Büyü(yeme)me ve 2023 hayali...

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan osman.arolat@dunya.com

2014 yılı ilk üç çeyrek büyüme rakamları TÜİK tarafından olumlu yönde revize edilirken, dördüncü çeyrek büyümesi 2.6, yıllık büyüme de yüzde 2.9 olarak açıklandı. 2023 yılı 25 bin dolarlık kişi başına milli gelir ve dünyanın 10. büyük ekonomisi hedefini gerçekleştirmek için her yıl yüzde 8 olarak düşünülen büyümenin son yıllarda hep düşük kaldıktan sonra 2014 büyümesinin de yüzde 2.9 ‘da kalarak hedeflenen büyümenin çok altında kaldığını, büyüyemediğimizi gösteriyor.2023 hedefi hayal oluyor...

2014 yılı büyümesi her üç çeyrek büyümesinin yukarı doğru revize edilmesiyle birlikte 2.6’lık dördüncü çeyrek büyümesiyle yıllık yüzde 2.9 olarak açıklandı. Bu yılın ilk çeyrek büyümesi Ekonomi Bakanı Zeybekçi’nin tahminine göre, 2014 yılı  yüzde 4.9’un çok altında yüzde 1.5 seviyesinde kalacak. 2015 yılı büyümesi de olumsuz sinyal veriyor...

Bunu ortaya koyan iki veriden biri 2015 Ocak ayı sanayi üretim verileri. Sanayi üretimi aylık yüzde 1.4, yıllık yüzde 2.2 gerilemiş durumda. Bir diğeri veri de Mart ayı kapasite kullanım oranlarının yüzde 72.4 seviyesine gerilemiş olması. Bu 2013 yılı Şubat ayındaki 72.2’lik orandan sonra, son dönemdeki en düşük oran. Doğaldır ki bu verilere bağlı olarak, Mart ayı üretici ve tüketici güven endekslerinde de gerileme sürüyor. Mart’ta güven endeksi inşaatta yüzde 1.6, hizmet sektöründe yüzde 0.7 ve perakende ticarette yüzde 0.4 gerilemiş durumda.

Dünkü yazımda belirttiğim gibi bir yandan Ekonomi yönetimi piyasayı canlandırmak ve büyümeyi ivmelendirmek için hazırladığı pakette son rötuşları yapıyor. Bir yandan da iş dünyası temsilcileri canlanma için sektörlerine ilişkin teşvik talepleri ve vergide yeni düzenleme gibi isteklerini dile getiriyorlar. 

Rifat Hisarcıklıoğlu başta olmak üzere birçok oda başkanı ve işadamı da “Yeni coşkulandırıcı bir hikayeye” ihtiyacımız olduğunun altını çiziyorlar. 

Dünkü yazımda “Yeni bir ülke hikayesine” ihtiyacımız olduğunu belirttiğimde iki dostumdan farklı iki değerlendirme aldım. Birisi e-postasında şöyle diyordu: “Sözünü ettiğin yeni ülke hikayesi mümkün mü? Eldeki aktörlerle sahneye konulabilir mi? Bence günümüz verili koşullarında bu imkansız. Yepyeni bir sistem yaklaşımı gerekli.”
Diğer dostum ile telefonda şöyle dedi: “Moda deyimlere takılıp kalıyoruz. Asıl odaklanmamız gereken konu üretim modellerimiz ve iş süreçlerimizin gözden geçirilmesi. Bugün bir gazetedeki makalede anlatılmıştı. 4G cep telefonu üretimiyle ilgili yerli firmalarımız 40 milyon dolarlık Ar-Ge desteğine sahiplerken, Ericsson firması 30 bin Ar-Ge elemanıyla yılda 5 milyar dolar harcama yaparak 4G patentlerinin yüzde 70’ine sahip olmuş . 40 milyon dolarlık  destek ile 125 kat fazlası destek alan Ericsson’la yarışmak mümkün değil. Onun için üretim modellerimizi ve iş süreçlerimizi sektörler bazında gözden geçirip odaklanacağımız alanları iyi seçmeliyiz. Kaynaklarımızı yönlendireceğimiz alanları doğru saptamamız gerekir.”

Bu noktada yapabileceğim tespit, yaşadığımız sorunların ve olumsuzlukların  hem özel sektör, hem ekonomi yönetimi tarafından gözlendiği. Yeni bir şeyler yapılması gerektiği konusunu dile getirdikleri. Büyüyememe bizi hem arayışa itiyor. Hem de 2023 hedeflerinin giderek hayal olacağını gösteriyor.
 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar