Bakanlık'tan 91 takviye edici gıdaya onay çıktı

Takviye edici gıda sektöründe faaliyet gösteren 130 firma, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'na bin 40 ürünle ilgili onay başvurusu yaptı, bakanlıktan 91 takviye edici gıda ürününe onay verildi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Takviye edici gıdaların ithalatı, üretimi, işlenmesi ve piyasaya arzıyla ilgili işlemler geçen yıl ağustos ayında yürürlüğe giren yönetmelik ve ilgili tebliğ çerçevesinde yürütülüyor.  

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'na, yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren  takviye edici gıdalara ilişkin 130 firma tarafından 1.040 ürün için onay başvurusu yapıldı. Bakanlık, bu başvurular sonucunda 17 Aralık 2014 tarihi itibariyle 91 takviye edici gıda ürününe onay verdi. Bakanlıkça onaylanan takviye edici gıdalara ve firmalara "http://ggbs.tarim.gov.tr/cis/FSIS/html/index.html" internet adresinden ulaşılabiliyor.

Takviye edici gıdalar, normal beslenmeyi takviye etmek amacıyla vitamin, mineral, protein, karbonhidrat, lif, yağ asidi, amino asit gibi besin öğeleri ve botanikleri içeriyor. Tüketicilerce, bitkisel ve hayvansal kaynaklı, biyoaktif  ve benzeri maddelerin konsantre veya ekstraktlarının tek başına veya karışımlarının kapsül, tablet, pastil, tek kullanımlık toz paket, sıvı ampul, damlalıklı şişe ve diğer benzeri sıvı veya toz formlarda hazırlanarak günlük alım dozu belirlenmiş ürünler olup olmadığının kontrol edilmesi gerekiyor.

 "Kilo verdirici, boy uzatıcı diye satılan takviyeleri tüketmeyin"

Tüketicilerin mevzuat gereğince sağlık beyanı yapılması yasaklanmış olan, "kilo verdirici, kilo aldırıcı, boy uzatıcı, cinsel performansı artırıcı, sigara bıraktırıcı, hastalıkları önleyici, tedavi edici ve iyileştirici" gibi ifadeler kullanılarak reklam ve tanıtımı yapılan takviye edici gıdaları satın almaması ve bu tür iddialarla satılan ürünlerin, söz konusu beklentilerin karşılanması amacıyla tüketilmemesi tavsiye ediliyor.

İlgili bakanlıkça kayıt edilen ve onay verilen gıda işletmelerince üretimine veya ithalatına izin verilen takviye edici gıdaların satın alınması büyük önem taşıyor. 

Takviye edici gıdanın etiketinde yer alması gereken, "Tavsiye edilen günlük porsiyonu aşmayın", "İlaç değildir", "Hastalıkların önlenmesi veya tedavi edilmesi amacıyla kullanılmaz", "Bakanlıkça verilen Takviye Edici Gıda Onay Numarası", "Son Tüketim Tarihi veya Tavsiye Edilen Tüketim Tarihi", "Günlük Alım Dozu", "Takviye Edici Gıdanın Adı", "Muhafaza Koşulları", "4-10 yaş çocuklar için veya Yetişkinlere Yönelik" gibi bilgilerin titizlikle incelenmesi gerekiyor.

Hamilelik ve emzirme dönemi ile hastalık veya ilaç kullanılması durumlarında doktora danışmak, mevzuat gereğince 4 yaşın altındaki bebek ve çocuklar için takviye edici gıda üretilemeyeceğinden bu hususa dikkat edilmesi önem taşıyor.

Gıda ve gıda ile temas eden madde ve malzemeler ile ilgili denetim ve kontrol hizmetleri bakanlık tarafından 5996 Sayılı Kanun kapsamında yürütülüyor. Bu kapsamda gıda maddeleri için risk esasına dayalı olarak denetim ve kontrol planları hazırlanıyor. Bununla birlikte ihbar, şikayet, Alo 174 Gıda Hattı ve Başbakanlık İletişim Merkezi (BİMER) başvuruları için de denetim ve kontroller yapılıyor.

Tehlikeli ürünler bakanlığın internet sitesinde açıklanıyor

2015 Yılı Bakanlık " Gıda Kontrol Planı" içerisindetakviye edici gıdalarla ilgili denetim sayıları artırıldı. Ayrıca takviye edici gıdalarda yapılabilen analizlerle ilgili laboratuvar alt yapısının artırılmasına yönelik çalışmalar devam ediyor.

Bakanlık tarafından yapılan denetim ve kontrollerde ürünlerde olumsuzluk tespit edilmesi halinde mevzuat çerçevesinde idari para cezası, Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusu ve ürünlerin piyasadan toplatılması gibi yasal işlemler uygulanıyor.

Kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye düşürecek şekilde ilaç etkin maddesi içeren takviye edici gıda niteliğinde ürünler de zaman zaman Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın resmi internet sitesinde kamuoyunun bilgisine sunuluyor.

"Tüketicileri sahte ve tehlikeli ürünlerden koruyacak"

Sektörde faaliyet gösteren ve bu konudaki ilk iznini 1993 yılında alan Aksuvital Doğal Ürünler'in Yönetim Kurulu Başkanı Yunus Aksu, Türkiye'de gıda takviyelerine olan ilginin arttığını ve pazarın giderek büyüdüğünü ifade etti.

Pazarın büyümesinin ve gelişmesinin pastadan pay almak isteyen firmaların iştahını kabarttığını belirten Aksu, "Türkiye'de layıkıyla üretim yapan yerli firmalar ve ithal markalar yer alıyor. Bunların yanında ne yazık ki bu ranttan pay alma hırsıyla bu işe giren merdivenaltı tabir ettiğimiz denetimsiz üretim yapan yerler de mevcut. Bu tür üretimle insan sağlığını tehlikeye atmak çok kolay. Bunun önlenmesi hem tüketicinin korunması hem de haksız rekabetin ortadan kalkması açısından önem taşıyor" diye konuştu.

Tüketicilerin, gıda takviyelerini güvenerek alabilmesi gerektiğini vurgulayan Aksu, bu konuda ilgili bakanlıkların sıkı denetimlerinin, takviye edici gıda konusunun baştan sona tanımlanmasının ve takip edilmesinin önemine dikkati çekti.

Aksu, şunları kaydetti:

"Bizim için insan sağlığı her şeyden önce gelir. Biz Aksuvital olarak ilk ürettiğimiz arı sütü bal polen iznimizi 1993'te Sağlık Bakanlığı'ndan almıştık. Sonrasında Tarım Bakanlığı'na devredildi ve biz sektörümüzde kuralların uygulanması ve standartlara uyum konusunda hep önde olduk. Biz her zaman mevzuatları ve yönetmelikleri yakın takip edip bunlara uyarak çalışıyoruz. Yeni üretim izni çalışmalarında da yine aynı şekilde önde olacağız. Bu işin bu kadar ciddiyetle ele alınmasını, detaylandırılmasını, firmaların ve ürünlerin denetimlerini olumlu karşılıyoruz. Sağlık konusunda üretim yapıyorsanız bunun için belli bir standarda uymalısınız."

Takviye edici gıda sektöründe denetimlerin sıklaşmasının ve merdivenaltı üretimle mücadele edilmesinin sektöre katkı sağlayacağına işaret eden Aksu, bu konuda yerli üretime pozitif ayrımcılık yapılması gerektiğini bildirdi. 

Bu işi yapmanın artık daha büyük bedelleri olduğunu dile getiren Aksu, sözlerini, "Ruhsatsız, izinsiz hiçbir ürün piyasada satılamayacak. Bu ruhsatların alınması üreticilere ek maddi yükler getiriyor. Satış noktalarının da artık sattıkları ürünlerin güvenilir olmasına dikkat etmeleri gerekiyor. Yeni gelişmeler bize piyasanın artık değişeceğini, piyasada belli markaların kalacağını gösterecek. Bu uygulama sonuçta üreticileri belli standartlarda ve ahlaklı üretim yapmaya iterken tüketicileri de sahte ve tehlikeli ürünlerden koruyacaktır" diye tamamladı.

Bu konularda ilginizi çekebilir