Bir dış ticaret araştırmasının sonuçları

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan osman.arolat@dunya.com

Ali Eşiyok, Gümrük Birliği sonrasında dış ticaretteki gelişmeleri inceleyen bir çalışma yapmış. Bulduğu önemli sonucu “İthalatta Asyalaşma” olarak  niteliyor. İki Asya grubu ülkelerinin  bize ihracatllarını 1996-2012 döneminde  nasıl artırdıklarını ortaya koyan tablolarla bu yargısını pekiştiriyor.

Daha öncede bazı araştırmalarından söz ettiğim Ali Eşiyok, “Gümrük Anlaşmasının Dış Ticaret (cari işlemler acığı) Üzerindeki Etkisi: İthalatta Asyalaşma” makalesini, ilgimi çekeceği düşüncesiyle bana göndermiş. İçinde önemli çarpıcı tabloların yer aldığı çalışmayı sizinle paylaşmak istiyorum.

Eşiyok, çalışmasının ilk  bölümünde dış ticaretimiz içersinde AB’nin yerini ele alıyor. Gümrük Birliği'nin yürürlüğe girdiği 1996 yılından bu yana bugünün AB 27 ülkesiyle ticaretimizin aşındığını belirterek 1996 yılında AB-27’lerin payı ithalatta yüzde 55.7 iken 2012’de yüzde 37’ye gerilediğini, aynı dönemde ihracat payının ise yüzde 54.1’den yüzde 38.8’e düştüğünü ortaya koyuyor.Buna karşılık aynı dönemde ihracatın ithalatı karşılama oranı ise yüzde 51.7’den yüzde 67.7’ye yükselmiş durumda.

Eşiyok’un çalışması dış ticaretimizde 1996-2012 döneminde Asya1 tablosu içinde sunduğu 13 Asya ülkesi, Pakistan, Hindistan, Bangladeş, Vietnam, Endonezya, Malezya, Singapur, Filipinler, Çin, Güney Kore, Japonya, Tayvan, Hong Kong’un dış ticaratimizde pay olarak değilse de miktar olarak önemli artış gösterdiğini ortaya koyuyor. Toplam ihracatımız içindeki payları yüzde 10’lar seviyesinde olan bu 13 ülkeye ihracatımız  2.5 milyar dolardan 15.3milyar dolara yükselirken, ithalatımız 51.3 milyar dolara yükselmiş ve bu ülkeler karşısında dış ticaret açığımız 3 milyar dolardan 38 milyar dolara yükselmiş. Bu ülkelerden 11’inde dış ticaretimiz açık verirken, sadece Malezya ve Hong Kong ticaretimiz  2012'de 200 milyon dolayında fazla vermiş. Buna karşılık Hindistan ticaretimizdeki açık 1996’da 198 milyon dolarken 2012’de 5 milyara, Çin dış ticaretindeki açık ise 491milyon dolardan yaklaşık 40 kat artarak 18.4 millyar dolara yükselmiş,

Asya 2 ülkeleri tablosunda yeralan 7 ülke Ukrayna, Rusya Federasyonu, Gürcistan, Azerbaycan, Kazakiztan, Türkmenistan ve Özbekistan ile dış ticaretimizin 1996 yılında ithalatımızdaki payları yüzde 9.8  düzeyindeyken, yüzde 18.8 seviyesine yükselmiş durumda. Miktar olarak ise 4.2 milyar dolardan 44.5 milyar dolara yükselmiş durumda. Aynı dönemde bu ülkelere ihracatımız ise 3.8 milyar dolardan, 19 milyar doların üzerine çıkarken 1996’da bu yedi ülke ticaretindeki dış ticaret açığımız 425 milyon dolar seviyesindeyken 19.3 milyar dolar seviyesine yükselmiş durumda. Bu ülkelerden Gürcistan ve Türkmenistan ile ticaretimiz 2012’de 1 milyar doların üzerinde, Azerbaycan ticaretimiz 2.2 milyar dolar fazla verirken, 1996’da Rusya Feoderasyonuyla dış ticaretimiz 411 milyon dolar açık verirken bu açık 2012 yılında 19.9 milyardolara yükselmiş durumda.

Asya’nın 1 ve 2. tabloda yer  alan 20 ülkesine ihracatımız, ithalatımız da yıllık ortalama yüzde 13.3 oranında artış göstermiş, Asya’nın bu 20 ülkesiyle dış ticaretimiz 1996 yılında toplam 3.4 milyar doar açık verirken 2012 yılında 17 kat artarak 57.4 milyar dolara yükselmiş durumda.

Eşiyok’un çalışması, ağırlıklı olarak ihracat artışı övgüsü yapılan dış ticaret konusunda hiç vakit  kaybetmeden eğilinrmesi gereken bir tabloyu ortaya koyuyor. Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın Çin başta olmak üzere bu ülkelerle dış ticaretimizin ihracat ayağını geliştirme girişimleri bu açıdan önem taşıyor.

 

 

 

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar