişinin büyük bir kıskançlıkla yaptığı şirketi gelecekte neler bekliyor. Piyasa büyük bir rekabet içinde. Kâr marjları düşük. Teknoloji aldı başını gidiyor. Yenilik yapılmadığı takdirde şirketleri geleceğe taşımak zor. 

Bütün bunların yanında aile şirketlerinde hiç eksik olmayan iç çatışmalar, elti faktörü ve damatla gelini kabullenememe huyumuz. 

Aile şirketleri kendilerini geleceğe taşımak istiyorsa değişmek zorundalar. 

Feodal yapılarından uzaklaşacaklar, 

Profesyoneller ile çalışma alışkanlığı edinecekler, 

Birlikten kuvvet doğar düşüncesi ile, başkaları ile ortaklık yaparak büyümeye çalışacaklar. Yani ben demek yerine biz kavramını kabul edecekler. 

Aile içi çatışmalara kesinlikle prim vermeyecekler, 

Ve en önemlisi, baba, yani kurucu kişi şirketini geleceğe taşımada niyetli olacak. 
Gelin, aile şirketlerini sağlıklı biçimde geleceğe taşıyalım. 

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
İnovasyon 16 Ekim 2019
İşletme sermayesi 16 Temmuz 2019