Orijinal yedek parçaya "orijinal prim" tartışılıyor
Hasar sonrasında sigortalı ile sigortacı arasında yaşanan en önemli sorunların başında, yedek parça kullanımının orijinal mi ? eş değer parça mı olduğu geliyor. Bir diğer sorun ise hasar sonrasında aracın sigorta şirketinin yetkili servisine mi gideceği yoksa, tüketicinin tercihi herhangi bir tamirhane mi?. Hayatımız Sigortalı Dergisi’nin Mart sayısında bu konuya bir açıklık getirilmiş. Hasar sonrası bu sorun ne yazık ki sigortalı ile sigortacının arasını açıyor. Hasar yaşayan sigortalıların yüzde 20’sinin poliçe yenilemede farklı bir şirketi tercih etmesi bu memnuniyetsizliğin bir göstergesi. Eksperler de bu gibi durumda sigortalı ile sigortacı arasında kalan kişi oluyor. Otomotiv firmaları ne yazık ki, yedek parça fiyatlarını otomobil fiyatlarından çok daha fazla artırıyorlar. İşin içine kurlarda ki artış da girdiğinde rakamlar neredeyse uçup gidiyor. Bir otomobil 40 bin TL ise söküp parçalarını sattığında 50 bin TL’leri geçtiği söylenir. Bir de şu konuya açıklık getirerek konunun detayına geçmek istiyorum. Orijinal parça ile eş değer parça arasında bir fark yok. Aynı üretim bandından çıkıyor, birinin üzerine marka basılıyor, diğerine ise basılmıyor. Fakat aralarında hatırı sayılır bir fiyat farkı var tabii. Yan sanayi ile eş değer parça arasında da bir fark olduğu, vatandaşların en çok bu iki konuyu karıştırdıkları belirtiliyor.
Herkes kendine göre haklı
Önce tüketici açısından bakmak gerekir. Benim bir aracım var, bir kaza yaptığımda aracımın eski haline gelmesini istemem normal. Sigortacı tarafından bakıldığında ise, "ben sigortalımın aracını kaza öncesi haline getirmem taahhüdümü yerine getirdim anlamına gelir." diyor. Eksper diyor ki "ben arada kalıyorum". Servis sahibi de "sigorta şirketi öyle çok indirim istiyor ki bir çok olayda eş değer parça kullanmak zorunda kalıyoruz". Bir diğer söylenti de 'sigorta şirketleri kaskolu araçlarına orijinal parça, trafik sigortalılarına ise eşdeğer parça takıyor' şeklinde. Sigorta şirketleri kaskoda fiyatları kontrol edebiliyorlar, fakat aynı şey trafik sigortaları için geçerli olmadığı için, bu uygulamayı tercih edebiliyor. Hazine ise bu konu üzerinde çalışma yaptığını biliyoruz.. Sözleşme sırasında tüketiciye tercihi sorulacak, "Ben aracıma orijinal parçadan başka kullanılmasını istemiyorum" diyene farklı prim uygulaması, "Hasar
sonrası benim aracıma eşdeğer parça takabilirsiniz" diyenlere çok daha uygun prim uygulanabilecek. Yani sigorta yapılırken, tüketici bilgilendirilecek ve tercih yapacak. Olası hasar sonrasında da aracına ne tür parça takılacağını bilecek. Buradaki sorun, eş değer, yan sanayii parça nasıl tespit edilecek? sorusu akıllara geliyor.
Servis, baştan seçilebilecek
Aynı sorunlar, "ben servisimi kendim seçmek istiyorum" ile "Ben sigorta şirketinin yetkili servisini tercih etmeyi kabul ediyorum" için de geçerli. Tüketici hasar anında kendi servisine gittiğinde parasını elden alacak ve primleri daha pahalı olacak, sigorta şirketinin servisine gittiğinde ise primleri daha ucuz olacak ve paraya eli bile değemeyecek.
5 kasko planı üzerinde duruluyor
Hazine’nin ön çalışmasında bu planlar kasko-dar kaskogenişletilmiş kasko-tam kasko ve özel kasko isimleri ile 5 ayrı plan dahilinde değerlendiriliyor. Sigorta şirketleri yetkililerinden "bu uygulama hayata geçtiğinde sektöre ve şirketlere olan güven azalır" diyen de var. "Hasar sonrası sorunların yaşanmasını engeller diyenlerde var. Eksperler "Biz bugüne kadar sözleşme yapıldığında bir taraf olmadığımızdan, sorunlar yaşandığında arada kalıyoruz. Bu uygulama olur da tüketici önceden uyarılır ve bu sözleşmelerinde belirtilir ise, hasar sonrası sorunlarda ciddi bir şekilde azalma görülür" diyor. Tüketiciye sorduğumuzda da fiyatlar artırılmadan orijinal yedek parça kullanılsın istiyor. Bakalım önümüzdeki günlerde bu konuda ne gibi gelişmeler olacak?