Ayrışıyoruz

Taner BERKSOY
Taner BERKSOY EKONOMİ DÜNYASI tberksoy@pirireis.edu.tr

Sözcük dağarcığımıza yeni sözler ekleniyor. Bir tanesi de bu ‘ayrışma’ sözcüğü. Çoklukla ekonomide kullanılıyor. Dikkat edin doğrudan bir ayrılma kast edilmiyor. Ayrılmada bir irade ve peşinden gelen bir karar söz konusu. Ayrışma bu yönde bir irade bir karar yokken ayrılmaya işaret ediyor. Adeta doğrudan kast olmadan, 'haydi ayrılalım' demeden genelden ayrılma gibi bir durumu tanımlıyor ayrışma. Genelden bazen olumlu yönde ayrışılıyor. Bu durum ‘pozitif ayrışma’ olarak tanımlanıyor. Bazen de herkes Mersin’e giderken tersine gitme durumu doğuyor, yani genelden olumsuz yönde sapılıyor. Buna da 'negatif ayrışma' deniliyor. 

Dünya ekonomisinde henüz net, güçlü ve yeterince yerleşmiş bir hareket yönü yok. Tersine, göstergelerde ve fiyatlarda oynaklık var. Algıları, gözlemleri ve değerlendirmeleri de biraz bulanık hale getiriyor bu. Dolayısıyla gidişat da bunun algılanması da henüz bir trend kazanmış değil. Ama oynaklığa rağmen, dünya ekonomisinin genelde iyi yönde hareket ettiği düşünülüyor. Bunda ABD’nin toparlanmış olması başrolü oynuyor. Petrol fiyatının düşmesi bu etkiye ciddi destek veriyor. Avrupa’nın yavaş da olsa ayağa kalkmaya başladığı yönündeki izlenimler de genel havayı besliyor. Geçtiğimiz yıllarda daha sıcak olan geostratejik riskler de bu yıl biraz daha sakinleşmiş durumda. Arada bir ters yöne gider gibi yapsa da genel iklime temkinli bir iyimserlik hakim. Bütün bunları bir araya getirince yer kürede gidişat iyi gibi görünüyor. 

Bu genel tabloya kıyasla bizde durum bu kadar iç açıcı değil. Tuhaf bir gerilim girdabına düşmüş gibi bir halimiz var. İktisadi göstergelerimiz de artık pek olumlu izlenimler vermiyor. Genel gidişattan sapmış, kelimenin tam anlamıyla genel durumdan ayrışmış gibiyiz. Bu yönde bir irade, bir karar söz konusu olmadığına göre dünyadan ayrıldık, koptuk demek durumumuzu pek açıklamıyor. Ayrıştık demek daha doğru. Belki de durumumuzu “negatif ayrışma” olarak tanımlamak gerekiyor. 

Bakın bir örnek vereyim. ABD’nin niyeti bozduğu, uzun süredir dünya ekonomisine pompaladığı likiditeyi artık geri çekmeye karar verdiği biliniyor. Bizim gibi sermaye girişine, hele de bunun sıcak olanına adeta bağımlı hale gelmiş ülkeler buna tepkili. Hemen hepsinde kurlar yükseliyor, ulusal paralar değer kaybediyor. Genel eğilim bu. Bizde de benzer bir eğilim var. TL de bu süreçte kaçınılmaz olarak değer kaybediyor. Ama bizdeki değer kaybının boyutu genelin epeyce üstünde. Hareket yönünde genelden kopmadık belki ama hareket dozunda ciddi ölçüde ayrışmış durumdayız. 

Son aylarda ABD’nin parasal daralmayı başlatma tarihi çok tartışılıyor. Bu tarih henüz tam olarak belli değil ama bunun yıl ortasından önce başlamayacağına dair bir genel algı var. Bu nedenle bir süredir beklentiler buna göre biçimlendirilmiş, kur oynaklıkları görece sakinleşmiş, değer kayıpları törpülenmiş gibi. Bizdeki durum böyle değil. Tersine, paramızın değer kaybetmesi gittikçe yükselen tempoda devam ediyor. Yani ayrışma ivmemiz daha da hızlanıyor. 

ABD’nin parasal geri çekilmeyi başlatma tarihine bağlı olarak küresel piyasalarda dolaşan likiditenin daralacağı biliniyor. Hacmi küçülen uluslararası sermayenin küresel zemindeki dolaşımı ve ülkeler arasındaki dağılımı da değişecek. Bu bağlamda ülkeler arası risk haritası yeniden çizilecek. Herkes bunun farkında. Herkes kendisine dönük risk algısını olumlu yönde etkilemek için çaba gösteriyor. Şimdi eğri oturup doğru konuşalım; bizim böyle bir kaygımız var mı? Bana kalırsa yok. Tersine, adeta pervasız bir şekilde ulusal risk üretiyoruz. Bu bağlamda da ayrışmış durumdayız anlayacağınız. 

Bu örnekler çoğaltılabilir. Siyasetten de örnekler verilebilir. Ama sanırım verdiğim örnekler meramımı anlatmaya yetiyor. Şimdi bir soru. Dünyanın iktisadi ve siyasi açıdan bir dönemece geldiği bu noktada böylesine “ayrışma” hevesinin nedeni ne olabilir? Bizde seçimler geliyor, ondandır bu risk algısı ve ayrışma dinamiği demeyin sakın. Önceki seçimlerin hiç birisinde böylesine sert bir ayrışma dinamiği yaşamadık. Aynı siyasi kadro şimdi niye ayrışma dinamiğinin sürükleyicisi gibi davranıyor? Düşünün bakalım.
 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Ekonomi kıskaçta 20 Aralık 2018
Normalleşme mi? 06 Aralık 2018
Kur’u temizleme 25 Ekim 2018
Yeni bir durgunluk mu? 18 Ekim 2018
Zaman mı kazanıyoruz 11 Ekim 2018
Tedbir gerekirdi 04 Ekim 2018
2019 yılı kritik 13 Eylül 2018
Adını koymadan 06 Eylül 2018