Başkentin belleği VEKAM’da bir gün

Faruk ŞÜYÜN
Faruk ŞÜYÜN ODAK kitap@dunya.com

VEKAM. Yani Koç Üniversitesi Vehbi Koç Ankara Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi. 21 yıldır Ankara Keçiören’de Vehbi Koç’a ait bir bağ evinde faaliyet gösteriyor. İstanbul’dan izlemeye çalışıyorum, ama gidip yerinde görmem, ancak geçtiğimiz hafta içerisinde mümkün olabildi.

VEKAM’ın etkinliklerini, süren ve tamamlanan projeleri, dergisini, yayınlarını, tabii ki zengin bilgi kaynaklarını barındıran kütüphanesi ile arşivini geçtiğimiz yıl direktörlük görevi üstlenen Prof. Dr. Filiz Yenişehirlioğlu ile yaptığım söyleşide önümüzdeki ay okuyacak, fotoğraflarını görebileceksiniz. Bu nedenle Dünya Kitap’ın 6 Mart Cuma günü çıkacak sayısını lütfen şimdiden bayinizde ayırtın.
VEKAM çok önemli, çünkü Ankara’nın kent belleği işlevini üstleniyor. Nadir kitaplar da dahil başkent ile ilgili her türlü yayını orada bulmak mümkün. Kütüphane koleksiyonunda seyahatnameler, yerli ve yabancı dillerde kaleme alınmış özgün romanlar, Ankara’da görev yapmış yabancı diplomatların anıları; kent tarihi, kültürü, coğrafi yapısı, ekonomisi ve mimarisi ile ilgili yayınlar; Ankara üzerine yapılmış tarihsel ve kültürel araştırmalar; yerel yönetimlerin, mesleki birlik ve odaların yayımladığı raporlar ile yerel süreli yayınlar yer alıyor. Kütüphane, halk kültürü ile ilgili özel kaynakları barındıran Ali Esat Bozyiğit Koleksiyonu'na da ev sahipliği yapıyor.

Geçtiğimiz yıl Koç Üniversitesi’ne bağlanan VEKAM’ın arşivi iktisat tarihimize ışık tutan Vehbi Koç Koleksiyonu, Ankara’ya dair her türlü bilgiyi bulabileceğiniz Ankara Koleksiyonu ve eğitim tarihimize ait özel belgeleri içeren Akılçağı Koleksiyonu ile zengin bir içerikle araştırmacılara hizmet veriyor.
Böyle geniş bir içeriği olan VEKAM’a ziyaretimi tam gün olarak planlamalıydım. Bu nedenle Filiz Hanım’la sabah kahvaltısında buluşarak keyifli günüme başladım. Mekân, Ankara Kalesi ana giriş kapısının karşısında, eskiden At Pazarı olarak adlandırılan mevkideki Çengelhan’da Divan grubunun işlettiği Brasserie’ydi. Kanunî Sultan Süleyman döneminde 1522–1523 yıllarında yaptırılmış Çengelhan, restorasyon çalışmaları sonucu Nisan 2005'te Rahmi M. Koç Müzecilik ve Kültür Vakfı'na bağlı bir müze olarak ziyarete açılmıştı. VEKAM’ı dolu dolu öğrendiğim kahvaltının ardından başkentin ilk sanayi müzesi olan Çengelhan Rahmi M. Koç Müzesi’nin bitişiğindeki Çukurhan’a geçtik. 16. yy. sonu - 17. yy. başlarına tarihlenen hanın avlusunun üstü Çengel Han’ınki gibi camla kapatılmıştı. Çukurhan, Divan Otelleri tarafından işletilen 19 odalı harika bir butik oteldi.
Sonra, benzerlerinin ayakta kalan son örneklerinden olan bağ evine, VEKAM’ın merkezine hareket ettik. Filiz Yenişehirlioğlu ile birlikte kütüphaneyi, arşivi dolaştık; 20. yıl sergisini, Vehbi Koç’un çalışma odasını gezdik; Vehbi Bey’le ilgili görsel ve yazılı belgelerden sergilenenleri inceledik. VEKAM’la ilgili gün boyunca da gösterilen iki kısa filmi izledik.

Kahve molasının ardından VEKAM’ın sempozyum, konferans, çalıştay vb. etkinliklerini düzenlediği birimi olan bir - iki dakika mesafedeki diğer bağevine hareket ettik. Restore ettirilip Sadberk Hanım Müzesi uzmanlarınca döşenen ev, 2007 yılında hizmete açılmıştı. 20. yüzyıl başı Ankara’sı ev yaşamından bir kesitin sergilendiği binada da oranın tarihçesini anlatan bir video izleme şansımız oldu.

Gün akşama dönüyordu, VEKAM’dan yayınlarından örnekler ve Ankara Araştırmaları Dergisi’nin son sayısı elimde ayrılırken son derece keyifliydim. 
 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar