Avrupa’da bilançolar ve euronun değer kaybı

Gündüz FINDIKÇIOĞLU
Gündüz FINDIKÇIOĞLU GLOKAL BAKIŞ debrovian@gmail.com

Aslında problemin özü şu: Büyüme döneminde varlık fiyatları aşırı şişmişti. Herkes borç alarak varlık yaratmıştı. Varlık fiyatları düşünce bilançolar çöktü: Borçlar kaldı fakat varlıklar eridi. Şirketler de, bankalar da ya iflas edecekler ya da nakit akışıyla borçlarını yavaş yavaş ödeyeceklerdi. 

Fakat bu ödeme süreci kimsenin ne harcama, ne yeni yatırım, ne yeni borç talebinde bulunacağı anlamına geliyordu. Borçlanmak isteyen şirketlere borç vermek isteyen banka bulunsa bile bu sefer de regülatör “batık bilançoya kredi verilmez” diyerek engel oluyor. Kaldı ki kendisi de borcunu eritmek zorunda olan bankaların kredi vermeye niyeti zaten yoktu. Görüldüğü gibi kriz çıktıktan sonra “sıkı düzenlemeye geçiyoruz” demek aslında hasarı artırıcı ve bilanço tahribatının tamirini zorlaştırıcı oluyor. Düzenlemeyi önceden yapmak gerekiyordu. 

Burada özel sektörün yerine sadece kamu geçebilirdi fakat özellikle Avrupa ağır kamu borcu yüküyle krize yakalanmıştı. Almanya zaten borçlu olanların kemer sıkması gerektiğinde ısrar edince AB iyice çıkmaza girdi (2011). 

LTRO %1 faizle bankalara borç verip, onların gidip mesela %5 faizle hazine tahvillerini almalarını istemekti. Bu yolla İspanya, İtalya, hatta Yunanistan’ın kamu borcu makul faizlerle yüzdürüldü. Bankalar da kar ettiler ve öz kaynaklarına aktardılar. Ama reel sektöre kredi veren olmadı. Herkes bilanço deleveraging yaparken Euro bölgesi bankacılık bilançosundan toplam 531, kurumsal kredilerden 426 milyar EUR bilançodan çıktı. Şimdi T-LTRO bunu yerine koyma denemesi. 

Fakat bir “bilanço resesyonu” veya “extreme deleveraging” durumunda bu da yetmez. Euro alanı QE’si ECB’nin doğrudan piyasadan MBS, ÖST ve hazine tahvili alması demek. ECB bilançosu hızla büyüyecek. Öte yandan belki bu, piyasada –bankalara söndürülen krediler tekrar açılsın diye T-LTRO ile verilecek kaynağın- talep tarafını oluşturacak fonu yaratacak. Eş zamanlı varlık alımı mantıklı. Bankalara kredi versinler diye spesifik kullanımlı kaynak ver, aynı anda bankalardan borçlanacak şirketlere borçlanma zemini yaratmak için onların bilançolarındaki her tür tahvili QE ile piyasadan çek. 

Çökmüş bilançolarla kimse AR-GE vb. yapmadığı, yeni yatırım da yapılmadığı için, 6 yıldır aynı teknoloji parkı yerinde duruyor ve bu da verimlilik düşüşü olarak yansıyor diyebiliriz. Böylece “potansiyel GDP” gibi şık bir terimle, datayı filtreleyip, regresyona sokup, tedavüle çıkardığımız istatistik de haliyle düşmüş oluyor. 

1937’de depresyon bitti diyerek kamu harcamalarını erken stop ettiren ABD anında çift dip yaşamıştı. Bu sefer daha dikkatliler. Yani bilanço tahribatı tam tamir edilmeden kımıldamak istemiyorlar. Euro alanıysa daha ABD’nin aldığı yolun yarısında. Euro hızla değer yitirecek ve euro/dolar paritesindeki kısa dönemli artışlar euro satmak için fırsattır.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Risk ve yavaşlama 01 Ekim 2019
Fed, resesyon, Türkiye 24 Eylül 2019
Coğrafya ve imparatorluk 17 Eylül 2019
Fed ve dolarizasyon 25 Haziran 2019