'Bundan sonra oyunun adı verimlilik'

Likiditenin bol olduğu dönemlerde istim almış ilerleyen bir işletme için göze batmayan her harcama muslukların kapandığı dönemlerde daha da önemli hale geliyor

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

grafik8.pngTürk Ekonomi Bankası (TEB) Genel Müdürü Ümit Leblebici’ye göre bundan sonra Türk şirketleri için oyunun adı verimlilik olacak. Yani her şirket kendisine bir kere daha bakacak, gerekirse yeniden dizayn edecek. “Lüks arabalarla dolaşıyorduk, bazı şeyleri gereksiz yere harcıyorduk” diyen Leblebici, “Her firma dönüp kendisine bakacak. Artık sürdüremeyeceğimiz dönemleri yaşıyoruz, onun için dönüp her şirketin maliyet kontrolü yapması lazım” dedi. 

Yaşanılan dönemin maliyetlerini kontrol edemeyen her firma problem yaşanması ihtimalini artırdığına işaret eden Leblebici, “Firmaların pazarlarını da ona göre kontrol etmesi lazım. Geçici de olsa pazarın kısmen daraldığını da göreceğiz. Gerçi belli seviyelere indikten sonra tekrar normale geçeceğiz. Bundan sonra ‘ekstra’ yaptığımız her şeyi yavaşlatmamız lazım. Yani önümüzde sadece ekonomik olarak değil, firmaların maliyetlerini yönetememesinden kaynaklanacak tekil riskler de var” yorumunu yaptı. 

Ümit Leblebici, ekonomi yönetimi tarafından bir süreden beri cari açığı dizginlemek ve hane halkı borçluluğundaki hızlı artışı dengelemek için alınan önlemleri gönülden desteklediğini vurguladı. TEB’in bilançosunda ticari bankacılığın payının yüzde 20-25’lerde olduğunu bireysel ve KOBİ segmentinde ise dağılımın hemen hemen eşit olduğunu aktaran Leblebici, “Dolayısıyla tüm tarafl arı görebiliyoruz. Türkiye ekonomisi o hızda gitseydi bazı şeyleri kontrol edemez ani duruşlarla karşı karşıya kalırdık. Şimdi bilinçli yavaşlıyoruz. Bilinçli yavaşlama da kötü değildir. Kredi kartı taksitlerinde, harcamalarında ciddi anlamda düşüşler var ama çok drastik (şiddetli) bir yavaşlama yok” değerlendirmesi yaptı. 

Leblebici, mart ayının son haftasına kadar ekonominin neredeyse ‘rutininde’ büyüdüğünü ve seçimlerin de atlatılmasıyla artık yeniden işlerin açılmasını beklediklerini ifade derek “Kötümser değilim” ifadesini kulandı. 

Ekonominin istihdam yaratma kapasitesi var 

Leblebici’nin Türkiye’nin ekonomik performansını değerlendirirken pozitif konuşmasının temelinde de istihdam yaratma kabiliyetinin sürmesi var. Leblebici, “KOBİ ve kurumsal şirketlerin büyümesini devam ettirebildiğiniz sürece istihdam var demektir. Eğer oradaki büyümeyi çok yavaşlatır ve aniden durdurursanız o zaman istihdam olmaz. 

Bu da bireysele yansımaya başlar. Şu anda 2014 senesi için görebildiğimiz kadarıyla böyle bir risk yok. Türkiye’nin işsizlik oranı bu yıl yüzde 9-10 seviyelerinde devam eder” dedi. 2015 yılının ise bu yıldan daha farklı olacağını söyleyen Leblebici, “2015’te hayat değişecek” yorumunu yaptı. 

Fed’in tahvil alım programının sonlanması, Amerikan faizlerinin yönü ve piyasalarda oluşacak yeni denge seviyelerinin iyice gündemin içine gireceğine dikkat çeken Leblebici, “Bu duruma Türkiye ekonomisinin adaptasyon kapasitesi de var. Çünkü bir taraftan Türkiye’de vadeler de kısa” diye konuştu. 

Karları yerine koymak için daha epey süre geçmeli 

Bankaların karlılıklarının bir süre duracağını da belirten Leblebici şöyle devam etti: “Karları yeniden yerine koyabilmek için bayağı bir süre geçmesi gerekiyor. Orada da bir tek risk var. 

Bankalara olması gerekenden fazla regülasyon koyarsanız boğar, o da ekonomiyi boğar. Ama iletişim açık olduğu için risk haline dönüştü diyemem. Mesela taksit sayısının artması gibi geri adımlar da çok beklemem. Ancak ufak tefek ayarlamalar bekleyebilirim. Çünkü burada ana amaç cari açığı azaltmak. ” Regülasyonların bankacılık sektöründe rekabeti daha rasyonel yapmayı gerektirdiğine de işaret eden Ümit Leblebici “Eskiden fiyatlamalarda insanların eli daha bonkördü. Bunlar düzelecek” dedi. 

Açık pozisyonu olan şirket kendi ayarladı

Döviz piyasasına ilişkin beklentilerini de aktaran Leblebici, ani döviz kuru sıçramaları olsa da artık bankacılık sisteminde açık pozisyon olmadığına değinerek “Sektörlerin açık pozisyonları varsa da son 6 aydır nakit akımlarını buna göre ayarladılar. Dolayısıyla bu noktada çok büyük risk görmüyorum. 

Kur yukarı gitse de stabilize olur” ifadelerini kullandı. Leblebici döviz mevduat hesaplarındaki gelişimi değerlendirirken de şöyle konuştu: “Kurumlar ve yabancı para borcu olanlar vadesi gelmeden önlem amacıyla biraz daha fazla dolar alıyorlar. Bu normal davranış. Bir yıl içinde 12 taksitiniz var ya da her ay ithalat yapıyorsunuz ve o ithalatın ödemesi var. Kurları her ay beklemezseniz. ‘Önden bir kısmını alıyorum’ dersiniz. O da DTH’ı bir miktar yukarı getirdi. Şirketler de biraz kendilerini korumuş oldu. Bu da normal.”

TEB 'muhafazakar' değil 'risk bilinci olan' bir banka

TEB’in risk bilinci yüksek bir banka olduğunu da anlatan Ümit Leblebici, “Muhafazakar kelimesi banka ile zamanında yapışmış bir kelime ama doğru bir kelime değil. TEB risk bilinçli bir banka.

TEB’in risk bilincinde de hiçbir değişiklik olmaz. Zaten bugüne kadar TEB’i taşıyanda bu risk bilinciydi. Bazı alanlarda yavaşlıyor, bazı alanlarda hızlanıyorsunuz. 

Biz girmek doğru olmadığı için, bazı projelere girmedik. Ama bazılarında da çok hızlı gittik. Ben TEB’e katıldığımda 30 şube vardı. Bugün 544 şubesi olan bir banka muhafazakar olarak nitelendiremez. Büyüyerek gelmiş, krizleri atlatmış bir bankadır TEB. Bizi riski doğru yöneten, doğru tanımlayan bir banka olarak görmeniz lazım. 

TEB, Türkiye’nin en yenilikçi bankası. Biz KOBİ bankacılığında girişim bankacılığını, danışman bankacılık anlayışını, aile akademilerini, finansal okur yazarlığı gündeme getirdiğimizde bunların hiç biri kimsede yoktu. Son derece inovatif bir bankada çalışıyoruz. Bana böyle bir miras bırakıldı umarım bende bu mirası aynı şekilde devam ettiririm” açıklamasını yaptı.

Orta ölçekli bankaların liderliğine oturacağız

TEB Genel Müdürü Ümit Leblebici, 3 yıllık stratejik bir plan hazırladıklarını ve dengeli bir büyüme öngördüklerini de söyledi. Leblebici, bankanın nasıl bir patikada ilerleyeceğini anlatırken “Büyük grup bankalarla aradaki fark hemen 3 yılda kapanacak gibi değil. Ama orta ölçekli bankaların liderliği ve şube başına kredi, şube başına mevduat gibi verimlilik rasyolarında iyiyiz. 

Bu liderliği sürdürmeyi düşünüyoruz. Birinci grup bankalarla da arayı kapatmaya çalışacağız” ifadelerini kullandı. TEB olarak bugünlere kadar ‘KOBİ bankası’ olarak geldiklerini bununda kendilerine büyük avantajlar sağladığını aktaran Leblebici, “Biz bireysel, KOBİ ve ticari de dengeli gitmek gerektiğini düşünüyoruz. 

Riskleri 3 gruba ayırmak istiyoruz. Sadece bireysel ya da sadece KOBİ yaparsanız takılacağınız dönemler olur. Bugüne kadar da bu stratejimiz çalıştı. Bugüne kadar KOBİ bankası olarak gelmenin bize büyük bir avantajı oldu. Bireyseli artırmaya çalışıyoruz. 

Burada biraz büyümemiz gerekiyor. Ama dağılım açısından bir strateji değişikliğimiz olmaz” açıklamasını yaptı. Şubeleşme konusunda ise hıza senelerin hareketinin ve teknolojinin yön vereceğini aktaran Leblebici, “Teknoloji bazen bazı yerlerde şube açmanızı da gerektirmiyor. 

Onları planlayıp hareket etmek istiyoruz. Ama biz zaten 2013 senesini 544 şube ile bitirdik. Hala açmaya devam ediyoruz. Bu stratejide de çok büyük bir değişikliğimiz yok” ifadesini kullandı.

TEB Girişim Evi'nin bir noktası da Silikon Vadisi'ne açılacak

“Türkiye’nin en iyi KOBİ bankası biziz” iddiasıyla da konuşan TEB Genel Müdür Ümit Leblebici, bu iddialarını girişim bankacılığına da taşıdıklarını belirtti. Leblebici, Türkiye’de yılda net açılan şirket sayısının 130 bin olduğunu bunun bir yıl içinde yüzde 20’sinin başarısızlıktan kapandığını işaret ederek “130 bin şirketi açarken de ülkenin yaklaşık 20 milyar liralık bir sermayeye ihtiyacı var" dedi. 

TEB Girişim Evi ile kapılarını “İş fikrim var” diyen herkese ücretsiz açtıklarını vurgulayan Leblebici, geçen yıl yaklaşık 2.418 girişimciye 576 saat eğitim verdiklerini de bildirdi. Leblebici, "TEB olarak Türkiye’nin dört bir yanındaki girişimcileri önce İstanbul’a sonra teknolojinin merkezi Silikon Vadisine taşımak için bir yol çizdik. 

TEB Girişim Evi’nin bir noktasını da Silikon Vadisinde açmaya karar verdik. Aynı anda ana iş ortaklarımızdan ODTÜ Teknokentinden böyle bir planı olduğunu öğrenince güçlerimizi birleştirip bu ofisi birlikte açmaya karar verdik.

Silikon Vadisi ofisi ile Türkiye’deki girişimcileri ABD’ye taşıyacağız, yatırımcılar ile buluşturacağız, mentorlar atayacağız, pazarlama kanalları oluşturacağız ve ücretsiz ofis imkanı sağlayacağız. Şu anda çalışmalarımız devam ediyor. Sanıyorum yılın ilk yarısında ofisimizin açılışını yapmış olacağız. Yıl bitmeden de ilk girişimcilerimizi Silikon Vadisine götürmüş olmayı hedefl iyoruz” bilgisini verdi.