Cari açıkta 'kömür' endişesi

Amerika'da keşfedilen kaya gazı, global pazarda kömür fiyatlarını düşürdü. Kömürden elektrik üreten santral projesi sayısıyla dünya 4'üncüsü olan Türkiye için bu durumun 'kömür ithalatında ciddi bir artış' yaratmasından endişe ediliyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Gamze ŞENER

 
İSTANBUL - Global pazarda kömür fiyatlarındaki düşüşün, Türkiye'nin kömür ithalatını artırmasından endişe ediliyor. Türkiye bugün kömürden elektrik üreten santral projesi sayısıyla dünya 4'ncüsü konumunda. ABD'de kaya gazı üretimindeki artış kömür fiyatlarını düşürdü. Küresel ısınmanın önüne geçme taahhüdünde bulunan Avrupa Birliği (AB) bile bu gelişmeyle kömür tüketimini artırdı. ABD'nin kullanmadığı kömürleri ihracata yönlendirmesiyle Avrupalı çoğu ülke kömür ithalatçısı olmaya başladı.

AB'nin kömür kullanımını artırması, iklim değişikliği sorununu da rafa kaldırmış gibi görünüyor. Türkiye'nin de AB'deki süreçten etkilenerek kömür ithalatını artırabileceğini belirten Bölgesel Çevre Merkezi (REC) Türkiye Direktör Yardımcısı Kerem Okumuş, "Uluslararası piyasada kömür fiyatlarının düşmesi, Türkiye'de kömürle enerji üreten bazı santralleri ithal kömüre yöneltmesi uzak bir ihtimal değil. Bu da Türkiye'nin enerji ithalatını dolayısıyla cari açığı artırır" diye konuştu. 
 
Türkiye kömür santrali projesinde 4. ülke 
 
World Resources Institute'ün (WRI-Dünya Kaynakları Enstitüsü) raporuna göre, devlet destekli şirketler, yeni kömür santrali projelerinde önemli bir rol oynuyor. Bu ülkeler arasında Çin, Endonezya, Vietnam, Güney Afrika, Çek Cumhuriyeti ve Türkiye de gösteriliyor. Türkiye, üzerinde çalışılan 49 kömürlü santral projesi ile raporda 4'üncü sırada yer alıyor. Listenin birinci sırasında 558 bin Mw ile Çin yer alırken, Çin'i, 520 bin MW ile Hindistan, 48 bin MW ile Rusya ve 37 bin MW Türkiye takip ediyor. ABD ise 20 bin MW ile listenin 7. sırasında.
 
Türkiye'nin büyüme hızından daha çok oranda karbon emisyonunu azaltması gerektiğini söyleyen Okumuş, ABD'nin kaya gazına yönelmesiyle enerjideki dengelerin de değişeceğini ifade etti. İklim değişikliği anlamında başta AB'de olmak üzere müthiş bir ironi olduğunu belirten Okumuş, "Arktik Bölge'de eriyen buzullar yeni arama sahaları ortaya çıkarıyor. Buralar ciddi doğalgaz ve petrol rezervleri barındırıyorlar. Kaya gazı ve Kanada'daki kumul, katranı ve petrol kullanımı küresel enerji dengelerinde ciddi bir oynamaya neden oldu. Danimarka, Rusya, ABD, Norveç ve İsveç arasında ciddi bir savaş var" dedi. 
 
Kömür tüketimi her ülkede artıyor 
 
International Energy Agency'nin 2012 raporuna göre (Uluslararası Enerji Ajansı-IEA) ise 2011 yılında kömür, yenilenebilir enerji dışında en hızlı büyüyen enerji oldu. Küresel kömür üretimi 2011 yılında 7.7 milyar tondu. Bu miktar 2010'da 7.2, 1990'da ise 4.7 milyar ton idi. IEA'nın Aralık ayı verileri de kaya gazı 'devrimi'nin kömür tüketimini ABD'de inişe geçirdiğini ve Avrupa'da kullanımının arttığına dikkat çekiyor. Avrupa'da kömürden üretilen gaz miktarının 2013'e kadar en yüksek seviyeye ulaşması bekleniyor. Çin kömür tüketiminde diğer ülkelere göre yükselişe geçerken; Hindistan deniz yoluyla yapılan ticarette en büyük kömür ithalatçısı olarak önem kazanacak. Deniz taşımacılığıyla yapılan kömür ticareti Çin ekonomisinde yavaşlama olsa da artmaya devam edecek. 
 
Dünyada 130 yıl yetecek kömür rezervi var 
 
Dünya kömür rezervleriyle ilgili ele alınan uluslararası 2 kurum var, Alman Federal Enstitüsü ve Dünya Enerji Konseyi. Alman Federal Enstitüsü'ne göre, bugün dünya kömür rezervi 1004 milyar ton ve bu kaynağın 130 yıl daha kullanılabileceği belirtiliyor. Dünya Enerji Konseyi'ne göre kalan rezerv ise daha düşük; şimdilik 861 milyar tonluk bir rezerv var ve bu rezervin de 112 yıl yeteceği kaydediliyor.
 
Reuters'ın haberine göre de Türkiye, İran ve Rusya'yla doğalgaz bağını hafifletmek için kömüre yöneliyor. Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ile yaptığı ve kömüre dayalı enerji üretimini üçte iki oranında artıracak anlaşmayla, Türkiye'nin kendi kaynaklarına yönelmesi bekleniyor. Türkiye'nin en büyük gaz tedarikçisinin Rus Gazprom olsa da, İran kaygısının göz önünde bulundurulduğuna değinilen haberde, Türkiye'nin İran'ın nükleer programına karşı giderek ağırlaşan uluslararası yaptırım kararlarına daha fazla kayıtsız kalamayacağı; gaz sevkiyatının, İran ve Azerbaycan'dan gelen boru hatlarının saldırıya uğramasıyla zaten zaman zaman aksadığına değiniliyor. Siyasi risk danışmanlığı şirketi Menas Associates'ten analist Alex Jackson, "Türkiye dışarıya karşı Amerikan baskısına boyun eğmeyeceğini göstermek istiyor ama İran gazı almaya devam etse bile, sıkı ambargo altındaki bir ülkeden yaptığı ithalatı artırmasına imkan yok" dedi.
 
 
komur2.jpg
 
İthalat yerine öz kaynaklarımızı kullanalım
Zonguldak Maden Mühendisleri Odası Başkanı Erdoğan Kaymakçı: Kömür kullanımında ciddi oranda bir artış var. AB ülkelerinin de kömür talepleri arttı. Petrol ve doğalgazın yaklaşık 50 yıllık ömürleri var. Kömürün ise 100 yılı geçen ömrü var. Yıllık kömür tüketimi 5-6 milyar ton civarında ve kömür enerjide önemli bir parametre. Çevreye zarar vermesi de sektöre yapılacak yatırımlarla asgari seviyeye indirilebilir. Türkiye'nin linyit rezervi 11 milyar ton, taşkömürü rezervi ise 1 milyar ton. Çok büyük oranlar değil ancak önemsiz de değil. Kömüre bağlı yatırımlar, çevreye en az zarar verecek şekilde yapılmalı ve enerji ithal etmek yerine öz kaynaklarımızı kullanmalıyız. 
 
 
komur1.jpg
 
Bu konularda ilginizi çekebilir