(13:00)KPMG'den Türk firmalara şerefiye uyarısı

(13:00)KPMG'den Türk firmalara şerefiye uyarısı

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - Global denetim, vergi ve danışmanlık şirketi KPMG Türkiye Kurumsal Finansman Bölüm Başkanı Hande Şenova, uluslararası muhasebe standartlarında finansal tablo yayınlayan bir çok Türk firmasının bilançolarına yansıttıkları şerefiye değerlerini gözden geçirmek ve dolayısıyla değer düşüklüğü olması durumunda düzeltmek zorunda kalabileceklerine dikkat çekti. KPMG'nin şerefiye açıklamasına ilişkin değerlendirmede bulunan KPMG Amerika'da Değerleme Hizmetleri Lideri Rick Donnalley, pek çok yöneticinin geçtiğimiz yıllarda piyasalar yükseliş trendindeyken gerçekleşen şirket devralmalarında şirketlerinin fazla para ödediğini veya yeni birleşen şirketlerin beklenen performansı sergilemediğini artık itiraf edebileceğine inandığını belirtti. Şerefiyenin değerinin bir devralmada ödenen toplam fiyat ile satın alınan maddi ve gayri maddi varlıkların değerinin arasındaki fark olduğuna ve yıllık olarak değerlendiğine işaret eden Donalley, bilançoda yüklü miktarda giderleştirme (şerefiyenin değer düşüklüğü) yapmanın kaçınılmaz olacağını vurguladı. Donnalley, şunları kaydetti: "Piyasanın en iyimser olduğu dönemde, şirketler bir başka şirketi satın almak için biraz fazla para ödemeye ya da istedikleri şirketi devralabilmek için bir prim ödemeye hazırdı. Aslında bu şirketlerin fazla para ödediği -veya yeni birleştikleri işletmelerin tahmin edilen performansı gerçekleştiremediği- gerçeği, devralmanın başarısına bakılmaksızın yükselmeye devam eden hisse fiyatları sayesinde gizleniyordu. Ancak piyasalar artık düşüşe geçmeye başladığı için, şerefiyenin değer düşüklüğü konusundaki uluslar arası muhasebe kuralları sayesinde fazla ödemeleri veya az ödemeleri görmezden gelmek mümkün olmayacak." İşin iyi yanının şerefiye değer düşüklüğü bir kez açıklandıktan sonra, ileride şirkete daha fazla zarar vermemesi olduğunu belirten Donalley, o zamana kadar hisse fiyatları düştüğü ve şirkete duyulan güven bir şekilde yara aldığı için olabilecek her türlü zararın zaten gerçekleştiğini belirtti. Pazarın mevcut durumuna bakılırsa, çok yakında şerefiye değer düşüklüğü ile ilgili pek çok açıklama yapılacağını düşündüğünü ifade eden Donalley, bunun yalnızca muhasebesel ve teknik bir konu olduğunu, şirkete daha fazla zarar vermeyeceğini ancak göreve yeni getirilmiş ve son beş yıldır yalnızca borsanın iyi zamanlarındaki getirilerini görerek yetişmiş olan yeni Finans Direktörleri (CFO) için tatsız bir deneyim olacağını vurguladı. KPMG Türkiye Kurumsal Finansman Bölüm Başkanı Şenova KPMG Türkiye Kurumsal Finansman Bölüm Başkanı Hande Şenova da Şerefiye değer düşüklüğü olasılığının Türk şirketleri için de geçerli olduğunu belirterek, "Şirket birleşmelerinin ve satın almalarının özellikle arttığı, yurt dışına yatırım yapan, hatta yurt dışından şirket satın alan Türk firmaları olduğu sürece şerefiye değerlemesi konusu aynen geçerli olacaktır" dedi. Uluslararası muhasebe standartlarında finansal tablo yayınlayan bir çok Türk firmasının bilançolarına yansıttıkları şerefiye değerlerini gözden geçirmek ve dolayısıyla değer düşüklüğü durumunda düzeltmek durumunda kalabileceklerine dikkat çeken Şenova, şunları kaydetti: "Henüz uluslararası finansal raporlama standartları (UFRS) zorunlu olmamasına rağmen zaten şirket birleşme ve devralmalar konusunda aktif birçok firma uluslararası arenada şeffaflık ve finansman kaynağı amacıyla UFRS'ye göre raporlama uygulamaktadır. Dolayısıyla gerek ilk satın alma sırasında şerefiye hesaplaması, sonrasında ise şerefiye değer düşüklüğü testine göre muhasebeleştirme gerçekleştirmektedirler. Ancak yurt dışında olduğu gibi keskin ve ani değer düşüklüğü yaşanma olasılığının daha az olduğu tahmin edilmektedir."