Bir yılda ikiye katlanan OSGB’lerde kızışan rekabet ‘kaliteyi’ tehdit ediyor

Türkiye’de son bir yılda açılan Yetkilendirilmiş Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimi (OSGB) sayısı ikiye katlandı, sektördeki rekabet ortamı kızıştı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

GÜLAY SOYDAN PEHLEVAN

BURSA - Ekim 2014 itibariyle tüm işkollarında iş kazası sonucu hayatını kaybeden işçi sayısının bin 450’ye yaklaştığı Türkiye’de son bir yılda açılan Yetkilendirilmiş Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimi (OSGB) sayısı 954’ten yaklaşık iki katına çıkarak bin 685’e ulaştı. 

Kıyasıya rekabetin yaşandığı ve hizmet kalitesinde tartışmaların yaşandığı sektörde kapanan OSGB sayısı da yadsınamayacak kadar çok. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın verilerine göre, 40 OSGB kendi isteğiyle faaliyetini sonlandırırken, 17’sinin yetki belgesi iptal edildi, 10’u da 6 ay süreli askıya alındı. Açılan OSGB birim sayısında ise İstanbul, Ankara, İzmir, Kocaeli ve Bursa ilk sıralarda yer alıyor. “İlk yönetmelikte OSGB ve eğitim kurumlarını kuracak şirketlerin ortaklarından en az birinin işyeri hekimi ya da A sınıfı iş güvenliği uzmanı olması gerekiyordu” diyen İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmet ve Eğitim Kurumları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi, İSGDEM Genel Müdürü ve A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı Mesut Toraman, “Sonradan bu şart kaldırıldı ve bu iş kar amacı güdenlerin işi haline getirildi. Mevzuata uygun hizmet vermeyen piyasa rekabetine açık bu kurumlar sistemi çökertti. Bugün gelinen noktada mevcut OSGB’lerin yüzde 90’ı rant amaçlı. Bugün denetim yapılsa ortalama bin 650’si kapatılır. Geçen yıl 240 olan eğitim kurumu sayısı ise 200’ün altına düştü. Ocak 2015 itibariyle bu rakamın 40’ı bulacağını öngörüyoruz. İşini doğru yapanlar rekabet şansları kalmadığı için bir bir batıyor. OSGB’lerin kurucu ortaklarından çoğunluk hissesine sahip olanlara mutlaka A sınıfı iş güvenliği uzmanı şartı getirilmeli” dedi. 

Sektörde faaliyet gösteren firmaların yüzde 80’inin meslekten olmayanların kontrolünde olduğunu ileri süren FSM İş Sağlığı ve Güvenliği firmasının sahibi Faruk Biçer de OSGB’lere ticari amaçlı bakıldığını ve karlı bir iş olarak görüldüğünü savundu. Hizmette kalitenin tam anlamıyla oturmasının uzun zaman alacağını ifade eden Biçer, “İş güvenliği Türkiye’de yeni bir alan ve henüz emekleme döneminde. İlk uzmanlar 2005 itibariyle yetiştirilmeye başlandı. Bu işler zor ve bir anda olmaz. Bakanlıkta yaklaşık 24 yıl çalıştım ve 750 civarında kaza inceledim. Öncelikle işverenin ikna edilmesi gerekiyor. İş kazalarının azalması noktasında çalışanlara da büyük görevler düşüyor. Örneğin inşaat sektöründe hala baret, emniyet kemeri ve ayakkabı mücadelesi veriyoruz” dedi.

Hizmet kalitesinde standart yakalanamıyor

Burtom OSGB İşletme Müdürü Serdar Yüm, sektördeki en büyük sorunun hizmet kalitesinde standardın yakalanamaması olduğunu söyledi. “OSGB’ler kapanmaya başladı. Çünkü büyük bir rekabet söz konusu” ifadelerini kullanan Yüm, “Hizmet kalitesinde standart olmazsa siz kendi kendinize biçtiğiniz standartta hizmet verirsiniz, diğerleri başka standartta. Bu kaliteyi ve devamında maliyetleri düşürür. Firmanız da bu durumdan olumsuz olarak payını alır” dedi. Türkiye’de yasaların ve yönetmeliklerin oturmasının zaman alacağını ifade eden Yüm, her şeyden önce iş sağlığı ve güvenliğine yönelik bilincin uyanması gerektiğini vurguladı.

Birçok firma ayakta kalmakta zorlanıyor

İş Güvenliği Uzmanı ve Yeşil Nokta OSGB firma ortağı Mücahit Sözen de ciddi yatırımlar yapılmasına rağmen umduklarını bulamadıklarını, birçok firmanın kapandığını, birçoğunun da ayakta kalmakta zorlandığını savundu. Hizmet sürelerinin yaklaşık yarı yarıya düşürüldüğünü, yer değiştirme işlemlerinde bakanlığa 13 bin lira ödeme zorunluluklarının bulunduğunu belirten Sözen, “OSGB hizmet bedeli işverene yüksek geliyor. Birçoğu hala iş sağlığı ve güvenliğini bütçeye maliyet olarak koymuyor, gereksiz görüyor. Ne zaman bir kaza yaşansa önemi artıyor. Diğer yandan işveren her şeyi sunsa da bunu uygulayacak olan işçiler. Mesela eğitim vermemize karşın sıktığı için emniyet kemerlerini takmayanlar var” dedi.

Bu konularda ilginizi çekebilir