Bu kontenjanlarla cari açık kapanmaz

İsmet ÖZKUL
İsmet ÖZKUL KRİTİK AÇI ismetozkul@gmail.com

Üniversite kontenjanlarının meslek alanlarına göre dağılımını incelediğimizde hizmet sektörlerine yönelik mesleklerin öne çıktığını görmüştük. Bu çalışmayı mezun olan gençlerin, eğitimini gördükleri meslekte çalışabilecekleri sektörler bazında yaptığımızda, hizmetler ile sanayi arasındaki uçurum çok daha net olarak ortaya çıkıyor. 

Çalışmamızda mezunları birden çok sektörde çalışabilecek bölümleri de dikkate aldık. Örneğin siyasal bilgiler bölümlerinden mezun olan gençler, hem kamu yöneticisi olarak hem de özel şirketlerde işletme yönetimi alanında çalışabiliyorlar. Fen edebiyat fakültesi kimya bölümü mezunları, sanayinin yanısıra öğretmen olarak iş bulabiliyorlar. Bu durumlarda ilgili bölüm kontenjanını, birden fazla sektörün hesabına dahil ettik. Bu nedenle tablomuzda sektörlerin toplamı, toplam kontenjandan daha fazla. 

Hizmetler sanayiyi 4’e katlıyor 
2014 yılı kontenjanlarının yüzde 15.2’si sanayide çalışabilecek eleman yetiştirirken hizmetlerin payı yüzde 68.2’yi buluyor. Hizmetlerin kontenjanı sanayinin 4 katından fazla. Dengesizlik 2014’te sanayi aleyhine daha da büyüyor. Çünkü sanayide çalışabilecek eleman yetiştiren bölümlerin kontenjanı geçen yıla göre yüzde 6.1 azalırken, hizmetlere yönelik kontenjanlar yüzde 20.64 artıyor. Diğer üretici sektörlerden inşaatın payı yüzde 2.4 azalırken, tarım kontenjanlarındaki düşüş yüzde 8.7’yi buluyor. 
Sektörlere meslek eğitimi almış yardımcı eleman ve operatörler yetiştiren iki yıllık meslek yüksek okullarında sanayi ile hizmetler arasındaki farkın daha da artması çelişkiyi büsbütün ağırlaştırıyor. Önlisansta sanayinin payı yüzde 16.54 iken hizmetlerin payı yüzde 70’e dayanıyor. 

Önlisans bölümlerinin toplam kontenjanındaki yüzde 25.45’lik artışın tamamı hizmetlerde gerçekleşiyor. Üstelik diğer sektörlerin kontenjanındaki düşüşler de hizmetlere kaydırılmış durumda. Tüm sektörlerin önlisans kontenjanları gerilerken sadece hizmetlerin kontenjanı yüzde 54.27 gibi çok yüksek bir artış gerçekleştiriyor. Sanayi için eleman yetiştiren meslek yüksek okullarının kontenjanları yüzde 4.74, tarım için yetiştirenlerin kontenjanı yüzde 6.83, inşaat için eleman yetiştiren bölümlerin kontenjanı ise yüzde 1.92 azalıyor. 

Fabrikadan çok hastane mi olacak? 
Hizmet sektörleri içinde sağlık büyük bir payla öne çıkıyor. Sağlık sektörüne yardımcı eleman yetiştiren önlisans bölümlerinin kontenjanı sanayinin tüm dalları için meslek eğitimi almış teknik eleman yetiştiren meslek yüksek okullarının toplam kontenjanından daha fazla. Sanayi için teknik eleman yetiştiren meslek yüksek okullarının toplam kontenjanı 82 bin 848 iken, sağlık için yardımcı eleman yetiştiren önlisans kontenjanları 92 bin 811’i buluyor. Buna göre meslek yüksek okulları önümüzdeki dönemde fabrikalar için yetiştirdiği teknik elemandan daha fazlasını hastaneler için yetiştirecek. 

Kuaförlük eğitimi kontenjanının, madenci yetiştiren meslek yüksek okul kontenjanının iki katına yakın olması bu resmin çarpıcı bir parçası. 

Kamu kontenjanı özel sektörden hızlı artıyor 
Kamuda çalışabilecek eleman yetiştiren bölümlerin kontenjanındaki artış hızının özel sektörün yaklaşık üç katı olması da bir diğer dikkat çekici nokta. Kamuya yönelik kontenjanlardaki artış yüzde 17 iken, özel sektöre yönelik kontenjan artışı yüzde 6.34’te kalıyor. 
Bu farkın, esas işlevi özel sektöre eğitilmiş işgücü yetiştirmek olan önlisansta daha da artması ciddi bir çelişki oluşturuyor. Meslek yüksek okullarında kamuya yönelik kontenjanlar yüzde 64.24 artarken, özel sektöre yönelik kontenjan artışı yüzde 22.40’ta kaldı. 
Yüksek öğrenim kontenjanlardaki bu yapının üretim artışını ve katmadeğeri yüksek üretime gereken desteği veremeyeceği açık. Bu haliyle kontenjan artışları üniversite kapılarındaki basıncı bir nebze azaltsa da ekonominin en büyük kamburu olan cari açık sorununun çözümüne yeterli desteği veremez.

ismet-013.jpgismet-2.jpg

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar