Ürünün kalitesi!

Şefik ERGÖNÜL
Şefik ERGÖNÜL İHRACAT SOHBETLERİ sefik@utided.org

ihracat sohbetleri / Şefik Ergönül sefik@utided.org Kalite sihirli bir sözcük! Hepimizin elde etmeye çalıştığı bir nitelik. Mal ve hizmet alımlarımızda hep onu gözetir ve kaliteli olanı almaya çalışırız. Hatta kalite üstünlüğü nedeniyle de fiyatta yüksek olanlarını da hiç düşünmeden alırız. Son yılların en gözde konusu da kalite belgesi almak oldu. Hemen hemen her üretici, kaliteli olduğunu kanıtlamak için kalite belgesi almaya çalışıyor. Başaramayan da yok gibi! Kimi bu belgeyi alıp gerekenleri hakkıyla uygulayarak iş süreçlerinde ciddi kontroller oluşturup başarıyı yakalıyor veya yaklaşıyor, kimi de belgeyi alıp duvara asıp karşısına geçerek bakıp kaliteli olduğu düşüncesine kapılıyor. Doğal olarak asıl olan da belgeyi alıp duvara asmak değil, belgenin koşullarını yerine getirerek kaliteye yaklaşmak ve onu elde etmeye çalışmak. Bu satırları sizlere bir yurtdışı seyahati esnasında yazıyorum. Birlikte olduğumuz bir arkadaşımızın yaşadığı ilginç durumları da sizlerle paylaşmak istedim. Arkadaşımız makine parçaları ürettirip yurtdışında kendi bulduğu alıcılara ihraç eden bir aracı ihracatçı. Son yıllarda devamlı çalıştığı üretici firmadan da oldukça memnun olarak çalışmalarını sürdürüyormuş. Ancak son sekiz on ay içerisinde gelen kalite uygunsuzluk bildirimlerinin sürekliliği kendisini müşteri ile karşılıklı görüşmeye zorlamış. Öte yandan "bu kadar da olmaz" diyerek bu iddiaların altında kötü niyet var mı diye düşünmüşler ve olayı yerinde görmek istemişler. Müşteri ile karşılıklı oturunca Pandora'nın kutusu da açılmış. Metal parçalara açılan dişler gereken kalitede açılmamış. Merkezlemeye dikkat edilmesi gereken yerlerde merkez kaçıklıkları var. Kauçuk parçalarda yapışma sorunu ve hamur hataları var. Teslimatlarda sürekli olarak gecikmeler yaşanmış. Toplantı odasındaki masanın üzeri bozuk parçalarla ve evrakla doluydu. İhracatçı arkadaşımıza gönderilen kalite uygunsuzluk bildirimlerine ilişkin giriş kalite raporları, ürün örnekleri ve doğal olarak bunlara ilişkin borç dekontları da masanın üzerinde yerlerini almıştı. Tartışmalar sonunda arkadaşımız ret edilen ürünleri depolandıkları yerde görmek istedi. Alıcının art niyeti varsa malları kullanıp bize arızalı olanları gösteriyor olabilir diye düşünüyordu. Ancak alıcı bizleri alıp deposuna indirdi ve ret edilmiş malların arasında yerini almış olan ürünleri gösterdi. "İdare eder abi" zihniyetinin ihracatçımızı getirdiği nokta çok üzücüydü. Müşterinin verdiği kalite detayları göz ardı edilmiş, kontroller gevşetilmiş veya hiç yapılmamış. Sonuçta da doğal olarak zararla karşılaşılmış. Zarar bir kenara, itibar tehlikeye girmiş. "İdare eder" veya "bu iş bu kadar olur" zihniyeti ile ihracat yapılamayacağını tüm basiretli ihracatçılarımız bilir. Bir ürünü o işi bilen herkes yapabilir. Sorunsuz ürün yapmak çok zor değildir, ancak sistemli çalışma ve dikkat gerektirir. Alıcının beklentilerinin neler olduğunun ve detayların baştan belirlenmesi ve ürünlerin imalat esnasında bu beklentilere uygun olup olmadığının kontrol edilmesi şarttır. Biz nasıl kusursuz ürün veya hizmet almak istersek, alıcımızın da bunu talep edeceğini aklımızdan çıkarmamamız gerekir. İhracat müşterisi de bizim istediklerimizi ister. Bunu hatırımızdan çıkarmazsak kârlı çıkarız.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
96 yılda ihracat... 29 Ekim 2019
Tahterevalliye Dikkat 15 Ekim 2019
İhracat ve Facebook 17 Eylül 2019
Promosyon mu o da ne? 10 Eylül 2019
Müşteriye Doğru Erişim 27 Ağustos 2019