Bizde de yaşlılık riski ortaya çıktı

Avrupa ülkelerinde yaşlanan nufusa bakarak devamlı  olarak genç nüfusumuz ile övünürüz.  Ne var ki, doğum oranları azalınca ve de insanlarımızın yaşam süresi uzayınca bizde de yaşlı nüfus artmaya başladı.

Yaşlı nüfus diye adlandırılan 65 ve daha üst yaştakilerin sayıları 6 milyona yaklaştı. Yaşlı nüfusun  toplam nüfus içindeki oranı 2013’te yüzde 7.7 oldu..

Birleşmiş Milletler’in tanımına göre, bir ülkedeki yaşlı nüfusun toplam nüfusa oranı yüzde 8 - 10 arasında ise o ülke nüfusu ‘yaşlı’ nüfus,  yüzde 10’un üzerinde ise ‘çok yaşlı’ nüfus olarak kabul ediliyor.

Açık anlatımıyla kısa süre sonra genç nüfusumuz ile övünemez hale geleceğiz. Türkiye, nüfusu yaşlı ülkelerden biri olacak.

Dünya’da en yüksek yaşlı nüfus oranına sahip ülkeler yüzde 25  ile Japonya ve yüzde 21 ile Almanya . Türkiye yaşlı nüfusta 91.  sırada yer alıyor.

Bizde Yaşlı nüfusun en yüksek oranda bulunduğu il Sinop, Kastamonu ve Çankırı olarak belirlendi.
Yaşlı nüfusun en düşük oranda bulunduğu il ise, Hakkari, Şırnak ve Van.

‘Yaşlı bağımlılık oranı’, diye bir oran var. Bu çalışma çağındaki her 100 kişiye düşen yaşlı sayısını ifade ediyor. 

Türkiye’de geçen yıl 100 çalışanın bakması gereken yaşlı sayısı 11 oldu. Yaşlı sayısı arttıkça bu oran da yükseliyor.

Yaşlı erkek nüfusun, yüzde 13’ünün, yaşlı kadınların ise yüzde 52’sinin eşi ölmüş.

Başka anlatımla, yaşlı erkeklerin çoğunun karısı hayatta iken, yaşlı kadınların pek çoğunun kocası ölmüş.

Sağlık durumları  ‘çok iyi/iyi’ düzeyinde olan erkek yaşlıların toplam yaşlılara oranı yüzde 37 iken, kadınlarda yüzde 19 dolayında. Yaşlı erkekler daha sağlıklı. Yaşlı kadın nüfusun obezite oranı yüzde 33 iken, yaşlı erkeklerde bu oran yüzde 16. Yaşlı kadınlarda şişmanlık sorunu yüksek.  
Yaşlıların yüzde 75.5’u emekli, dul ve yetim aylığından faydalanıyor.  

Sosyal yardımlardan istifade eden yaşlılar, toplam yaşlıların yüzde 76’sı dolayında.
Yaşlı erkeklerin yüzde 17’si, kadınların yüzde 19’u yoksul durumda.