Bu çağın “Harika Çocuklar”ı

O gece aynı masayı paylaştığım genç müzisyenlerimiz bir süredir dünya sahnelerindeler. Hepsi uluslararası çok ödüllü, hepsinin enstrümanları çok nitelikli ve halen dünyanın en saygın okullarında eğitim görüyorlar. Gözlerindeki ışıltı, içlerindeki yüksek enerji doğal olarak bizlere de geçiyor. Bir de o kadar içten, o kadar esprililer ki... 

Konser verdikleri salonlar, ders aldıkları hocalar dünyanın en iyileri... Türkiye çapında konservatuarlarda düzenlenen seçmeler sonucunda “Dünya Sahnelerinde Genç Müzisyenler” projesi için bir araya gelmişler. 2010’da başlayan proje, Güher ve Süher Pekinel’in; ana sponsorlarıysa geçtiğimiz yıldan bu yana Tüpraş.

Tüpraş Kurumsal İletişim Müdürü Seval Kızılcan, Pekineller, proje için seçilen on bir gençten o gün Türkiye’de bulunanlar bir sohbet toplantısında bir aradayız. 
Aralarından Doğa Altınok (keman), Yunus Tuncalı (piyano), Cem Esen (piyano), Can Çakmur (piyano), Veriko Cumburidze (keman), Dorukhan Doruk (çello) 15 Kasım Cumartesi akşamı (yarın) İBB Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda bir konser verecekler. Sarasate, Liszt, Chopin, Saygun, Rachmaninoff, Mendelssohn’un eserlerini yorumlayacak olan gençler, Elmadağ Divan Otel’deki sohbetimiz sonrasında yarım saatlik mini bir konserin lezzetini de yaşattılar bizlere. Onları birkaç metre mesafeden dinleme fırsatını bulduk. 

Türkiye’nin en büyük sanayi kuruluşu Tüpraş’ın, Koç Holding’in kurucusu Vehbi Koç’un “ülkem varsa ben de varım” sözünden hareketle oluşturduğu sosyal sorumluk anlayışının ürünlerinden birisi de Pekinellerin bu projesine destek.

Şirketin Kurumsal İletişim Müdürü Seval Kızılcan, bu çalışmanın nasıl başladığını şöyle anlattı:
“Üretimimizi sürdürdüğümüz coğrafyaya sahip çıkan bir anlayışın temsilcisiyiz. Toplumların gelişmesinin en önemli faktörlerinden biri olan kültür sanatla beraber çok daha estetik olduğuna, çok daha fazla insana yakıştığına inanıyoruz. Bu nedenle, bu topraklarda yetişen gençler ve onların geleceği için bir şey yapmak istedik. Tam da o dönemde yönetim kurulu başkanımız Ömer Koç bu projeyi getirdi.”

Pekineller, projelerinin çıkış noktasının Türkiye’nin uluslararası platformlardaki varlığını sürdürmek ve güçlendirmek, genç yeteneklerimizin bizi dünyada temsil etmesini sağlamak olduğunu vurguladılar. 
Gençlerin başarılarından duydukları gururu yüzlerinden okumak mümkündü. Onların profesyonel bazda kariyerlerini doğru planlayabilmeleri için, uluslararası yarışmalar ve tanınmış müzisyenlerin masterclass’larında yer almaları, projenin en önemli unsurlarından birisiydi. Ve geride kalan dört sene içinde yaşları on beş – yirmi üç yaş arası olan bu çocuklar, uluslararası altı birincilik ve iki üçüncülük ödülüne layık görülmüşler, çok saygın uluslararası festivallerden ve yine saygın orkestralardan davetler almışlardı. Bu bağlamda, geçtiğimiz aylarda Zürih Tonhalle’de verdikleri son konserlerinin CD ve DVD’si de geçtiğimiz günlerde müzikseverlerle buluşmuştu.

Eve dönüş yolunda sabredemeyip CD’yi aracın radyosundan dinlemeye başlayınca Beethoven, Schumann, Baran, Mendelssohn, Piazzola derken yolculuğun nasıl geçtiğinin farkına bile varmadım. Melodileri mırıldanarak kapıdan girerken, İdil Biretleri, Suna Kanları yetiştiren Harika Çocuklar Yasası’nın neredeyse kırk yıldır neden uygulanmadığını düşünüyordum. Bu nedenle de Tüpraş’ın ve bu konuda destek veren diğer kuruluşların sosyal sorumluluk projeleri daha da anlam kazanıyordu.