Bilek güreşini sektörel sorunlar mı, küresel düşüş eğilimi mi kazanır?

A. Levent ALKAN
A. Levent ALKAN aleventalkan@gmail.com

Gıda enflasyonunda bilek güreşini sektörel sorunlarımız mı, küresel düşüş eğilimi mi kazanır? 

Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin en büyük otuz sekizinden oluşan grup, dünya ekonomisinde tüm olup biteni tanımlamaya yetiyor artıyor bile. Grup, gıda enflasyon davranışları açısından bir elmayı ortasından bölünemiyor. Baz yılı 2010’a ve 100’e endekslersek, 2015 Nisan’ında otuz sekiz ülkenin yüzde 29’u ortalamanın üstünde, yüzde 71’i ise altındadır ve sağa kayıktır. Ortalamanın altına doluşan 27 ülke düşük, ortalamanın üstündeki 11 ise yüksek oynaklıkta gıda enflasyonuna tabidirler. 

Grafik. Küresel gıda enflasyonu ve RTSI-BIST korelasyonu

2010 Aralık – 2015 Nisan döneminde geçen 52 ay için zirvede Rusya, hemen ardında biz yer alıyoruz. Rusya ile 2008 Eylül çöküşüne birlikte girdik. 2008 Eylül’den bugüne borsalarımızın korelasyonu pozitif (+0.34) yönde oldu. Oysa yıldan yıla negatif (-0.63) yönde ayrıştık. Rusya ham petrolün rezerv zenginiyken, aynı zamanda dış kaynak bağımlısı olabiliyor. Rusya-Ukrayna gerginliği ve Türkiye 7 Haziran seçimleri üst üste binince de, 2008’de aynı yönde başlayan hikayemiz ayrışıyor.  En oynak 11’li; Rusya ve Türkiye’den başka, Brezilya, Endonezya, Güney Afrika, Şili, Çin, Meksika, Çek Cumhuriyeti, Estonya, İzlanda’dır. Çek Cumhuriyeti, Estonya, İzlanda ortalamaya çok yakın görece istikrarlı ülkelerdir. Buna göre daha kararlı seyreden bu üçlüyü bir köşede tutarsak, yüksek seyreden; Rusya, Türkiye, Brezilya, Endonezya, Güney Afrika, Şili, Çin, Meksika sekizlisi regülasyonların en zayıf uygulanabildiği ülkelerdir. Unutmayalım, “zincirin, en zayıf halkası kadar sağlamdır.” Olası her kopuş, küreselleşmeyi de ardına alarak tüm dünya ekonomisini etkisi altına alabilecek sistemik etkide ve güçte gelişmektedir.       

En yüksek gıda artışları, en geniş toprak örtüsüne sahip ülkelerden gelmektedir. En yüksek gıda artışları, gelişmekte olan ülkelerde en sert yaşanmaktadır. En yüksek gıda artışları, tarım endüstrisi en çok dışa bağımlı ülkelerdir. Gıda enflasyonunda, arz-talep dengesizliğinden öte tamamen fiktif (kurgusal) şeyler de yaşanıyor. Atasözümüzün de dediği gibi, şaşı ya da çakır demeden, kendimizi kandırmadan, kör deyip kurtulalım. Stokçuluk, fiyat spekülasyonu, arazi rantlarını aratmayacak kâr marjları koyalım adını. İşte bu yüzden, sırf bu yüzden dünya gıda fiyatları kararlılıkla düşerken bizde artış sürebilecektir. 

swrbgre.png

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar