AKP'den CMK'yı değiştiren teklif

AKP, şiddet olaylarındaki soruşturma yöntemlerinde değişiklikler öngören kanun teklifini Meclis'e sundu. Teklifte, bir şüphelinin aranmasında 'somut delillere dayalı kuvvetli' ibaresi, 'makul' olarak değiştiriliyor

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA - AKP, hükümet temsilcilerinin de bu hafta gündeme getirdiği şekilde şiddet olaylarında soruşturma yöntemlerinde önemli bazı değişiklikler getiren kanun teklifini dün akşam TBMM Başkanlığı'na sundu. Teklif, AKP'nin Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu üyelerinin özlük haklarının iyileştirilmesi ile ilgili daha önce sunduğu teklifle birleştirilerek ele alınacak.

Yürürlük ve yürütme dahil toplam 35 maddeden oluşan Hakimler ve Savcılar Kanunu ile Bazı Kanun ve KHK'larda Değişiklik Yapılması Hakkında Yasa Teklifi ile Türk Ceza Kanunu (TCK) ve Ceza Muhakemesi Kanunu'nda (CMK) değişiklikler yapılması öngörülüyor.
              
TBMM Adalet Komisyonu AKP milletvekillerinin daha önce sunduğu "Hakimler ve Savcılar Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi"ni görüşmek üzere bugün toplandı. Toplantıda, hükümetin dün akşam verdiği yeni yasa teklifinin, daha önce verilen teklifle birleştirilip birleştirilmeyeceği konusu görüşüldü.
              
Parti temsilcilerinin fikir ve önerilerinin alınmasının ardından Komisyon Başkanı Ahmet İyimaya, iki teklifin birleştirilmesi için Komisyonu yeniden toplantıya çağıracağını belirterek bugünkü oturumu kapadı. Her iki teklifin birleştirilmiş halinin ele alınacağı toplantının 17 Ekim'de yapılması bekleniyor.
              
AKP'nin dün akşam sunduğu teklife göre bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, hürriyetine, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden ya da malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından veya sair bir kötülük edeceğinden bahisle tehdit eden kişi mağdurun şikayeti üzerine, altı aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılacak.
              
Başbakan Ahmet Davutoğlu ve hükümet yetkilileri, Suriye topraklarındaki Kobani'ye İslam Devleti militanlarının düzenlediği saldırıları protesto etmek için geçen hafta boyunca Türkiye'nin bir çok ilinde düzenlenen gösterilerde kamu malları ve araçlarının zarar görmesinin ardından yeni düzenlemelerin hayata geçirileceğini açıklamıştı.
              
Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 'şüpheli veya sanıkla ilgili arama' maddesinde yapılan değişiklikle, 'yakalanabileceği veya suç delillerinin elde edilebileceği hususunda somut delillere dayalı kuvvetli şüphe varsa; şüphelinin veya sanığın üstü, eşyası, konutu, işyeri veya ona ait diğer yerler aranabilir' ifadesindeki 'somut delillere dayalı kuvvetli' ibaresi, 'makul' olarak değiştiriliyor.
              
Teklife göre, TCK'da 'Anayasal Düzene ve Bu Düzenin İşleyişine Karşı Suçlar' başlığında sayılan 'silahlı örgüt' veya  'örgüte silah sağlama' suçundan elkoyma kararı verilirken; 'Anayasayı ihlal, yasama organına karşı suç, hükümete karşı suç, hükümete karşı silahlı isyan, silahlı örgüt, silah sağlama ve suç için anlaşma' soruşturmalarında el koyma kararı verilebilecek.
             
Ayrıca bir suç dolayısıyla yapılan soruşturma ve kovuşturmada iletişimin tespitine ağır ceza mahkemeleri yerine sulh ceza hakimlikleri veya yargılamayı yapan mahkemelerce karar verilecek.
              
Şüpheli ve sanığın telekomünikasyon yoluyla iletişiminin tespiti, soruşturma aşamasında hakim; kovuşturma aşamasında mahkeme kararına istinaden yapılacak. Kararda, yüklenen suçun türü, hakkında tedbir uygulanacak kişinin kimliği, iletişim aracının türü, telefon numarası veya iletişim bağlantısını tespite imkan veren kodu ve tedbirin süresi belirtilecek.
              
Devletin güvenliğine karşı ve anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlarda; dinleme ve kayda alma, gizli soruşturmacı görevlendirme, teknik araçla izleme mümkün olabilecek.
              
Dosyayı inceleme
              
Teklife göre, müdafinin dosya içeriğini incelemesi veya belgelerden örnek alması, soruşturmanın amacını tehlikeye düşürebilecek ise Cumhuriyet savcısının istemi üzerine hakim kararıyla bu yetkisi kısıtlanabilecek.
              
Müdafi, iddianamenin mahkeme tarafından kabul edildiği tarihten itibaren dosya içeriğini ve muhafaza altına alınmış delilleri inceleyebilecek; bütün tutanak ve belgelerin örneklerini harçsız olarak alabilecek. Örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlarda, Cumhuriyet savcısı soruşturmanın yapıldığı yerin sulh ceza hakiminden de karar alabilecek.
   
Özlük haklarında iyileştirme

Teklifle, hükümetin HSYK seçimleri öncesinde açıkladığı şekilde hakim ve savcıların özlük haklarında iyileştirmelerin yapılması da öngörülüyor.

              
Yargıtay Kanunu'nda yapılan değişiklikle, Yargıtay'da yeteri kadar tetkik hakimi bulunacak. Tetkik hakimleri, meslekte en az beş yılını fiilen doldurmuş adli yargı hakim ve Cumhuriyet savcıları arasından HSYK tarafından atanacak.
              
Teklifle mesleğinde en az iki yıl fiilen çalışmış avukatların hakimlik ve savcılık adaylığı sınavına girebilmelerine imkan tanınıyor. Adalet Bakanlığı Yurtdışı Teşkilatı da kuruluyor ve adli yıl açılış töreni kaldırılıyor.
              
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç Adıyaman'da konuyla ilgili soruları yanıtlarken, "Bugün meclisimizde görüşülecek olan, ki arkası da gelecek, yapmak istediğimiz demokrasiden ödün vermeden Türkiye'de huzuru sağlamaktır...Öldürme, can ve mal güvenliğine karşı yetkiler yeterli değilse, kolluk güçleri arama yapamıyorsa, suç örgütü tespit ettiğinde dinleme kararı alamıyorsa o zaman yazılı hukuka bir şeyler koymamız lazım" derken, AKP'de katıldığı bir toplantı öncesinde TBMM'ye sunulan teklifi değerlendiren Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş da "Burada getirilen tedbirlerin tamamı önlemeye yönelik tedbirlerdir...Bütün kamuoyu rahat olsun, ne polis devletine dönüş olacaktır ne demokratik kazanımlarda Türkiye geriye gidecektir" diye konuştu.
              
Adalet Bakanı Bekiz Bozdağ ise teklifin adalet komisyonundaki görüşmeleri öncesinde, "Bu teklif güvenlik tedbirlerini içeren bir teklif olarak kamuoyuna lanse edildi. Tamamıyla hakim ve savcıların özlük haklarını düzenleyen, noterlerle ilgili düzenlemeler içeren daha önce TBMM'ye sunulan teklifle ona ilaveten CMK'da ve TCK'da bazı değişiklikler öngören bir tekliftir. Bunun kamuoyunda anlatıldığı gibi güvenlik paketi ile bir alakası yoktur" dedi.   

Bu konularda ilginizi çekebilir