Almanya ekonomik gücünü nasıl sürdürebilir?

Avrupa Birliği krizden çıkmaya çalışıyor. Daha doğrusu Almanya, birliği yaşatmaya çabalıyor.
Almanya, birliğin lideri. Almanya güçlü. Dış ticaret fazlası var.
İyi de... Acaba Almanya ekonomik gücünü ne kadar sürdürebilir? Devamlı güçlü kalması mümkün mü?
Andy Kessler'in Newsweek Dergisi'nde yayınlanan makalesinde (Merkel Über Alles, 22 Mart, 2002) bu sorgulanıyordu.
Kessler diyor ki, "Almanya finans oyunlarıyla Avrupa Birliği'ni ayakta tutmaya ve liderliğini sürdürmeye çalışıyor ama, Almanya ekonomisinin dünyadaki gelişmeler karşısında gücünü koruması imkansız." Sonra da Almanya'nın eksikleri sıralanıyor:
- Almanya'nın "sanayi liderliği efsanesi" geride kaldı Alman Sanayi devleri Siemens, BMW, Mercedes, ThyssenKrup gibi sanayi grupları
1980 model sanayi tesisleri. Bunlar kendilerini yenileyemiyor.
- Almanya Apple, Google, Circo, Linkedin, Zynga gibi yeni nesil teknoloji devlerine sahip değil.
- Almanya'nın bir Johson&Johnson'u bile yok. En büyük ilaç şirketi Boehringer Ingelheim, dünyanın ilk 10'unun arasına giremiyor.
- Almanya'nın MorphoSys isimli en büyük biyoteknoloji kuruluşu dünya sıralamasında 43'üncü sırada.
- Alman borsasında teknoloji kuruluşlarının hisse senedinin işlem göreceği Neuer Markt (Almanya'nın NASDAQ'ı) 2003 yılında ilgisizlikten kapandı.
Bunları sıraladıktan sonra Kessler, Almanya'nın hatalarını sıralıyor:
- Almanya'da aşırı milliyetçilik devam ediyor. Almanlar uluslararası ilişkilere açık değil. Almanlar içine kapalı. ABD gibi ülkeler her ulustan insanı alarak bir kasede eritiyor. (Melting Pot) Almanlar başka ulustan insanları entegre edemiyor.
- Almanya'da her büyük kuruluş Almanlar'ındır. Her kuruluşun tepe yöneticisi Almandır. Uluslararası kuruluşta, başka milletten yönetici bulunamaz.
- Almanya'da her ulustan en iyi beyinlerin çalıştığı ABD'nin Silicon Valley'i benzeri teknoloji üssü yok.
Kessler, bütün bunları sıraladıktan sonra, Almanya'nın mevcut yapısı ile küresel gelişmelerin dışında kalacağını ve de ekonomik gücünü sürdüremeyeceğini anlatıyor.
Bu yazıyı okuyunca ben de kendime göre bir yorum yaptım. Acaba dedim, 50 yıldır Türklerin Alman yaşamına ve ekonomisine entegre olamamasının suçlusu Türkler mi, Yoksa Almanlar mı? Başka ülkeler de büyük sayıda göç alırken neden Almanlar yabancıları sorun olarak görüyor?