Biga’nın geleceğini inşa etme sorumluluğu

Rüştü BOZKURT
Rüştü BOZKURT BUZDAĞININ DİBİ rustu.bozkurt@dunya.com

Önceki iki yazıda Biga’nın potansiyellerinin ve Biga’nın kendini bilme sorumluluklarının üzerinde duruldu. Bu yazıda ise, Biga’nın geleceğini inşa edebilmek için değerlerimiz ve kaynaklarımızı nasıl yönetmemiz gerektiği üzerindeki düşüncelerimizi paylaşacağız. 

Dört başlıkta sorunlarımızı irdelememiz gerekiyor: Hayvancılıkta yeni yaklaşımlar, tarımsal üretimde dışa dönük rekabet-odaklı üretim algısı, tarımsal ürünlerin işlenerek katma değerini artırarak piyasaya sunma ve sürdürülebilir zenginlik üretiminin gerek ve yeter şartları üzerinde duracağız. Bigalı üreticiler hayvancılık alanında ülkemizdeki pozisyonunu geliştirmek, dünya rekabetinde varlığını korumak istiyorsa, büyükbaş ve küçükbaş hayvan yetiştiriciliğinde “fizibilite” çalışmalarına dayalı iş yapmayı öğrenmeli. Üretici kaba yem konusunun arz ve verim açısından ne denli önemli olduğunun farkına varmalı. 

Kaba yem piyasasının çok değişken olması, belirsizliği ve hayvan yetiştiriciliğinde maliyetin çok büyük bir bölümünü oluşturması gerçeğini dikkate alan analizlerle üretilecek bilgiler hem mevcut üreticiler hem de yeni yatırım yapmak isteyenler için hayati önemde. 

Mera-odaklı hayvancılık döneminin kapanmakta olduğunu, mera ıslahı olmadan verimliliklerin artmayacağını anlamalı ve içselleştirmeliyiz Hayvancılık işletmelerinde “en küçük ölçek” yörenin ekonomik ve yapısal özellikleri, sosyo-kültürel algıları bağlamında değerlendirilmeli, üreticilere ve yatırımcılara rehberlik edilmeli. Başında bulunmadığınız, ana iş kabul etmediğiniz, yan iş olarak gördüğünüz hayvancılık döneminin sonuna yaklaşıyoruz. 

Süt toplama altyapısını ve süt işleme tesislerini dikkate almadan Biga’da hayvancılığın bugün bulunduğu kritik eşiği sağlıkla aşması zor. Hayvan yetiştiriciliğinin bileşen ve bağlamlarını, yatırım yapmadan önce gerektiği kadar analiz etmeyen, işletme döneminin sorunlarını öngörmeyen yatırımcının başarılı olması zor. Hayvancılık alanında “destekler”, rakip ülkeler karşısında rekabette şans eşitliği yaratma felsefesi üzerine kurulmalı... Rakip ülkelerde hayvan yetiştirme tekniklerini, verimlilik düzeylerini, örgütlenme yapılarını, kamu desteklerinİ, yem girdilerinde güvenirlik ve maliyetlerini gerektiği gibi analiz etmeden hayvancılık yatırımları yapılırsa umulan başarı elde edilemez. 

Biga’da kanaat önderleri, hayvancılık ile başta çeltek olmak üzere alternatif ürünlerin karşılaştırmasını gerçekçi verilerle, sosyo-ekonomik boyutları ile tartışmalı, gerçeği yansıtan varsayımlar üzerine kurulu zihni modellerle düşünmeli ve anlatım dili yaratmalıdır ki, gelecek sağlıklı inşa edilebilsin. Acıpayam’da Aynes süt işleme tesisinin uzun yıllara dayalı deneyimlerinin hayvancılığı yaygınlaştırması, verimi artırması gibi olgular incelenmeli... Biga’da gıda, tarım ve hayvancılıkta sürdürülebilir üretimin “yapısal çerçevesini” iyi oturtmak gerekiyor. 

“Yerelden evrensele uzanan anlayış” proje ve uygulamaların merkezine yerleşmezse, hızlı bir kalkınma hayal olmanın ötesine geçemez. 

Geçmişe göre “her şeyi devletten bekleme” alışkanlığı önemli ölçüde kırıldı, ama hala “yakınan ve yekinmeyen” bir anlayışın tortularını taşıdığımızı bilmeliyiz... Biga’da gerçek anlamda maddi ve kültürel zenginliklik üretilmesi,halkın refahının yükseltmesi için bütün konuları tartışmalıyız...Biga’da yaptığımız değerlendirme sonrasında; Ziraat Bankası yetkilisi, “Anlattıklarınızın metninin altında boş yer varsa imzamı atmaya hazırım” derken, adını bile bilmediğim bir başkası, “ Anlattıklarınız güzeldi,ama biraz uzun oldu” diyordu... Anlattıklarımızı eksikleri, yanlışları ve doğruları ile değil, uzunluk ve kısalığıyla eleştirirsek, hiçbir gelecek inşa edemeyiz.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar