Başarılı modellerimizin değerini bilmek de önemli bir sorumluluktur

A. Levent ALKAN
A. Levent ALKAN aleventalkan@gmail.com

Başarılı modellerimizin değerini
bilmek de önemli bir sorumluluktur

Güzel şeyler olmuyor mu? Oluyor elbette. Gelgelelim mesele sonuçsa, kesintiye uğruyor her seferinde. Yaygınlık kazanabilmek ölçüsüne yeniliyoruz. Sorun sürdürebilmekte, çözüm dirayette yatıyor. 

Bir dönem için görece sağlıklı büyümüyor, bu yıl ya da yılları geleceğe taşıyamıyoruz. Tıpkı Milli Takımımızın dünya üçüncülüğü gibi, o yaygınlık eşiğini aşamıyor, yaygınlık kazanamıyoruz. 

Oysa toplumsal olgunlaşmak, kurumsallaşmak, demokratikleşmek tüm kurumlarıyla bütüncül hedefl ere kilitlenebilmiş özel ve kamu sektörü toplamını ile bunun sağladığı ufuk, bir kılavuz tekne olup düşüyor önümüze dalgalı denizlerde. Birçoğu bir temayül (eğilim) boyutunu aşamıyor. 

Uygulamayla hiç buluşamayan projeler, kurgular, tasarımlar olarak kalıyor. Hezarfen Ahmet Çelebi gerçeğinde bir azim, günlük açmazlarımızın arasına tarihe önemli bir not düşüyor. Gelecek tasarımlarımıza sayfa aralıyor, kriterlerimize sınırlar belirliyor. Ders oluyor uygulamalarımızın ulaştığı, ulaşabileceği sonuçlar boyutuna. 

İstanbul Halk Ekmek, TOBB’nin birlik bünyesindeki özel statülü tıp fakültelerinin hastane taleplerini birleşik bir çatı altında toplayan ortak hastane uygulaması, Mehmetçik Vakfı’nın akaryakıt dolum istasyonları, son dönemin revaçta kuruluşları birer başarılı modeldir, günümüz Türkiye’sinde. İyiler yaygınlaşsın, kötüler ağdalaşsın, çamurlaşsın ve hatta taşlaşsın istiyor insan. IHE, TOBB ve Mehmetçik Vakfı’na bakın. Kümelenerek tüm spekülatif oluşumlara karşı duruyor. Bir yönüyle dürüstlüğe, bir yönüyle toplumlar üstü etiğe, bir yönüyle serbest ticarete ve bir yönüyle de kapitalizme meydan okuyor. Böylesine değerli girişimler kamu ya da özel kurumlarla bütünleşerek yaygınlaşmaya gereksinim duyuyorlar. Neleri başarıyor ve nelere yenik düşüyor? 

1- Spekülatif fiyat oluşumlarına karşı bir sübab mekanizması niteliği taşıyorlar. 
2- Serbest piyasa ekonomisinin kendi içinde bir denetleme işlevini yerini getiriyorlar. 
3- Ekonominin küresel ölçekli rekabet boyutunu güçlendiriyorlar. 
4- Yeni sektörel oluşumlara ön ayak oluyorlar. 
5- Cari açığı, tasarruf açığını ve yabancı finansman bağımlılığını önlüyorlar. 
6- İstihdam sağlıyorlar. 
7- Sürdürülebilir büyümeyi destekliyorlar. 
8- Enflasyondaki kontrol dışı kalan spekülatif fiyat hareketleri için bir denetim fonksiyonu oluşturarak tek hanelerde kalabilmenin garantisi olabiliyorlar. Serbest ticaretin Hayek’ten güçlü savunucusu oluyorlar. Hayek’ten çok daha başarılı bir modeli ortaya koyuyorlar. Çünkü halkla bütünleşiyorlar. Bir yerde liberal ekonomi ve onun savunucuları, toplumun tüm kesimlerini kucaklayabilen sistemlere aykırı pazarlama stratejileriyle öne çıkıyorlar. Hayek kendini siyasi gücün ekonomik güçle birleştiği çizgide tanımlıyor. Büyük durgunluk döneminde ekonomi yönetimi, siyasi tercihe bağımlı kalıyor. 

Lehman, Meril Lynch, Citibank, AIG; 2008 yılının Eylül’ünden itibaren diyet ödeyen kuruluşlar olarak yer alıyor. Goldman ise $6 MYR kârla kapatıyor aynı yılı. Öte yandan siyasi partilerin seçim kampanyalarının desteği, ancak ekonomik güce bağımlı yürütülebiliyor. Sonra da önüne geçilemeyen bir ahbap çavuş ilişkisi… O zaman da şirketler soruyor: Ben neden denetimlerle kendimi sınırlayayım kendimi? Aynı akıbete dûçâr olamıyorsam, neden ekstra bir maliyet yüküyle ezileyim? Bu soru yüz elli yıldır yanıtlanamıyor. Sonuç olarak da, günümüz ekonomisinin gelişmekte olan ülkelerinin kötü talihlerini yazıyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar