Bu ne hal Aslanım?

Cem TOP
Cem TOP SPOR ANALİZ cem.top@dunya.com

 

Sezona kötü başlayan Galatasaray, bir darbe de Balıkesirspor deplasmanında yedi. Yazacaklarımdan Balıkesirspor taraftarları alınmasın ama Süper Lig’in yeni temsilcisi kadrosu ve imkânları itibariyle ligin “alt düzey” takımlarından bir tanesi. Futbolcuların otomatikman motive oldukları bir büyük maçta sergilenen performans Balıkesirspor camiası için yanıltıcı olabilir ancak kırmızı-beyazlıları bu sezonki hedeflerine ulaştıracak asıl maçlar; Çaykur Rizespor, Karabükspor, İstanbul Başakşehir gibi “daha sıradan” karşılaşmalar olacak. Bahsettiğimiz bu maçlara aynı ölçüde motive olmak pek mümkün görünmediğine göre Balıkesirspor’un işi hala zor.

Galatasaray cephesine geçecek olursak, sarı-kırmızılıların “takım içi” ve “kulüp içi” olmak üzere iki ana başlıkta sorunlarla boğuştuğunu görüyoruz. Ufukta görünen genel kurulun bu anlamda kulüp içi sorunlara fayda sağlayabileceğini düşünüyorum. Öte yandan seçim sathı mailine girmenin başta yabancılar olmak üzere futbolcu kadrosu üzerinde menfi etkiler yaratabileceğini de söylemek gerek. Görünen tabloda Galatasaray’ın yalnızca yönetimde değil futbolun idaresine yönelik kurullarda da yeni soluklara ihtiyacı var. Örneğin, son iki üç sezonda skandal transferlere imza atan futbolcu izleme komitesinin baştan aşağıya revize edilmesi gibi. Ya da takım içinde kopmuş aidiyet bağlarını onarmaya ön ayak olacak bir “futbol şube sorumlusu” bulunması, Prandelli’yi Türkiye ligiyle ilgili olarak doğru biçimde asiste edecek yerli bir yardımcı hocanın göreve getirilmesi gibi. Peki, yerli yardımcıya neden ihtiyaç var? İşte, bu sorunun cevabı bizi “takım içi” problemler başlığına götürüyor. Görünen o ki, tıpkı selefi Mancini gibi Prandelli de her şeyi tozpembe, Türkiye ligini de “çantada keklik” görerek buraya gelmiş. Bu köşede çeşitli vesilelerle pek çok kez yazdığım gibi İtalyan teknik adamın taktisyen özellikleri, kendisine dünya çapında saygı duyulmasının birincil nedenlerinden biridir. Prandelli takımları hem 3’lü/5’li savunmayı hem de dörtlü defans ve önündeki varyasyonları gerekirse aynı maç içinde oynayabilir. Oysa Galatasaray, lig başından bu yana ileri uçtaki Burak Yılmaz’ın arkasında iki serbest adamla (Sneijder-Bruma) 4-3-2-1 oynuyor. Her ne kadar kimi yorumcular, Galatasaray’ın taktik düzenini ısrarla 4-3-1-2 olarak yazsalar da bahsettikleri diziliş sadece santra esnasında görülebiliyor. Modern futbolda takımlar bir serbest oyuncuyu dahi zorlukla tolere edebilirken; Galatasaray, Burak ve gerisindeki iki serbest oyuncunun takım savunmasındaki gediklerini arkalarına ve merkeze yerleştirdiği üçlü ile kapatmaya çalışıyor. Bu esnada sahayı boylu boyunca kullanmak durumunda kalan bekler de sürekli hücuma çıkınca, Galatasaray’ın kanatları rakip açıklar için adeta “Monza pisti” haline geliyor. Tabi ihalenin Semih-Chedjou ikilisiyle kaleci Muslera’ya kaldığını söylemeye gerek bile yok. Bu anlamda Felipe Melo’nun dönüşü gedikleri bir nebze olsun yamayabilir ama değil Felipe Melo,”Iron Man” olsa bir noktadan sonra su kaynatacaktır. Galatasaray teknik heyetinin kısa vadede alabileceği önlemler elbette ki var. Mesela ilk önce kanatlarda bek/açık olmak üzere çift yerleşimli biz dizilişe geçilmesi. Sonrasında dizilişe uygun isimlerin kadroya alınması ve bazı yıldız oyuncuların bir süreliğine kenara alınarak dinlendirilmesi faydalı olabilir. Örneğin Burak Yılmaz, Galatasaray adına çok önemli gollere imza atmış bir oyuncu ama şu haliyle hem kendisini hem de takımını yıpratıyor.

3. HAFTANIN SEYRİ

Eskişehirspor-Gençlerbirliği

Eskişehir oynadı, Gençlerbirliği kazandı - Süper Lig 3. hafta mücadelesinde Eskişehirspor ile Gençlerbirliği karşı karşıya geldi. Eskişehir Atatürk Stadyumu’nda oynanan ve Deniz Çoban’ın düdük çaldığı karşılaşmadan galip ayrılan taraf 2-0’lık skorla Gençlerbirliği oldu. Gençlerbirliği’ne 3 puanı kazandıran goller, 31. dakikada Uğur Çiftçi ve 86. dakikada Bogdan Stancu’dan geldi. Maç boyunca üstün olan Eskişehirspor, 90 dakikada iki kez direğe takılırken en az beş net gol pozisyonunda da kaleci Dahlin’i geçemedi. Başkent temsilcisi aldığı bu 3 puanla ligdeki puanını 4’e yükseltirken, 4 puanda kalan Eskişehirspor haftayı puansız kapattı. Spor Toto Süper Lig’in 4. haftasında Eskişehirspor, deplasmanda Beşiktaş’la karşılaşacak, Gençlerbirliği ise Ankara’da Balıkesirspor’u ağırlayacak.

Kayseri Erciyesspor-Akhisar Beld. 

Gekas varsa sorun yok - Spor Toto Süper Lig’in üçüncü haftasında Akhisar Belediyespor, deplasmanda Kayseri Erciyesspor’u 2-1 yendi. Maçta ilk golü, karşılaşmanın 33. dakikasında Kayseri Erciyessporlu Cenk Ahmet kaydetti. Akhisar Belediyespor’a galibiyeti getiren golleri ise ikinci yarının 53. ve 90. dakikasında Theofanis Gekas ağlarla buluşturdu. Bu skorla Akhisar Belediyespor puanını 7’ye çıkartırken, ilk 3 puanını almak amacıyla maça çıkan Kayseri Erciyesspor 2 puanda kaldı. Ligin dördüncü haftasında K.Erciyesspor, Torku Konyaspor ile deplasmanda puan mücadelesine çıkacak. Akhisar Belediyespor ise kendi evinde Fenerbahçe’yi ağırlayacak.

Mersin İ.Y. - Çaykur Rizespor 

Mersin şans tanımadı

Spor Toto Süper Lig üçüncü hafta mücadelesinde Mersin İdmanyurdu ile Çaykur Rizespor karşı karşıya geldi. 5 Ocak Fatih Terim Stadı’nda oynanan ve Kamil Abitoğlu’nun düdük çaldığı mücadelede sahadan galibiyet ile ayrılan taraf 2-0’lık skor ile Mersin İdman Yurdu oldu. Ev sahibi ekibe galibiyeti getiren golleri 13. dakikada Servet Çetin ve 82. dakikada Sinan Kaloğlu kaydederken, konuk takım ise karşılaşma boyunca gol sevinci yaşayamadı. Alınan bu sonucun ardından Mersin İdman Yurdu, puanını 4’e yükseltirken, Çaykur Rizespor ise 2 puanda kaldı. Ligde önümüzdeki hafta Mersin İdman Yurdu, Kardemir Karabükspor deplasmanına konuk olurken, Çaykur Rizespor ise sahasında Bursaspor’u ağırlayacak.

Kasımpaşa-Kardemir Karabükspor

Kasımpaşa 3 puanla tanıştı - Spor Toto Süper Lig’in 3. haftasında, Kasımpaşa evinde Kardemir Karabükspor’u 2-1 mağlup etti. Karabükspor mücadelenin 18. dakikasında Kumbela’nın attığı golle öne geçerken. Ev sahibi Kasımpaşa 38. Viudez’in attığı golle eşitliği yakaladı. İlk yarı bu skorla son buldu. İkinci yarıda da karşılıklı ataklara sahne olan maçta, oyuna sonradan giren Halil Çolak, Kasımpaşa’yı 88. dakikada öne geçiren golü kaydetti. Bu skorla birlikte Kasımpaşa yeni sezonun ilk galibiyetini alırken, puanını 5’e yükseltti. Karabükspor ise 1 puanda kalarak son sırada yer aldı. Dördüncü haftada Kasımpaşa, deplasmanda Trabzonspor ile oynayacak. Karabükspor’un rakibi ise Mersin İdman Yurdu olacak.

Sivasspor-Torku Konyaspor

Birbirlerinden korktular
Ligin ilk iki haftası itibariyle en iyi ofansif performanslara sahip iki takımı; Sivasspor ile Torku Konyaspor’un randevusunda tabiri caizse dağ fare doğurdu. Sivas 4 Eylül Stadı’nda oynanan ve hakem İlker Meral’in düdük çaldığı karşılaşma başladığı gibi 0-0 sona erdi. İki takımın birbirlerinin hücum güçlerinden ürkerek aldıkları önlemler maçın kilitlenmesine yol açtı. Son vuruş becerisi de eksik kalınca golsüz beraberlik geldi. Bu sonucun ardından puanını 2 yapan Sivasspor umduğunu bulamazken, Torku Konyaspor 4 puana yükseldi. Spor Toto Süper Lig’in 4. haftasında Sivasspor deplasmanda Galatasaray’la karşılaşacak, Torku Konyaspor ise evinde Kayseri Erciyesspor’u konuk edecek.

1245.jpg

Fenerbahçe günü kurtardı

Üçüncü haftada sahasında Gaziantepspor ile oynayan Fenerbahçe, karşılaşmayı maçın son bölümlerinde attığı tartışmalı penaltı golüyle kazandı. 4-2-1-3 düzeninde Diego’ya yer açarak maça başlayan sarı-lacivertli ekip karşısında, Gaziantepspor’un hocası Okan Buruk cesur bir tercihle 4-4-2 sistemini benimsedi. İki santrfor Muhammet ve Oğulcan’ın takım savunmasına katkı verdiği anlarda kırmızı-siyahlıların güçlü rakipleriyle kora kor oynadıklarını gördük. Genel anlamda yapılacak bir yorumla, Fenerbahçe’nin geçtiğimiz sezon sergilediği ezici ve yıkıcı performansından “şimdilik” uzak olduğunu belirtmemiz gerekiyor. Peki, aynı futbol yeniden yakalanabilecek mi? Evet belki bu potansiyel mevcut ama geçtiğimiz hafta yaşanan Sow-Diego atışmasının ardından bu hafta Emre-Emenike tartışmasına tribünlerin de karışması soru işaretleri doğuruyor. Sihirli kelime geçen haftaki maç yazımızda kullandığımız “otorite boşluğu.”

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Derbi kadar zor 03 Mart 2016
Düğüm çözülecek mi? 25 Şubat 2016
Skandalın daniskası 23 Şubat 2016
Maçın şifresi: Savunma 18 Şubat 2016
Öp Quaresma’nın elini 16 Şubat 2016
Taktik savaşı 11 Şubat 2016
Maça geç kaldılar 09 Şubat 2016
Ciddiyet şart 02 Şubat 2016