“Bana bir çanta alır mısın aşkım?”

Oldum olası kendisinden sonraki jenerasyonun önünü açan, ona güvenen, onun fikrine önem veren patronlara hayranlık duymuşumdur. Kimse sadece belli bir kapitale ulaştığı için büyük adam olmaz nihayetinde. Asıl önemli olan onu bu sıfata taşıyan özellikleridir. Raffi Portakal bu isimlerden biridir. Türkiye’de daha müzayede işleri ortada yokken, resim daha doğru dürüst bilinmezken pek çok önemli koleksiyonun oluşumunda kendisinin payı vardır. Türkiye’nin en büyük müzelerinde onun önayak olduğu tablolar başköşede sergilenmektedir. Hat sanatı koleksiyonları, modern sanat ve daha nice dal Portakal ile Türkiye’de kıymet kazanmış, özellikle sosyete sanata merak salmıştır. 

Raffi Portakal yıllarca bildiği işi yaptı, sanat… İşini severek yaptı. Dini kimliği kişiliğinin önüne hiç geçmedi. Bana bile sohbetlerimizde resim alırken nelere dikkat etmem gerektiğini öğretti. Yine Türkiye’de esamesi hâlâ okunmayan yeni sanatçıları tanıtmak için uğraştı, uğraşıyor. 

Kızı Maya Portakal Bitargil ise daha küçükken sanatevine gelip gider resimleri öğrenir, babasını takip ederdi. Evlendi, müzayedelerin pek çoğunu o yönetiyor, eğitimi de bu yönde ki zaten baba mesleği var serde. Maya; hemen sanatevinin karşısında elinde çantası öğlen kâh arkadaşları kâh babası ile yemek yer. Maya’ya ilişkin aklımda kalan bir diğer özelliği de çantaları olmuştur. Klasik giyiminin yanında elinde hep şık bir çanta olmuştur. Üstelik çok da yakıştırır. O zamanlar içimden “Christie's gibi çanta müzayedesi yapsalar, İstanbul’da bayağı olay olur,” diye düşünmüştüm. Geçenlerde Portakal Sanatevi’nin çanta müzayedesi yapmak için hazırlıklara başladığını okuyunca hemen Raffi Portakal’a gelişmeleri sordum. O da; “Bu kızımın projesi, ona sorarsan harika olur” dedi. Hemen Maya’ya sorularımı sordum, o da sağolsun, hemen yanıtladı. Buna göre; çanta müzayedesi bu sonbaharda gerçekleşiyor. Konsinye çantaların başvurularını eylül sonuna kadar almaya devam ediyorlar. Chanel vintage çantalardan klasik Louis Vuitton trunk’lara, ışıltılı gece çantalarından günümüzün Chanel, Hermes, Christian Dior, Prada, Balenciaga çantalarına geniş bir yelpaze hazırlanıyor. Bazıları krokodil, bazıları lizard olmak üzere birçok signee çantanın zor bulunanları olacak. Uluslararası otantisite raporlarını aldıktan sonra fiyatlar da özel ekspertizlerle oluşturuluyor. Heyecan verici ve yepyeni bir alan olan müzayedeye yurtdışından da katılınabilecek. 

Amerika’dan, Avrupa’dan sonra çanta müzayedesi kesinlikle çok konuşulacak bir müzayede olacak. BBC’nin geçen hafta yaptığı habere göre krokodil, pırlanta tokalı bir Hermes çanta 220 bin dolar ediyor. Üstelik bu çantayı yapabilmek için iki timsahın öldürülmesi gerekiyor. Hayvan hakları savunucuları müzayedede çıkacak krokodil çantalara kızacak şüphesiz ama sosyetik isimler eminim bu müzayedede birbirleri ile yarışacak. Malumunuz bizde sosyete çok yeni, parayı dün bulmuş, bugün de harcayanlardan oluşuyor pek çoğu. Belki bu antika, pahalı, özel çantalarla eskinin “Resimdeki paşa dedem” gibi “Bu çanta büyük ninemden bana yadigâr” diyerek zenginliklerini bir geçmişe dayandırma lüksüne de sahip olurlar, ne dersiniz? Ben kesinlikle bu müzayedeyi izlemeye gideceğim, kataloğun önüme gelmesini sabırsızlıkla bekliyorum, bundan sonra “Bana çanta alır mısın aşkım? Valla yatırım bunlar” diyecek hanımları daha çok duyacağız korkarım…