Başçı, Başbakan'ın 'faiz indir' çağrısına yanıt verdi

Faiz indirimlerinin ne zaman olacağına PPK'nın karar vereceğini belirten MB Başkanı Başçı, "İleride faiz indirimi yönünde ölçülü adımlar atılabilir, büyük indirim beklenmemeli" dedi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

KAYSERİ - Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Erdem Başçı, zamanlaması Para Politikası Kurulu (PPK) tarafından belirlenmek üzere faiz indirimi yapabileceklerini ancak büyük montanlı indirim beklenmemesi gerektiğini söyledi.

Başçı, likidite politikasıyla günlük faiz indirimi yapabildiklerini o nedenle de ara toplantıya ihtiyaçları olmadığını belirterek, önümüzdeki dönemdeki adımların ölçülü olmasının faydalı olacağını söyledi.

Başbakan Erdoğan, cuma günü yaptığı açıklamalarda yerel seçimlerin ardından faizlerin düşmeye başladığını ve Merkez Bankası Para Politikası Kurulu'nun yeniden olağanüstü toplanıp faizleri düşürmesi gerektiğini söylemişti.

Kayseri Sanayi Odası ve Dünya Gazetesi işbirliğinde düzenlenen toplantıda konuşan Başçı, faiz indirimleri konusunda, "Temkinli bir yaklaşım önümüzdeki aylarda bizim için doğru olur diye düşünüyorum. Ne kadar erken olur zamanlaması, Kurul tarafından tartışılacak, ama çok büyük montanlı bir faiz indirimi beklenmemesi gerekir. Ölçülü adımlarla gitmekte fayda var diyebiliriz" dedi.

"Likidite politikası şu anda son derece sıkı, yüzde 12 son derece sıkı bir oran" diyen Başçı "Yüzde 12'yi gerekirse kademeli şekilde yüzde 10'a kadar çekebiliriz. Dolayısıyla burada bizim bir hareket alanımız var, yabancı yatırımcı da bunu olumlu karşılıyor" dedi.

Başçı'nın zamanlamasının PPK tarafından belirleneceği ölçülü faiz indirimleri olabileceği yönündeki açıklamasının desteğiyle tahvil/bono piyasasında faizler geriledi.

Faiz indirimleri adım adım yapılmalı

Başçı, "Bir anda mı faizleri yüzde 4.5'e mi indireceksiniz yoksa küçük adımlarla şartlara ve ekonomik verilere bakarak mı indireceksiniz? Adım adım yapmakta fayda var. Faiz indirimleri ne zaman başlar, PPK karara bağlar ama atılacak adımların adım adım gelmesinde fayda var. İleride ölçülü adımlar atılabilir. Zamanlaması ve hızı çok önemli. TCMB'ye ve ekonomiye olan güveni sarsmadan A noktasına gelmemiz lazım" dedi ve şöyle devam etti: "A noktası; enflasyon yüzde 5, faizler yüzde 5'in hafif üzerinde. Uzun vadeli faizler de yüzde 7-9 civarında nerede otuyorsa bir dengeye gelecek. 2015 yılında getirme imkanımız var. Bunu yapmamızda da çok büyük fayda var."

ZK adımları atılabilir

Makroihtiyati tedbirler açısından da ölçülü adımların atılabileceğini belirten Başçı, "Bunun da adım adım gitmesinde fayda var. Ilımlı bir adımla başlanabilir" dedi.
Gerekirse zorunlu karşılık oranları ve bunlara ödenebilecek telafi faizleri olmak üzere makroihtiyati boyutta tedbirler alınabileceğini söyleyen Başçı, "Şu anda gördüğümüz dengelenme sürecinden, tüketici kredilerinin büyüme hızının yavaşlamasından, ticari kredilerin büyüme hızının nispeten daha yüksek olmasından memnunuz. Dolayısıyla bunu belki ileride ele alabiliriz hemen şu anda bir aciliyet görünmüyor. Yine de kurul toplantısında bunu enine boyuna değerlendiririz ve haddinden fazla yavaşlama görürsek kredilerde büyük ihtimalle, bunu devreye almak mümkün. Hem zorunlu karşılıklarda, belki telafi faizinde ölçülü bir adım olabilir" dedi.

Başçı, "TCMB olarak stratejimiz Avrupa borç krizi sırasında da yaptığımız gibi, adım adım faiz artırımı yapıp ondan sonra bunu izleyip sonrasında yine adım adım faiz indirimleri yapmaktansa ani yapabileceğimizin daha iyisini baştan yapıp daha sonra eğer şartlar değişirse faizleri yavaş yavaş indirmek. Bu strateji Türkiye'de geçmiş dönemde çalıştı, euro bölgesi borç krizinden önce faydalı oldu" dedi.

"Şu an enflasyon beklentileri ve faiz seviyelerini göze alarak daha sıkı bir noktaya geliyoruz" diyen Başçı, bu politika cevap verir, istikrar sağlanırsa, kademeli, dikkatli bir şekilde faizi de sıkı duruşumuzu koruyarak indireceğiz. İndirdiğimiz zaman da sıkı duruşumuzu koruyup adım adım indirmek, hem güveni hem istikrarı koruyoruz, bu şekilde bir faiz indirim süreciyle ilerliyoruz. Bunu mesela 2002 yılından itibaren Türkiye yaptı. 2002 yılında faizler yüzde 70'ler seviyesindeydi, çok temkinli, imkan oldukça indirerek çok iyi bir noktaya getirdi” dedi.

Enflasyondaki 4 puan gelecek yıl olmayacak

Alınan tedbirlerin çok etkili olacağını ve enflasyonun Haziran ve sonrasında düşeceğini söyleyen Başçı, 2015 yılında da hedefe doğru ilerleyeceklerini bunun için gereken tedbirleri alacaklarını belirtti.

Başçı, "Döviz kuru istikrarlı seyreder ve enflasyon beklentileri bozulmazsa döviz kuru geçişkenliğinden enflasyona gelen yaklaşık dört puanı gelecek yıl görmeyeceğiz" diye konuştu. İki şartın bir araya gelmesi halinde enflasyonda yüzde 5 hedefinin mümkün göründüğünü söyleyen Başçı, "Döviz kuru istikrar kazandığı taktirde, yatay bir seyir bile izlese, baz etkisiyle enflasyonun 2015 yaz aylarına doğru düşmesi makuldür. Artı talep koşulları, arzı destekleyen ama talebi yavaşlatan bir bileşim var ve o sonuç gerçekten verdi. İlave bir sok yaşamadığımız taktirde yüzde 5 kolaylıkla ulaşılabilir, yeter ki beklentiler çok fazla bozulmasın" dedi.

Güçlü TL'den yanayız

Daha önce dolar/TL'nin 1.92 seviyesine gerileyebileceği yönündeki açıklamasına gönderme yapan Başçı, "Döviz kuru ile ilgili ben bir defa enflasyon raporundaki tahminimizi biraz da kuvvetli bir şekilde söylemiştim. Orada gerçekten öngöremediğimiz Aralık ayında çok büyük bir şok yaşandı. O şokun yaşandığını gördükten sonra bu konuda kuvvetli bir beyanda bulunmamayı tercih ediyorum" dedi. Şeffaflık açısından önümüzdeki dönemde enflasyon raporunda arka planda yer alan döviz kuru
varsayımını paylaşabileceklerini söyleyen Başçı, "Biz TL'nin güçlü olmasından yanayız. Yani enflasyonun arkasında bozucu en önemli faktör TL'nin zayıflamasıydı. Biz güçlü TL'den yanayız" dedi.

"Sıkılaştırmanın enflasyona olumlu etkisi gecikmeyle gözlenecek"

Başçı, sıkı para politikası duruşunun, alınan makro ihtiyati önlemlerin ve zayıf seyreden sermaye akımlarının etkisiyle tüketici kredilerinin büyüme hızlarının yavaşlamaya devam ettiğini belirtti. 

Erdem Başçı, parasal sıkılaştırmanın enflasyon üzerindeki olumlu etkisinin belirli bir gecikmeyle gözlenebileceği değerlendirildiğinde, enflasyondaki düşüşün haziran ayından sonra başlayacağının öngörüldüğünü, ihracat büyümeyi desteklerken özel kesim nihai yurtiçi talebinin bir miktar ivme kaybedeceğinin beklendiğini, 2014 yılında cari işlemler açığında belirgin bir iyileşme gözlenebileceğinin tahmin edildiğini vurguladı.