Belediyeler özel bankalardan borçlanabilir mi?

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

AHMET ARSLAN / Denetçi, SM Mali Müşavir

 

Belediyelerin cari hesapta negatif bakiye verme yoluyla da olsa İLBANK dışındaki bankalardan borçlanmaya gitmeleri gerekiyor.

Belediyeler harcamalarını bir kısmı merkezi yönetimden aktarılan gelirler, diğer kısmı ise vergi, harç ve hizmet gelirlerinden oluşan kendi gelirleriyle finanse etmektedir. Bütün bu gelirlerin harcamaları finanse etmeye yeterli olmaması halinde ise borçlanmaya gitmektedirler.

Bununla birlikte, borçlanma gelir niteliğini taşımamakta ve faizi ile birlikte geri ödenmektedir. Bu nedenle söz konusu finansman yönteminin ancak zorunlu hallerde kullanılması gerekmektedir. Belediye hizmetlerinin aksamaması açısından belediyelere verilen bu imkanın amacı dışında kullanılmaması için yasal mevzuatta birtakım düzenlemeler yapılmıştır.

Belediyelerce geleneksel borçlanma araçları olarak kullanılan banka kredileri, hazinece ikrazen kullandırılan krediler ve Hazine garantisi kapsamında dış borçlanmalara hukuki düzenlemeler 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun, 6107 sayılı İller Bankası Anonim Şirketi Hakkında Kanun, 5393 sayılı Belediye Kanunu ile 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nda yer almaktadır.

5393 sayılı Kanunun “Borçlanma” başlıklı 68’inci maddesine göre;

“Belediyeler, görev ve hizmetlerinin gerektirdiği giderleri karşılamak amacıyla aşağıda belirtilen usûl ve esaslara göre borçlanma yapabilir ve tahvil ihraç edebilir:

1- Dış borçlanma, 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun hükümleri çerçevesinde sadece belediyenin yatırım programında yer alan projelerinin finansmanı amacıyla yapılabilir.

2- İller Bankası’ndan yatırım kredisi ve nakit kredi kullanan belediye, ödeme plânını bu bankaya sunmak zorundadır. İller Bankası hazırlanan geri ödeme plânını yeterli görmediği belediyenin kredi isteklerini reddeder.

3- Belediye ve bağlı kuruluşları ile bunların sermayesinin yüzde ellisinden fazlasına sahip oldukları şirketlerin, faiz dâhil iç ve dış borç stok tutarı, en son kesinleşmiş bütçe gelirleri toplamının 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’na göre belirlenecek yeniden değerleme oranıyla artırılan miktarını aşamaz. Bu miktar büyükşehir belediyeleri için bir buçuk kat olarak uygulanır.”

Yukarıda belirtilen söz konusu düzenlemeye göre belediyeler;

- Dış borçlanma, 4749 sayılı Kanun hükümleri çerçevesinde sadece belediyenin yatırım programında yer alan projelerinin finansmanı amacıyla yapılabilir. Bu borçlanma uygulamada ya ikraz ya da belediye borcuna Hazinece garanti verilmesi şeklinde gerçekleşmektedir.

- İç borçlanmada banka olarak sadece İller Bankası’ndan (İLBANK) borçlanabilir.

- Bu borçlanma ya yatırımların finansmanı için yatırım kredisi ya da cari harcamaların finansmanı için nakit kredi şeklinde olabilir.

- Banka kredisi ve dış borçlanma dışında belediyeler tahvil ihracı yoluna gidebilir.

İller Bankası’ndan yapılan borçlanmanın yeterli olmaması halinde ise belediyelerin başvurabileceği tahvil ihracı ilişkin yeterli hukuki altyapı (yasal düzenlemeler) mevcuttur.

Yukarıda belirtilen alternatifler dışında belediyelerin borçlanma yoluna gitmeleri özellikle özel bankalardan kredi kullanmaları yasal olarak mümkün değildir. Bu konuda belediye meclisinden veya başka bir mercide yetki talebinde bulunulmasının hukuken bir geçerliliği bulunmamaktadır.

Nitekim Sayıştay Temyiz Kurulu’nun 18.01.2011 tarih ve 32731 nolu kararında;

“…Yukarıda anılan hükme göre belediyeler;

- 4749 sayılı Kanun kapsamında yatırım programlarında yer alan projelerin finansmanı amacıyla dış borçlanma,

-İller Bankası’ndan yatırım kredisi ve nakit kredi kullanma şeklinde borçlanma,

- Yatırım programlarında yer alan projelerin finansmanı için ilgili mevzuat hükümleri uyarınca tahvil ihracı yolu ile borçlanma yapabilmektedirler.

Anılan kanun maddesinde belirtilen borçlanmalar dışında borçlanma mümkün değildir ve belediyenin cari hesap şeklinde kısa vadeli borçlanmasına izin veren bir düzenleme bulunmamaktadır.

Dilekçi 11.2.2005 tarih ve 446 sayılı meclis kararıyla banka ve özel finans kurumlarından kullanılacak krediler ile ilgili sözleşme imzalama ve ödeme şartları konusunda gerekli yetki alındığını belirtmekte ise de, genel bir yetki devri ile gerek 1580 sayılı Kanun, gerek 5393 sayılı Kanun’un 68’inci maddesinde yer almayan bir usulle borçlanılması mümkün değildir.

Açıklanılan nedenlerle, dilekçi iddialarının reddi ile 766 sayılı ilamın 30’uncu maddesiyle toplam ……….. YTL.’ye dair tazmin hükmünün TASDİKİNE,” denilmektedir. Söz konusu kararda özetle; yasal dayanağı bulunmayan, sadece özel bankalardan değil İller Bankası dışındaki herhangi bir bankadan yapılan borçlanmalar nedeniyle tahakkuk eden faiz giderlerinin belediye bütçesinden ödenemeyeceği ve bu tutarın borçlanma işlemini gerçekleştiren belediye yetkililerine tazmin edileceği belirtilmiştir.

Sonuç olarak, her ne kadar belediyelerin iç borçlanmada İLBANK dışındaki bankalara borçlanmasının yasal olarak mümkün olmaması katı bir düzenleme gibi görünse de bu düzenleme belediyelerin harcamalarını kendi gelirleriyle finanse etmeye dolayısıyla gelir imkanlarını yeterince kullanmaya zorlanmaları ve aşırı borçlanmaya giderek borçlanmanın amacı dışında kullanılmasının önüne geçilmesine yöneliktir.

Bu nedenle, kamu zararı ve diğer yasal yaptırımlarla karşılaşmamak için belediyelerin cari hesapta negatif bakiye verme yoluyla da olsa İLBANK dışındaki bankalardan borçlanma yoluna başvurmamaları gerekmektedir.