Cari açık son 6 yılın en düşük düzeyinde, ama para gelmedi ki harcayalım

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

Geçen yılı 32.2 milyar dolarlık cari açıkla kapattık. Başlangıçta öngörülen 46 milyar dolarlık açığın tam yüzde 30 altında kaldık. Açık, 2014 yılında da 43.6 milyar dolardı.

Cari açığın gerek bir önceki yıla göre, gerekse öngörülen düzeye göre böylesine gerilemiş olmasının altında yatan en büyük etkenlerden biri kuşkusuz enerji faturasının hafiflemiş olması. 2015 için 102 dolar olarak öngörülen petrolün varil fiyatının 50 dolarda kalacağını kim bilebilirdi ki... Üstelik bu düzey 2015'in ortalamasını gösteriyor. Bu yıl ise petrolde 40 doların altında bir ortalama fiyat bekliyoruz. Cari açık tahminimiz ise 28.6 milyar dolar.

Cari açığın düşük gerçekleşmesini sağlayan görünür en büyük etken enerji faturasının hafiflemesi. Ama açıktaki bu azalmanın başka ve çok önemli bir yönü daha var. Biz 2015 yılında açık verecek kadar para bulamadık ki zaten.

Arada unutuluyor gibi olsa da cari açıkla ilgili sık sık duyduğumuz bir safsata var. "Açık veriyoruz ama finanse ediyoruz" denildiğini duyarız. "Ya açığı finanse edemezsek" diye karalar bağlayanları da görürüz. 

Biz de bu görüşü öne sürenlere hep dedik ki, cebinizde paranız, kredi kartınızda limitiniz, satıcıyla ahbaplığınız ve onun nezdinde krediniz yoksa gidin bir mendil alın bakalım alabiliyor musun. Önce cari açık verilip, sonra bu açık finanse edilmez, edilemez. Finansman eş zamanlı sağlanır ve açık verilir. Ya da açığı finanse edecek kaynak yoktur, o zaman da Merkez Bankası rezervi kullanılır. Geçen yıl olduğu gibi... 

Portföy yatırımlarında rekor çıkış

Geçen yıl daha fazla cari açık vermemiz finansman sağlayamadığımız için zaten söz konusu değildi ki. Ödemeler dengesinin finansman hesabında yalnızca 10.7 milyar dolarlık bir giriş oldu. Oysa önceki yıllarda finans hesabından rekor girişler gerçekleşmişti. Finans hesabındaki brüt giriş 2014 yılında 41.6 milyar, 2013'te 72.2 milyar, 2012'de 69.7 milyar, 2011'de 64.3 milyar, 2010'da 57.9 milyar dolar olmuştu.

Finans hesabındaki girişi aşağı çeken portföy yatırımları oldu. Portföy hesabından geçen yıl tam 15.4 milyar dolarlık çıkış gerçekleşti. Doğrudan yatırımlar kanalıyla 11.5 milyar dolar, diğer yatırımlarla da 14.6 milyar dolar geldi, böylece finansman hesabındaki giriş ancak 10.7 milyar doları buldu. 

Geçen yıl 15.4 milyar doların çıktığı portföy yatırımlarında 2014 yılında 20.1 milyarlık, 2013'te 24 milyarlık, 2012'de ise tam 41 milyarlık giriş vardı. Dökme suyla değirmen dönmeyecek ve bu para bir zaman sonra çıkacaktı ve sonuçta geçen yıl 15.4 milyar dolarlık çıkış yaşandı. İlk ayın rakamları gösteriyor ki çıkış bu yıl da sürüyor.

Önceki yıllarda döviz cari açığın çok çok üstünde olduğu için, rezerve ekleme yapılmıştı. Merkez Bankası'nın rezervine 2010'da 12.8 milyar dolar, 2012'de 20.8 milyar dolar, 2013'te 9.9 milyar dolar eklenmişti.

2015'e geldik, Merkez Bankası rezervine ekleme yapılması, destek çıkılması şöyle dursun, rezervden tam 11.8 milyar dolarlık kullanım gerçekleştirildi. Bu, şimdiye kadarki en yüksek kullanımı gösteriyor. 

Net hata noksan rekor kırdı

Ödemeler dengesinde cari açık kadar, hatta kimi zaman daha fazla tartıştığımız, üstünde durduğumuz net hata ve noksan geçen yıl rekor düzeye çıktı. Net hata ve noksan, 2015 yılında pozitif 9.7 milyar doları buldu. Daha önce en yüksek gerçekleşme 8.3 milyar dolarla 2011 yılında oluşmuştu. 

Yıllık net hata ve noksan ilk on bir ayda 10.8 milyar dolara kadar yükselmişti. Aralık ayındaki rakamın negatif 1.1 milyar dolar olmasıyla yıllık net hata ve noksan 9.7 milyar dolara indi.

Net hata ve noksanda şehir efsanesine dönüşen bir "bavullarla para gelmekte olduğu" görüşü var. Hatta öyle ki, kimileri bu para için adres bile verebiliyor. Milyarlarca doların Körfez ülkelerinden getirildiği ileri sürülüyor. Hani bunu dile getirenler neredeyse hızlarını alamayacak ve kaynağın kimler olduğunu, paranın nasıl getirildiğini bile söyleyecekler. 

Oysa Merkez Bankası net hata ve noksanın nasıl bir kalıntı kalemi olduğunu, nasıl bir denkleştirme kalemi olduğunu ödemeler dengesiyle ilgili metodolojide açıkça vurguluyor:

 Ödemeler dengesinin her işlemin iki ayrı işaretle (alacak ve borç kaydı) kaydedildiği bir muhasebe sistemi olması nedeniyle, ödemeler dengesi konusu her işlem, mahiyeti itibarıyla ilgili kaleme kaydedilirken, karşı kaydının da bir başka kalemde yer alması esastır. Başka bir deyişle, her işlemin eşit değerde alacak ve borç kayıtlarıyla kaydedilmesi, böylece 'cari işlemler hesabı’ ve 'sermaye Hesabı'nın toplamının her zaman 'finans Hesabı' kalemine eşit olması gerekmektedir. Ancak, verilerin değişik kaynaklardan elde edilmesi, değerleme, ölçme ve kayıt zamanı farklılıkları yaratmakta; sonuç itibarıyla oluşan farklar net hata ve noksan  kalemine 'kalıntı' şeklinde yansımaktadır. Bu kalem, finans hesabından, cari işlemler hesabı ve sermaye hesabının çıkarılmasıyla elde edilmektedir."

Net hata ve noksanla ilgili dikkat çeken bir yön de, bu kalemin hep pozitif olduğunda gündeme getirilmesi. Örneğin aralık ayında 1 milyar doların üstünde bir çıkış var, şimdi kimse "Türkiye'den bavullarla 1 milyar dolar çıkarıldı" demeyecek.

42342342311111.jpg

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar