Büyüme hâlâ yavaş

Taner BERKSOY
Taner BERKSOY EKONOMİ DÜNYASI tberksoy@pirireis.edu.tr

Başlığı bilerek böyle attım. 2014 yılına ilişkin dördüncü çeyrek ve yıllık büyüme bulguları açıklandı. Büyüme hızı beklentilerden yüksek geldi. Genel beklenti yüzde 2.3 düzeyindeydi, gerçekleşme yüzde 2.9 olarak açıklandı. Beklentiden yukarıya doğru saptığımız için müthiş bir memnuniyet oldu. Sanırsınız büyümede hem kendi rekorumuzu kırdık hem de dünya sıralamasına en üstten girdik. Aslında durum hiç de böyle değil. 2014 yılının büyüme hızı hem uzun dönem ortalamasının (yüzde 4.7) altında hem de bir önceki yılın (2013) yıllık büyüme hızının (yüzde 4.2) epey gerisinde. Yani, 2014 yılında ekonomi ciddi şekilde yavaşlamış. Buna memnun olunmaz diye düşünüyorum. 

Aslında memnuniyet nereden kaynaklanıyor diye bakınca ilginç bir nokta çıkıyor ortaya. Memnuniyet büyümenin hızından değil bu hızın daha düşük tahmin edilmiş olmasından kaynaklanıyor. Yüzde 2.3 büyürüz deniliyordu yüzde 2.9 büyümüşüz, çok iyi oldu deyip yavaşlama saklanıyor görünüyor. Bu tuhaf tabii. İktisadi değişkenlerle ilgili tahminlerin yanılması oldukça yaygın bir olgudur. Özellikle iktisadi iklimin belirsizliklerle dolu olduğu dönemlerde tahminlerin yanılma marjı da yükselir. Sanırım bu dönemde olan da kısmen bu. Ama bunun fazlası da var. Bu defa tahmin yanılmasında içeriden üreyen bazı ilave nedenlerin de etkili olduğu söylenebilir. Tahmin yanılmasına konu olan dönem 2014 yılının son üç ayı. Yılın başlangıcında görece daha olumlu olan büyüme beklentilerinin sonradan bozulmaya başladığı, beklentilerdeki karamsarlık düzeyinin yılın sonuna doğru yükseldiği biliniyor. Özellikle yılın son çeyreğine ilişkin öncü göstergelerde göreli bozulmalar olduğu gözleniyor. Bu göstergeler ışığında pek çok yorumcunun tahminlerini aşağıya doğru revize ettiği de hafızalarda canlıdır sanırım. Yılın son çeyreğine ilişkin büyüme tahminlerinin bu nedenlerle aşağıya doğru güncellenmesi yıllık tahminlerin de düşük kalmasına yol açmış gibi görünüyor. 

Bu bağlamda bir noktaya daha işaret etmekte fayda var. 2014 yılının son çeyreğine ve bütününe ilişkin büyüme tahminlerinin yapılması 2015 yılının ilk aylarında da devam etti. Yüzde 2.3 olan büyüme tahmini büyük olasılıkla bu yılın Şubat Mart aylarında yapılmış tahmindir diye düşünüyorum. Yanlış hatırlamıyorsam geçen yılın sonuna doğru yapılan yıllık büyüme tahminleri yüzde 2.8 civarındaydı. Bu yılın başından itibaren yavaş yavaş aşağıya çekildi bu tahminler. Bunda geçen senenin beklenti ortamından çok bu yılın başından beri egemen olan karamsar iklimin etkili olduğunu düşünmek mümkün. Yanılgının bir kısmı tahminlere baz olan ortamda bu tür kayma olmasından da kaynaklanmış olabilir.

Açıklanan verilerde de böyle bir sapmanın işaretleri var. 2014 yılının son çeyreğine ilişkin iki noktada beklenti yanılmasının görece daha büyük olduğu anlaşılıyor. Tahmincilerin son çeyrekte özel tüketim harcamalarındaki hızlanmayı öngöremedikleri, bu çeyrekte stoka yapılan üretimdeki artışı da bütünüyle ıskaladıkları görülüyor. Bu iki noktadaki yanılmanın büyüme tahminlerinin görece düşük kalmasında etkili olduğunu düşünüyorum. 
Özel tüketim harcamalarının hızlanmasının önemli olduğunu düşünüyorum. 2014 yılının ilk çeyreğinde yüzde 2.6 hızda büyüyen özel tüketim harcamalarının sonraki iki çeyrekte sırasıyla yüzde 0.4 ve yüzde 0.1 gibi düşük düzeylere gerilediği ve bu gelişmenin tahminlerin kötüleşmesinde önemli bir rol oynadığı biliniyor. Yeni açıklanan veriler yılın son üç ayında özel tüketim harcamalarındaki büyüme hızının yüzde 2.4 e çıktığını gösteriyor. Bunu birkaç açıdan önemli bir gelişme olarak kaydetmek gerekiyor. Yılın önemli bir parçasında fazlasıyla karamsarlaşmış beklentiler nedeniyle kasılan özel tüketim harcamalarının yılın sonuna doğru gevşediği söylenebilir. Bu önemli bir gelişmedir. İçinde bulunduğumuz yılın ilk çeyreğinde de böyle bir gevşemenin izleri görülürse ilerisi için büyüme açısından iyi bir haberdir. 

Türkiye ekonomisinde iç talebin uzun süredir görece cansız olduğu, büyümenin daha çok dış talebin katkısıyla sürdürüldüğü biliniyor. 2014 yılının son çeyreğinde özel tüketim harcamalarındaki hızlanmanın iç ve dış talep arasındaki bu dengesizliği düzelttiği görülüyor. Bu dönemde iç ve dış talebin büyümeye katkısının yakınlaşması bunu gösteriyor. Bu bağlamda en büyük katkı özel tüketim harcamalarındaki hızlanmadan geliyor. Bunun, özellikle yeniden dengelenme süreci açısından, önemli bir gelişme olduğu kanısındayım. Özel tüketim harcamalarındaki hızlanma, eğer sürdürülebilirse, önümüzdeki dönemde sadece büyümeyi hızlandırmakla kalmaz üretim deseninin dengelenmesi açısından da katkı yapar diye düşünüyorum.
 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Ekonomi kıskaçta 20 Aralık 2018
Normalleşme mi? 06 Aralık 2018
Kur’u temizleme 25 Ekim 2018
Yeni bir durgunluk mu? 18 Ekim 2018
Zaman mı kazanıyoruz 11 Ekim 2018
Tedbir gerekirdi 04 Ekim 2018
2019 yılı kritik 13 Eylül 2018
Adını koymadan 06 Eylül 2018