Bu değerleme sistemiyle, makineden teminat olmaz!

Ferit Barış PARLAK
Ferit Barış PARLAK AYRINTI ferit.parlak@dunya.com

Finansa erişimde zorlanan girişimcimiz / üreticimiz yıllardır, taşınırların teminat olarak kabul edilmesini istiyordu…

Gelişmiş ülkelerin gelişimini sağlayan; girişimci ve üreticiye yol açan; örneğin Çinli üreticileri 3 trilyon dolarlık krediye ulaştıran bu sistem bizde uygulanmıyordu…

*    *    *

Geçtiğimiz yılın nisan ayında Kredi Garanti Fonu yönetim kurulu üyeleri ile sohbet ederken Yönetim Kurulu Üyesi Hakan Ertürk’ün anlattıkları, Hazine’nin bu konuda çalışma başlattığını müjdeliyordu… Bu köşede paylaşmış, konuyla ilgili birçok öneri maili de almıştık…

Şöyle demişti Ertürk:  

“Taşınırların teminat olarak kullanılmasında 3 önemli ayak bulunuyor...

Bunların başında taşınırların rehinine ilişkin tüm yasal düzenlemelerin tek bir kanuni düzenleme haline getirilmesi, eşyanın zilyetliğini devretmeksizin teminat olarak kullanılmasına, rehin olarak alınan varlığa ilişkin semerelerinde ilave herhangi bir işlem yapmaksızın rehin kapsamına alınmasına olanak tanınması geliyor...

Merkezi bir sicil kayıt sisteminin kurularak üçüncü kişilerin eşya üzerinde rehin olduğunu sorgulayabilecekleri bir bilgi sisteminin kurulması ise ikinci ayağı oluşturuyor...

Neden?

Mevcut kanuni düzenlemeler üçüncü kişileri korumak adına zilyetlik devredilmeksizin eşya üzerinde rehin tesisine olanak tanımıyor...Teknolojinin getirdiği yenilikler sayesinde bu sıkıntı taşınırlara ilişkin merkezi kayıt sicil sistemi kurularak gideriliyor...

Kredi kurumu üzerinde rehin tesis ettiği eşya hakkında genel bir bildirim ile merkezi kayıt sicil sistemine bir tescil işlemi yapılıyor, üçüncü kişiler de bu kayıt sicil sistemi üzerinde sorgulama yaparak eşya üzerinde rehin tesisi var mı yok mu anlayabiliyor...

Bu şekilde, iyi niyet sahibi üçüncü kişilerin rehinli bir eşyayı satın alması, daha da önemlisi başka bir kredi kuruluşunun aynı rehinli eşya üzerinden ikinci bir kredi açması önlenebiliyor...”

*    *    *

Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’in, geçtiğimiz gün, taşınır teminat sistemi kanun taslağının eylül ayına kadar TBMM’ye sunulacağını söylemesi, Hazine’nin çalışmasını tamamladığını gösteriyor.

*    *    *

Taşınmazların teminat olarak kabul edildiğini ise hepimiz biliyoruz…

Taşınmazların ekspertiz değerinin, gerçek değerine göre yüzde 40-50-60 düşük çıktığını da hepimiz görüyoruz…

*    *    *    

Makinelere nasıl değer biçilecek? Gayrimenkuldeki gibi mi davranılacak?

Ekspertiz, “Makinenin ağırlığı ne kadar?” diyecek… 

Ve, hurda fiyatı üzerinden değer gösterecek! 

Öyle ya… Aynı görünümlü makinenin biri 3 milyon, diğeri 300 bin Euro…Gayrimenkulden anlamayan, makineler arası farkı nasıl anlayacak? 

*    *    *

Tüm bunlar baştan düşünülüp planlanmalı… Taşınırda da, taşınmazda da değerleme şirketleri disipline edilmeli…

*    *    *

Taşınmazlarını teminat gösterip kredi kullanan birkaç dosta sorma gereği duydum…

Ortak görüşleri şöyle: 

“Değerleme şirketleri, gayrimenkulün gerçek değerini vermiyor. Hangi banka, hangi leasing şirketi ekspertiz yaptırırsa yaptırsın, hiç fark etmiyor. 

Ben ipotek vereceğim, banka bana para verecek, ben yatırım yapacağım… Ekonomi için olmazsa olmaz olan tüm bu aktivite, bin 500 lira maaş alan bir çalışanın vereceği rapora göre başlıyor ya da başlamıyor… 

Sonuçta banka para kazanamıyor, ben yatırım yapamıyorum, ülke büyümüyor… 

Ekspertizin riski ne? 

Değeri fazla gösterirse, ‘Gel bakalım kardeşim, neden fazla verdin?’, düşük gösterirse hiçbir riski yok… 

Niye, değerinden rapor yazsın ki?

Önlem alınmazsa, makinede de aynısı olacak…

Makine söküleceği düşünülecek, hurda olarak bakılacak ve ona göre değer verilecek…”

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar