'Yurtta sulh cihanda sulh'tan, 'komşularla sıfır soruna&#

Murat YÜLEK
Murat YÜLEK KÜRESEL BAKIŞ myulek@aya.yale.edu

 

Zavallı Arap halkları. Son 40 senedir baba ve oğul Esad tarafından yönetilen (daha doğrusu katledilen) Suriye halkı. İnsanlık abidesi Netanyahu tarafından yönetilen İsrail’de ve onun gölgesi altında Batı Şeria-Gazze’de yaşayan ve bunlardan daha fazla miktardaki sürgün Filistinliler. Babadan oğla kurulan bir saadet zinciri tarafından yönetilen 70 milyonluk Mısır halkı ve diğerleri.
Türkiye yakın ekosistemindeki diğer ülke ve halklarla birlikte güney ve doğusundaki Arap halklarıyla da sıcak ilişkiler kurmaya başlamıştı ki karmaşık Arap dengeleri tekrar hareketlenmeye başladı. Türkiye ulaşılacak yeni denge konusunda aktif davranmaya çalışıyor.
Türkiye eskiden yanı başındaki olaylarda dahi “edilgenliği” ilke edinmişti. Şimdi ise sadece “oyunu okumaya çalışmayan,” oyuncu olmaya ve kendine alan açan bir Türkiye var.
Bu yeni tecrübe hem Türkiye açısından hem de diğer oyuncular açısından bir “öğrenme süreci” teşkil ediyor. Türk hariciyesi aktif olmayı öğreniyor. ABD başta olmak üzere bölge içi ve dışındaki oyuncular da aktif bir Türkiye ile oyunu nasıl oynayacaklarını öğreniyorlar.
Yurt dışı oyuncular, genellikle Türkiye’nin yeni aktivizmini “Türkiye, Amerika Birleşik Devletlerinin (ya da Avrupa Birliği’nin) ekseninden çıkarak bağımsız politika izlemeye çalışıyor” diye yorumluyor. Bunu “Türkiye büyük oyuncuların dümen suyundan çıkıyor” ya da “doğrudan kendi menfaatlerini takip ediyor” şeklinde okuyabilirsiniz.
Bu arada Türk halkı, gazetecileri, akademisyenleri de dış politikada aktif bir Türkiye’de yaşamayı öğreniyorlar. En çok kafa karışıklığı da bu kesimde. Örneğin Obama’nın “Türkiye önemli bir ülke demesini” içeridekilerden kimisi “Türkiye artık bir dünya devi” diye yorumlarken kimisi de “Amerika’nın kuklası olduk” diye okuyor.
Bir de içeride de dışarıda da bazı gözlemcilerce “sıfır sorun politikası iflas etti” görüşü dile getiriliyor. Bu da kafa karışıklığının sonucu.
Türkiye “sıfır sorun politikasını” terk etti mi? Bu politika, Türkiye’nin “alanını genişleten” bir yaklaşım. Türkiye, en yakınından başlayarak düzgün bir ekonomik ve siyasi platform-ekosistem oluşturmayı amaçlıyordu. Halen de öyle. Yüzyıllar boyunca savaşan kıta Avrupa’sı başta olmak üzere her akıllı ülke bunu istemez mi?
Bu amaç yerli yerinde duruyor. Öyle de kalmalı; hem bu hem de sonraki hükümetler tarafından desteklenmeli. “Komşularla sıfır sorun,” Türkiye’nin kurulurken ilkeleştirdiği “yurtta sulh cihanda sulh” mantığının en güçlü alt prensiplerinden.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Chief Sustainability Officer 06 Ağustos 2018