Banka, 1.7 milyar YTL'lik net kârla 2007'de tarihinin en iyi yılını yaşadı / Özince: Herkes işini yapmaya devam etsin

Banka, 1.7 milyar YTL'lik net kârla 2007'de tarihinin en iyi yılını yaşadı / Özince: Herkes işini yapmaya devam etsin

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince, Türkiye'nin siyasi gündemindeki gerginlik ve sivil toplumun sağduyu çağrıları ile ilgili olarak herkesin işini yapması gerektiğini söyledi. Özince, "Hepimiz birden uyarılar yapacağımıza, işimizi sağduyulu şekilde, görevimizi noksansız yaparak, hem ülke, hem vatandaş hem de şirketler bazında daha az etkilenmeyi sağlayabiliriz. Siyasi belirsizlik muhakkak etki yaratabilir. Ancak işimizi noksansız yaparsak Türkiye bundan az etkilenir. Makro ekonomik kazanımlar geri gitmez. Reformları ısrarla sürdürmek gerekiyor" dedi. Özince, genel ekonomik durum ile finans sektöründeki gelişmeleri değerlendirmek ve bankanın 2007 yılı finansal sonuçlarını aktarmak amacıyla bir basın toplantısı düzenledi. Özince, 2007 yılında brüt 3.7 milyar YTL ile bankacılık sektöründe en yüksek kârı elde ettiklerini, net kârın da bir önceki yıla göre yüzde 53 artışla 1.7 milyar YTL olarak gerçekleştiğini açıkladı. Özince, "2007'de çok hızlı koştuğumuzu söyleyemeyeceğim. Likidite, kredi, faiz ve kur riski yönetim politikalarında tutucu davrandık" dedi. Bankanın öz kaynak büyüklüğü de yüzde 13'lük artışla 10.6 milyar YTL'ye ulaştı. Toplam aktif büyüklüğü itibariyle özel sektör bankaları arasında birinci olurken, 80.2 milyar YTL'ye varan aktif toplamıyla da, Türk bankacılığında birinci sırada bulunan Ziraat Bankası'nın toplam aktif büyüklüğüne yaklaştı. Geçen yıl bankanın aktif toplamının 2006'ya göre yüzde 7'lik artışla 80,2 milyar YTL'ye çıktığını, bankanın son 5 yıllık dönemde aktiflerini 2,5 kat büyüttüğünü kaydeden Özince, kredilerde yüzde 14'lük artışla 34 milyar YTL'ye ulaştıklarını, kredi portföyünün yüzde 74'ünün YTL, yüzde 26'sının yabancı para olarak gerçekleştiğini aktardı. Konut kredilerinde ise İş Bankası'nın uygun vadeli kaynak, kaynak maliyeti ve randımanı birlikte gözeterek rakiplerine göre daha temkinli davrandığının altını çizen Özince, pazar payının bu alanda biraz azaldığını kaydetti. 2006'da yüzde 3,8 olan tahsili gecikmiş alacak oranının geçen yıl yüzde 4,2 düzeyinde gerçekleştiğine işaret eden Özince, bunun "kötüleşme" olarak algılanmaması gerektiğini, 2007'de özellikle faiz oranlarının yüksek seyretmesi ve ekonominin nispeten yavaşlamasının kısmi de olsa KOBİ'lere kullandırılan kredilerde portföy kalitesinin sistem genelinde bozulmasına ve kredi kartlarında takipteki bakiyenin artmasına neden olduğunu, yeni verilen kredilerde fazla sıkıntı bulunmadığını söyledi. Mevduat 5 yılda 3 katına ulaştı Geçen yıl bankanın mevduatının 2002'deki mevduatın 3 katına ulaştığını ve mevduatta özel bankalar arasındaki liderliğini koruduğunu vurgulayan Özince, uygun maliyetli ve doğru zamanlama ile sağladıkları 2007 sonu itibariyle 10 milyar YTL'ye ulaşan yurtdışı kaynakların, küresel dalgalanma ortamına rağmen 2008'i rahat geçirmelerine yardımcı olacağını ifade etti. Özince, İş Bankası Grubu'nun, 2007 yılı içinde yaklaşık 42 bin çalışanı ile Türkiye dahil 18 ülkede faaliyet gösteren, kombine aktiflerinin toplamı 100 milyar YTL, kombine öz kaynakların ise 18 milyar YTL'ye ulaştığını kaydetti. İştirakler portföyünün yüzde 65,6'sının halka açık iştiraklere yaptıkları yatırımlardan oluştuğunu, banka ve halka açık iştiraklerin toplam piyasa değerinin yıl sonunda İMKB toplam piyasa değerinin yüzde 7,8'ini oluşturduğunu ifade eden Özince, 2007 sonunda iştirakler portföyünün 4,8 milyar YTL'ye ulaştığını anlattı. Fevkalede şeyler yapılıyormuş gibi düşünmemek lazım İş Bankası'nın yurtdışı arayışı ve fırsatlarına ilişkin olarak ise Özince, uluslararası finans krizinin artarak sürmesinin Türkiye'deki bankalara birtakım fırsatlar sağlayabileceğini, ancak Türkiye'nin ticari ve finansal ilgi alanında bulunan komşu ülkeler başta olmak üzere buralarda büyük uluslararası bankaların inisiyatiflerinin yavaşlayabileceğini söyledi. Buna Türkiye ve Türkiye'deki banka özelleştirmelerinin de dahil olduğuna dikkat çeken Özince, Türk bankalarının uluslararası yatırımlarından da çok kısa vadede büyük şeyler ummamak gerektiğini, bunun özellikle önemli pazar potansiyeline sahip ülkelerin çoğunda ciddi belirsizliklerin devam etmesinden kaynaklandığını kaydetti. Özince, "Dolayısıyla buralarda afaki görüntülerle çok fevkalade şeyler yapılıyormuş gibi düşünmemek lazım. Bence bir Türk bankası gidip bir pazara girdiğinde, Şişecam gibi yüzde 42 pazar yapı elde edebiliyorsa, kayda değer bir şeydir" dedi. İş Bankası'nın yurtdışı çalışmalarına değinen Özince, "İş Bankası; Ukrayna, Kazakistan, Azerbaycan gibi ülkelerde, eski SSCB'den ayrılan birçok pazarda fırsat değerlendirmektedir. Ama şu anda hazır, başlamak üzere olduğumuz bir aksiyon yok" diye konuştu. Banka ve sigortada işbirliği yapabiliriz Özince, bir soru üzerine de özellikle iştirakleri aracılığıyla geçmişten bu yana yabancı sermaye ile ilişkileri bulunduğunu, yurtdışında yabancı sermaye ile bankacılık ve sigortacılık konularında işbirlikleri olabileceğini ancak, şu anda böyle bir şey olmadığını, gündemlerinde de böyle bir konunun bulunmadığını kaydetti. Dalgalanma sürecek Özince, tutsat krizinin etkilerinin bu yıl devam edeceği ve finansal piyasalardaki dalgalanmaların süreceğinin öngörüldüğünü, bu çerçevede 2008 yılında küresel büyümenin hız keserek devam edeceğini öngördüklerini söyledi. IMF ile mevcut stand-by düzenlemesinin sona ereceği Mayıs 2008 sonrası için mevcut stand-by'ın yenilenmesi, ihtiyati stand-by, rezerv yükseltme imkanı ya da program sonrası izleme gibi olası tüm alternatiflerde mali disiplinin gevşetilmemesinin enflasyon hedeflemesi açısından kritik önem taşıdığını aktaran Özince, mevcut konjonktürde yıl sonu enflasyon hedefinin yakalanmasının çok kolay gözükmediğini ifade etti. Mevcut para ve Maliye politikaları ile yapısal reformların aynı kararlılıkla sürdürülmesi gerektiğini belirten Özince, politik istikrarın her ne pahasına olursa olsun sağlanması gerektiğini, bunlar olduğu takdirde gerek bu yıl için gerekse takip eden dönemlerde zor da olsa hedeflere ulaşılabileceğini vurguladı. Özince, özellikle küresel nitelikli para hareketlerinin faize duyarlılığının getirdiği riskler sebebiyle yüksek reel faiz ortamının bir süre daha devam etmesini beklediklerini, şu anda öngöremedikleri Türkiye'nin yöresiyle ilgili uluslararası siyasi riskler ile ulusal bazı siyasi riskler olabileceğini, bunlarla Hazar ve Ortadoğu bölgesiyle ilgili riskleri kast ettiğini söyledi. İştiraklere, Basel II standartlarında yatırım Özince, İş Bankası'nın bankacılık faaliyeti dışında kalan iştiraklerinden çıkmayı planlayıp planlamadığına ilişkin soruyu ise "İştiraklerimizden çıkmamız gerekmiyor. Biz İş Bankası olarak iştiraklerimize bilinen en iyi standartlarda, Basel II standartlarında yatırım yapıyoruz. Buna da devam edeceğiz" şeklinde yanıt verdi. Özince, bankacılık sektörünün kredilerinin bu yılın ilk çeyreğinde "kuvvetli sonuçlar" gösterebileceğini söyledi. Özince, "Ancak ikinci çeyrekten itibaren artış oranında bir azalma yaşanabilir" dedi. Bu yıl bankacılık sektöründe kredi hacmindeki artışın yurtdışından borçlanma olanaklarına paralel olacağını belirten Özince, bu durumun sebebi olarak, bankaların verdikleri kredileri fonlamalarını sağlayan ana kaynak olan mevduatların kısa vadeli ve pahalı olmasını gösterdi. Özince ayrıca, küresel ekonomideki büyümenin tehdit altında olduğuna dikkat çekti ve ekledi: "Dünyanın en büyük ekonomisi ABD'de ve Avrupa'da büyüme oranlarında yavaşlama var. Ancak gelişmekte olan ekonomilerin yüksek büyüme hızlarının, dünya ekonomisinin büyümesini sürmesine katkı sağlayacağı söyleniyor. Ancak Türkiye'yi, daha çok Batılı ekonomilerdeki yavaşlama etkileyecek. Çünkü Türkiye'nin dış ticaretinin çok büyük bir bölümü bu ülkelere yönelik." Özince'den satış başlıkları: . Halkbank'ın özelleştirilmesi 2009 yılına ertelenebilir. Düşük fiyattan satılmasındansa halka satılmasını tercih ederim. . Aktif rakamda Ziraat ile aramazdaki farkı 0.7 milyon YTL'yi inmiş durumda. Aramızda kesinlikle bir yarış söz konusu değil. Kârlı olduğumuz sürece Ziraat'ten daha hızlı büyümemiz normal. Ne de olsa özen sektör bankası olmanın avantajları söz konusu. . Konut kredileri hâlâ avantajlı bir ürün. Vadeler ve yaşanan artışa rağmen fiyatlar hâlâ uygun. İhtiyacı olanlar ödeyebilecekleri tutarda kredi almaya özen göstersin. Gayrimenkul fiyatları bazı yerlerde çok şişti. Herkes kendi kesesine göre kredi almalı. . Çevre bilincini küresel anlamda artırmak için dünya çapında yapılan ışıkların kapatılması eylemine biz de destek olacağız. Türkiye genelinde bu eyleme katılacağız. . Türkiye, hemen her şeyin konvansiyonel yaşandığı bir pazar olmaya devam ediyor. Özellikle hizmet sektörüyle ilgili ülkede çok büyük potansiyel bulunuyor. . İş Bankası'nın sermaye yeterlilik rasyosunun iyi. Dolayısıyla bu yıl temettü dağıtacağız. ŞUBELEŞME "Şube sayısını bine çıkartacağız" Özince, İş Bankası'nın şubeleşme çalışmalarının devam edeceğini kaydederek, "Bu yıl bitmeden şube sayısını 1000'in üzerine taşımayı hedefliyoruz. Bunun ekonomik ve siyasi ortamla ilgisi yok. Dolayısıyla ümit ediyorum yıl sonundan önce 1000'i buluruz. Bugün Anadolu'da açtığımız şubeler dahi çok büyük ilgi görüyor. Hacıbektaş'ta açtığımız şube, 3 aylık süre içinde kuruluş masraflarını çıkardı" dedi. AKTİF BÜYÜKLÜK "Aktif bazda yüzde 15 büyürüz" Bu yıl aktif büyüklükte yüzde 15 civarında bir artış öngördüklerini söyleyen Özince, "Biz istikrarlı ve sürdürülebilir bir büyüme peşindeyiz. Afaki şeyler söylemiyoruz. Asıl hedefimiz rakiplerimizi geçmek" dedi. Bu yıl için kredilerde yüzde 20, mevduatta da yüzde 16'lık büyüme öngördüklerini aktaran Özince, bankanın büyümesi açısından 2008 yılında daha büyük bir oran düşündüklerini ancak son gelişmelerin bunu olumsuz etkilediğini de sözlerine ekledi. Kumar oynar gibi yatırımcı davet edilmez Siyasi ve ekonomik risklerine rağmen Türkiye'nin görece olarak fırsatların da olduğu bir ülke konumunda bulunduğunu ifade eden Özince, "Dolayısıyla belli alanlara yatırımcıların ilgisi devam edecek. Örneğin hizmet sektöründe çok ciddi kapasite var. Faiz verdiği sürece yabancı gelmeye devam edecek. Ancak yerli olsun, yabancı olsun yatırımcıları daha kalıcı yatırım yapmaya yönlendirmek lazım. Bulgaristan'a gittik, devlet bizim arsamıza demiryolu çekti. Yatırımları böyle teşvik ediyorlar. Bir koy 3 al. Üç koy 5 al gibi olmaz. Kumar oynar gibi yatırımcı davet edilmez. O şekilde kalıcılık beklenmez. Yabancı yatırımcı açısından baktığımızda kovalamazsak kimse kaçmaz" görüşünü aktardı. Malımı düşük fiyattan satmam Ersin Özince, bu yıl bütün bunlara rağmen yatırımcıların aynı fiyatları vermeyeceklerini, aktif satışları açısından olumsuz bir döneme girildiğini belirtti. Özelleştirmeler ve halka arzlara ilişkin olarak ise, "Bunun için böyle bir ortam tercih edilmez. Ralli dönemi tercih edilir. Ben olsam malımı düşük fiyattan satmam" dedi. Özince, Türkiye'de otoyollara teklif verenlerden bir tanesinin yabancı bankacılık iştiraki olduğunu duyduğunu aktardı. 2008'in ilk çeyrek sonuçları geldiğinde, geçen yılın aynı dönemi gibi güçlü sonuçlar görüleceğine işaret eden Özince, ancak ikinci üç aylık dönemde aynı şeyin olmayabileceğini söyledi. Özince ayrıca, krizin uzaması ve iç siyasi alandaki belirsizliğin ikinci üç ayda iş hayatını etkileyebileceğini ve kredilerde bir yavaşlamaya neden olabileceğini, yatırım yapmayı düşünenlerin biraz bekleyebileceğini, harcama yapacak olanların dahi harcamalarını biraz kısabileceğini kaydetti. Ulusal mali sektör politikası İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince, "Yabancı sermayeye verilen önemi katiyen azaltmadan, yerli sermayenin gelişimi ve yerli sermayedarın özendirilmesi ile ilgili mutlaka ulusal bir mali sektör politikasının olmasında yarar görüyorum" dedi. Özince, Borsaya açık şirketlerin mümkün olduğunca durumlarını iyi gösterdiğini ifade ederek, bir bankanın pazar payını çok agresif politikalarla hızla yükseltip bunu göstererek ilgi çekebileceğini, stratejik yatırımcısı varsa onu da yanına alarak değerin yükseltilmesinin söz konusu olabileceğini söyledi. Özince, "Her şirket ister bunu, biz de isteriz. Ama bunun sürdürülebilir olması lazım. Söz konusu olan at yarışı değil. Biz şunu istemiyoruz; 18-20 bin kişilik istihdamımızı yarın işler kesat gitti diye 2 bin 3 bin azaltalım..." diye konuştu.