Biriktirdiğim parayı, harcamak isteyen var mı?

Ferit Barış PARLAK
Ferit Barış PARLAK AYRINTI ferit.parlak@dunya.com

Enflasyondaki artış, mal ve hizmet üretimindeki sorunu gösteriyor...

Bu sorun, düşük tasarruf sıkıntısını tetikliyor...
O da faize yansıyor…

*    *    *

Ali veya Veli'yi örnek alalım...
Diyelim ki çalıştılar, mal ve hizmet ürettiler...
Kazandıklarının bir bölümünü de tasarruf ettiler ve o birikimi kiraya verip 'faiz' almak istiyorlar...
Arkadaşları da tasarruf etti, onlar da 'faiz' almak istiyor...
Komşuları da tasarruf etti, onlar da 'faiz' almak istiyor...
Herkesin tasarruf edebildiği böyle bir ortamda, farklı bir sorun yaşanmaya başlıyor!
Para bolluğu nedeniyle, paraya talep azalıyor ve kira fiyatları yani faizler düşmeye başlıyor...
Bu nedenle, insanlarda, tasarruflarını daha yüksek getiri sağlayabilecekleri farklı alanlarda değerlendirme arzusu doğuyor...
Bu alanlar ise ya dolaylı yatırım (borsa, gayrimenkul...) ya da doğrudan yatırım (mal veya hizmet üretimi...) oluyor...
Her iki yatırımda üretici ve tüketicinin sermaye yapısını daha da güçlendiriyor...
Sonra faizler daha da düşüyor...
Sonra yatırımlar daha da artıyor...

*    *    *

Doğrudur, bu zincir sermaye yapısını güçlendiriyor...
Kaynaklardaki artış büyümeyi, kalkınmayı ve refahı beraberinde getiriyor...
*    *    *
Tam burada kaynak dağılımının etkinliği ve denetimi devreye giriyor...
Kaynak dağılımı kitaba uygun yapılmamaya başlıyorsa, sermayesi güçlü gelişmiş ülkelerde dahi kriz çıkıyor...

*    *    * 

Uzun lafın kısası, faizlerde sürdürülebilir düşüş için tasarruf gerekiyor...
Tasarruf edebilmek için gerekeni ise herkes biliyor...
Gereken şey, bazı sistemlerde, alışkanlıklardan dolayı 'zor' olduğu için bilenlerin tamamına yakını kolaycılığı tercih ediyor...

*    *    *

300 milyon kişinin çalıştığı ve 1 milyar 200 milyon nüfusa baktığı, emek yoğun iş yoğunluklu Hindistan’da, yüzde 5 enflasyon hedefleyen Merkez Bankası, Ocak ayında enflasyondaki düşüşe dikkat çekerek ekonomiyi desteklemek için politika faizini yüzde 8'den yüzde 7,75'e düşürdüğünü açıkladı.

24 milyon kişinin çalıştığı ve 200 milyon nüfusa baktığı, emek yoğun iş yoğunluklu Brezilya’da, yüzde 4.5 enflasyon hedefleyen Brezilya Merkez Bankası, gösterge faizini Ocak ayında yüzde 11.75'ten yüzde 12.25'e çıkardı.

Tasarrufu gelişmekte olan ülkelere göre oldukça yüksek olmasına rağmen, Çin’de enflasyon oranı yüzde 1.5 iken, faiz 5.6 civarında…

Rusya, Arjantin, Güney Afrika’da da durum aynı; ekonomiyi yürütmek için borç almak ve eğer alabilirse, aldığı borcun kirasını da bir şekilde ödemek zorunda…

*    *    *

Yani borç alıyorsan, kirasını ödemek zorundasın…
Ya da üreterek sermayeni artıracak, borca ihtiyaç duymayacaksın…

*    *    *

Bunun yolu da basit…
Dün OSTİM Başkanı Orhan Aydın anlattı: 
“Gelişmiş ülkelerin sanayileşme hamlesinde kilit nokta kamu alımlarıdır. 
Kamu alımlarında yerli üretim tercih edilirse, yerli üreticinin üretim ve geliştirme kabiliyeti artar. Bu yol, başta masraflı/maliyetli olabilir ancak sonra dışa bağımlılıktan kurtarır…”
Yıllardır anlatılır bu…

*    *    *

Yine dün Gaziantep Ticaret Borsası Başkanı Ahmet Tiryakioğlu anlattı tekrar: 
“Tarımda çok verimsiz üretim yapıyoruz. Verimliliği yüzde 100, hatta bazı ürünlerde yüzde 200 artırabiliriz. Bu bilinçle ilgili. O zaman ithal ettiğimiz hammaddeye gerek kalmayacağı gibi, aynı hammaddelerin ihracına dahi başlayabiliriz. Hatta ucuz hammadde, tarımsal sanayinin gelişimini de birkaç kat artırır.”
Bu da yıllardır anlatılır…

*    *    *    

O kadar da zor değil yani faizi düşürmek…
Kimsenin kimseye emeğiyle, teriyle biriktirdiği parayı “Al güle güle harca” demediği bir dünyada yaşadığımıza göre; kamu alımlarını dışardan içeriye kaydırmak, tarımda verimliliği artırmak gibi somut çözümlere yoğunlaşmak faizi düşürecek…
 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar