Amerikan ekonomisi nereye gidiyor

Orhan AKIŞIK
Orhan AKIŞIK KÜRESEL PERSPEKTİF dunyaweb@dunya.com

Uzun yıllardan sonra ilk defa yüzde 5’in altına gerileyen işsizlik oranı fazla yankı bulmadı. Obama bile, yüzde 4.9 oranındaki işsizliği önemli bir başarı olarak nitelemekle birlikte daha yapılacak çok şeyin olduğunu söylüyor. Krizin şiddetlendiği dönemde yüzde 10’a ulaşan işsizliğin yarı yarıya azalmasında, Demokrat yönetim ve FED’in başarılı politikalarının etkisi yadsınamaz; çökmenin eşiğine gelen otomotiv sanayinin yeniden ayağa kaldırılmasının istihdam ve büyümeye katkısı önemlidir. Ekonomi büyümeye devam ediyor; geçen yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 2 oranında olan büyüme, son çeyrekte yüzde 0.7 oranında gerçekleşti. Enflasyon ise geriliyor; üçüncü çeyrekte petrol ve gıda mallarının yer almadığı çekirdek enflasyon yüzde 1.3 artarken, son üç aylık dönemde artış yüzde 0.9 olarak gerçekleşmiş. Şubat ayı itibariyle enflasyon yüzde 0.7. Tahminler şimdilik, enflasyondaki gerilemenin devam edeceği yönünde. Bu gelişmelere bakıp bir enflasyon riskinden söz etmek zor. Ham petrolün varil fiyatının 30 dolar seviyesi gerilemesi bir taraftan paranın halkın cebinde kalmasını sağlarken, öte taraftan enerji sektöründe işsizliği arttırıyor. Resesyon sonrasında ekonomik büyümeye önemli ölçüde katkı sağlayan; ücretlerin nispeten yüksek olduğu petrol şirketlerinde işten çıkarmalar hızlandı. Ekonominin bundan nasıl etkileneceği konusunda şimdilik bir bilgi yok. İstihdam artışı önemli olmakla birlikte ücretler yönünden istihdamın kalitesi de, ekonomik büyümenin sürekliliği açısından önemlidir.

***

FED Başkanı Janet Yellen, işsizlikteki azalmaya işaret ederek enflasyon riskine karşı faizlerin arttırılması gerektiğini söylemiş olsa da, Mart ayındaki toplantıdan bu yönde bir karar çıkması ihtimali oldukça düşüktür. Hatırlanırsa; faizlerin resesyondan sonra ilk defa arttırıldığı Aralıkta yapılan açıklamada bundan sonraki arttırımların dünya ekonomisindeki gelişmeler de dikkate alınarak tedrici olacağı vurgulanmıştı. FED Açık Piyasa İşlemleri Komitesi üyeleri arasında bu konudaki görüşler farklı. Enflasyon riskine karşı faizlerin arttırılması görüşünde olanlar kadar; dünya ekonomisindeki yavaşlama eğilimlerini dikkate alarak faiz arttırımının henüz erken olduğunu düşünenler de var. Faizleri arttırmak için acele edilmemesini söyleyenlerden biri de, aynı zamanda Yellen’in danışmanı olan New York FED başkanı William Dudley. Amerikan merkez bankaları arasındaki ayrıcalıklı konumu nedeniyle diğer komite üyelerinden farklı olarak daimi üye sıfatına sahip New York FED başkanı, uluslararası ekonomideki gelişmelerin faiz politikasıyla ilgili kararlarda dikkate alınması gerektiği görüşünde. Amerikan ekonomisi birçok ekonomiye göre iyi bir performans ortaya koymuş olsa da riskler varlığını sürdürüyor. Ekonominin ısındığına dair bir emare henüz ortada yokken, FED istihdam artışını frenleyecek bir politikayı uygulamaz. FED’in zaten değer kazanan dolar nedeniyle azalan ihracatı, faizleri yeniden arttırmak suretiyle daha da azaltması; ihracata yönelik firmaları zora sokması beklenmemeli.

***

Ekonomi bilimi, verimlilik artışıyla veya karlardaki azalmayla dengelenmeyen ücret artışlarının enflasyona yol açabileceğini söylüyor. Tarım dışı sektörde verimlilik, önceki yılın son üç aylık dönemi itibariyle yıllık bazda yüzde 3 oranında gerilemiş. Şirketler karlarından fedakarlık etmeye yanaşmadığına göre ücret artışlarının önümüzdeki sürmesi durumunda enflasyon hızlanabilir. Salı günü yapılan New Hampshire eyaleti ön seçimlerini rakiplerine karşı büyük farkla kazanan Donald Trump ve Bernie Sanders gerçek işsizlik oranının açıklananın üzerinde olduğu görüşündeler. Büyümenin sürdürülmesi vergi reformu gibi başka bazı adımların atılmasını gerektirse de, Senato ve Temsilciler Meclisi'nde çoğunluğu Cumhuriyetçi Parti’ye kaptıran Demokratların yapacakları fazla bir şey yok. Trump ve Sanders seçildikleri takdirde zenginler üzerindeki vergiyi arttıracaklarını söylüyorlar. Demokratik-sosyalist eğilimli Sanders’in bu görüşü anlaşılır olsa da, Trump’ın söylemi vergi arttırımına kesinlikle karşı olan Cumhuriyetçilerin görüşleriyle taban tabana zıt. Görünen o ki; 2016 seçimi, Amerikan ekonomisinin önümüzdeki yıllardaki performansı açısından da önemli bir seçim olacak.

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Vekalet savaşları 08 Ekim 2016
Clinton farkı 01 Ekim 2016
Sorun küreselleşmede mi? 27 Ağustos 2016