'Cemaatle de Abdullah Gül ile de bağlantımız yok'

Merkez Parti Genel Başkanı Karslı, partinin Gülen cemaatiyle ve 11'inci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile bağlantıları olmadığını açıkladı

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

HÜSEYİN GÖKÇE

ANKARA - Merkez Parti Genel Başkanı Prof. Dr. Abdürrahim Karslı, partinin Gülen cemaatiyle ve 11'inci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile bağlantıları olmadığını söyledi. Gazetemizin
Ankara Temsilciliğini ziyaret eden Karslı, partinin kuruluş sürecini ve önümüzdeki döneme yönelik beklentilerini Ankara Temsilcimiz Ferit B. Parlak ve Ankara Haber Müdürümüz
Hüseyin Gökçe'ye anlattı. 

Hazırlıklarını 3-4 yıldır sürdürdüğü partiyi temmuz ayında kurduklarını belirten Abdürrahim Karslı, bugüne kadar 60 ilde örgütlenmeyi tamamladıklarını, 25 Ekim'de büyük kongreyi gerçekleştirdikten sonra 2015 yılında yapılması planlanan seçimlere katılmaya hak kazanacaklarını söyledi.

Genel seçimlere katılabilmek için 41 ilde örgütlenme şartı bulunduğuna dikkat çeken Karslı, bu şartı fazlasıyla yerine getirdiklerini, bir diğer şart olan kongreyi gerçekleştirdikten sonra ise 26 Ekim'den itibaren sahaya ineceklerini bildirdi. Siyasi parti olarak, herhangi bir eğilime angaje olmadıklarını ve bünyelerinde, AK Parti, CHP, MHP üyelerinin bulunduğunu dile getiren Karslı, geçmişte DSP, ANAP ve DYP'de siyaset yapmış insanların da kendilerine destek verdiğini kaydetti. Parti çalışmaları sırasında özellikle AK Parti'yi tanıyan kişilerin, kendilerini vazgeçirmeye çalıştığını söyleyen Abdurrahim Karslı, "Ben hukuk fakültesinde ana bilim dalı başkanıyım. Ayın zamanda ticaretle de uğraşıyorum. Bütün bunların mahvolacağını söylediler. Ticaretimiz var, danışmanlığım var, bunların mahvolacağını söylediler" dedi.

'Çok talep geliyor, tereddüt ettiklerimizi almıyoruz'

Örgütlenme çalışmalarını yaparken, böylesine bir yapıya ihtiyaç duyulduğunu gördüklerini ifade eden Abdurrahim Karslı, faaliyet gösterdikleri illerde STK'lar ve büyük camialarla bir araya geldiklerini, birim teşkilatları çok kolay kurduklarını söyledi. Mustafa Sarıgül'ün kurduğu Türkiye Değişim Hareketi yanı sıra Halkın Yükselişi Partisi'nin de kendilerine dahil olacağını ancak bunun kurumsal yapı yerine şahıslar aracılığıyla gerçekleşeceğini söyleyen Karslı, "Bize çok talep geliyor, ancak tereddüt ettiklerimizi almıyoruz. Biz gelenlerin eski alışkanlıklarını bırakmalarını istiyoruz" dedi.

Partinin kuruluş aşamasında "Cemaat partisi", "Abdullah Gül'ün yedek partisi" gibi oluşan izlenimlere ise Abdurrahim Karslı, "Hatta partimizi Gül-Arınç ve Davutoğlu'nun kurdurduğu bile yazıldı. Oysa bizim her iki kesimle de hiçbir bağlantımız yok" dedi. Dindar bir insan olmakla birlikte, cemaatle hiçbir ilişkiye girmediğini, cemaatlerin siyasi hayatta yeri olmadığına inandığını söyleyen Karslı, "Onların hiçbir toplantısına akademisyen olarak dahi katılmadım. İktidar İslami referansları bile öldürdü" dedi.

'Cep telefonu ürettim, devlet desteklemedi'

Türkiye'nin şimdiye kadar borca dayalı tüketim ekonomisi uyguladığını dile getiren Abdurrahim Karslı, "Ali Babacan'ı çok takdir ederim. Ancak o bile 12 yıl sonra sanayiye dönülmesi gerektiğini yeni yeni söylemeye başladı. Sanayinin GSYH içindeki payı yüzde 27 seviyesinden yüzde 16-17'lere geriledi” dedi. Her şeye rağmen Türkiye'de dünya çapında milli bir marka oluşamadığını vurgulayan Abdürrahim Karslı, "Yıllar önce Raks markasıyla Türkiye'de cep telefonu ürettim. Dönemin Sanayi Bakanı Ali Coşkun çok güzel bir iş yaptığımı söyledi ama devlet önümdeki engelleri kaldırmayınca mecburen bıraktım" dedi. Yine ticaretle uğraştığı dönemde yazılım firması Oracle'ın Türkiye distribütörlüğünü yürüttüğünü, daha sonra firmayı çalışanlarına devrettiğini belirten Karslı, “Bugün yazılım sektöründe bir gence iş yaratmanın yatırım maliyeti 500 lira. Bu gencin bir yazılımını 1 milyon dolara satabilirsin" diye konuştu.