(11:00)"Yargı organına tepkiler kabul edilebilir değil"

(11:00)"Yargı organına tepkiler kabul edilebilir değil"

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ, Türkiye'nin en yüksek yargı organını 'tanımamaya' varan tepkilerin kabul edilebilir olmadığını söyledi. TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi (YİK) toplantısında konuşan Yalçındağ, "Bu günleri, demokrasimizi, siyasal, toplumsal yapılarımızı, Anayasal kurumlarımızı yıpratmadan atlatmaya çalışmalıyız. Tepkilerimizi, yorumlarımızı ölçülü tutmalıyız. Öncelikle, hukuka koşulsuz saygı göstermek zorundayız. Mevcut hukuksal düzen içinde bağlayıcı bir kararla karşı karşıya olma bilinci ve sorumluluğu içinde hareket etmek gerekir. Elbette toplumda tartışmalar olabilir, bu tartışmalar çerçevesinde Anayasa Mahkemesinin kararı da eleştirilebilir. Ama Türkiye'nin en yüksek yargı organını 'tanımamaya' varan tepkiler kabul edilebilir değildir. Asıl yapılması gereken bu karardan ders çıkarmaktır" dedi. Arzuhan Doğan Yalçındağ, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Mevcut sorunlara sistemi zedelemeden dengeli çözüm aramak esastır. Öte yandan, bugünkü yapı içinde, toplumun bazı taleplerine ve beklentilerine cevap verilemediği de bir gerçektir. O zaman yapmamız gereken nedir? Yapmamız gereken, tüm kesimlerin özlemlerini, ihtiyaçlarını ve kaygılarını gözetecek bir biçimde toplumsal mutabakatı yeniden sağlamaktır. Bunun bugünkü karşılığı herkes için tam demokrasiyi sağlayacak bir Anayasa değişikliğidir. Her sıkıntılı dönemde alelacele gündeme getirilen, güncel sorunları aşmaya yönelik Anayasal düzenlemeler değildir. Salt parlamento çoğunluğuna dayanan, kısmi bir Anayasa değişikliğinden de söz etmiyoruz. Sözünü ettiğimiz, gerçek bir toplumsal mutabakat belgesidir." Bu mutabakat belgesinin, birkaç aylık müzakerelerle değil, 1-1,5 yıllık ciddi bir çalışmayla oluşacağına inandıklarını, bu sürenin kimilerine uzun gelebileceğini ifade eden Yalçındağ, "Ancak, bir kez daha hatırlatmak isterim ki, biz, önümüzdeki günlerde kamplaşma tarafları arasında ki çekişmede kimin diğerine üstün geleceğiyle ilgili değiliz. İlgilendiğimiz, dış şoklara karşı dirençli, yönetilebilir, geleceğe olan inancını tazelemiş bir Türkiye'de yaşayabilmek" dedi. "Peki, gittikçe artan bu kutuplaşma ortamında, böyle bir mutabakat zemininin oluşturulması mümkün müdür?" diye soran Yalçındağ, eğer siyaset sahnesinin aktörlerinin üzerinde güçlü bir toplumsal baskı kurulabilirse bunun mümkün olacağını vurguladı. TÜSİAD olarak uzunca bir süredir bu konuyu sivil toplum ve meslek örgütleri ile istişare ettiklerini anımsatan Yalçındağ, aynı çerçevede bazı siyasi parti kurmaylarıyla da görüştüklerini ve çıkış yolunun yeni bir mutabakat arayışı olduğu görüşlerin paylaştıklarını anlattı. Yalçındağ, "Alınan tepkileri 'ihtiyatlı, ancak gelişmeye açık' olarak nitelemek mümkün" dedi.