Almanya işsizler için umut kapısı

Orhan AKIŞIK
Orhan AKIŞIK KÜRESEL PERSPEKTİF dunyaweb@dunya.com

60’lı yıllar Türkiye dahil Avrupa’nın çevre ülkelerinden birçok insanın başta Almanya olmak üzere Avrupa’nın sanayileşmiş ülkelerine akın akın gittikleri yıllardı. Daha iyi bir gelecek ve yaşam umuduyla dillerine ve kültürlerine yabancı oldukları ülkelere gidenlerin çoğunluğu kendi ekonomik ve sosyal durumlarını iyileştirmekle kalmadı, gittikleri ülkelerin ekonomik kalkınmasına da destek oldular. Sermaye zengini gelişmiş Avrupa ülkeleri o zamanlar işgücü açığını göçmenlerle kapatamamış olsalardı, belki de şu andaki gelişmişlik düzeyine ulaşamayacaklardı. Aradan uzun yıllar geçtikten sonra, Almanya yeniden işçi almaya hazırlanıyor. Amaç başta gençler olmak üzere Avrupa’nın işsizlerine iş imkanı sağlamak şeklinde açıklanmış olsa da, temelde nüfusu giderek yaşlanan Almanya’yla birlikte sosyal ve ekonomik sorunların altında ezilen AB’nin geleceğini garantiye almaktır.

***
Başbakan Merkel’in geçen yıl Berlin’de Avrupalı liderlere bir neslin yok olup gitmesine izin vermeyeceklerini söylemesinden bu yana Almanya’nın ekonomik sorunlara yaklaşımında önemli değişiklikler var. Resesyonun ilk yıllarında ekonomik programın işsizlik ve gelir dağılımındaki bozulmayı arttırdığı yolundaki eleştirilere kulak tıkayan Almanya, bu politikanın sorunları çözmek yerine daha da ağırlaştırdığını görüyor. Federal Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın önceki yıl uygulamaya koyduğu programın amacı, hem Birliğin güneyinde yer alan ülkelerdeki genç işsizleri mesleki eğitimden geçirerek iş bulmalarını kolaylaştırmak, hem de
Alman işletmelerinin kalifiye işgücü ihtiyacını karşılamak.
***
AB Komisyonu’nun istihdam raporunda işsizlik oranının nispeten düşük olduğu Avusturya, Almanya, Danimarka, İsveç ve Estonya’da işgücü arzının azaldığı, buna karşılık işsizliğin bölge ortalamasının üzerinde seyrettiği güney ülkelerinde ise az sayıda iş için işsizler arasında yoğun bir rekabetin yaşandığı görüşüne yer veriliyor. Geçtiğimiz yılın kasım ayı itibariyle AB Bölgesi’nde ortalama yüzde 12.1 olan işsizlik oranı, Yunanistan’da yüzde 27.5, İspanya’da yüzde 26.7, Güney Kıbrıs ve Portekiz’de sırasıyla yüzde 17.6 ve 15.5. İşsizliğin en düşük olduğu iki ülke yüzde 4.8 ve 5.2 oranlarıyla Avusturya ve Almanya. Yunanistan ve İspanya’da yüzde 60’lar civarında seyreden genç nüfus arasındaki işsizlik oranı, Portekiz ve İtalya’da yüzde 40
sınırını zorluyor. Bulgaristan, Romanya,Yunanistan, Güney Kıbrıs, İspanya, Portekiz ve İtalya’daki yüksek işsizlik yoksulluğu arttırarak, AB’nin geleceği için de risk oluşturuyor.
***
Tahminlere göre, geçen yıl üye ülkelerden Almanya’ya çalışmak için gelenlerin sayısı 400 binden fazla. Bu kadar çok işçi gelmesine rağmen işsizlik oranında bir artışın olmaması, ekonominin çarklarının iyi işlediğinin bir göstergesidir. Çoğunluğunu Avrupa ülkelerinden gelenlerin oluşturduğu göçmenler arasında en yüksek sayıya sahip olan grup Polonyalılar. Polonyalılar dışında, işsizliğin yüksek olduğu güneydeki ülkelerden gelenlerin sayısı da artıyor. 

AB’nin sorunlarını çözmede yetersiz kalmasına gerekçe olarak üye ülkelerin bağımsız para politikalarının olmaması dışında, işgücünün akışkanlıktan yoksun oluşu gösteriliyor. İşçi göçünün AB’deki işsizliğin azalmasına katkıda bulunup bulunmayacağını zaman gösterecektir. İşsizliğin azalması kuzey ülkelerindeki büyümenin sürekliliği kadar, ülkeler arasındaki kültürel ve sosyal farklılıkların azalmasına da bağlı. AB gibi farklı kültür ve gelişme düzeylerindeki ülkelerden oluşan bir toplulukta işgücünün akışkanlığı konusunda iyileşmeler olursa sorunların çözümü kolaylaşabilir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Vekalet savaşları 08 Ekim 2016
Clinton farkı 01 Ekim 2016
Sorun küreselleşmede mi? 27 Ağustos 2016