CHP dışardan bakmış!

İçeriden bakınca göremeyebiliyorsun...

İçeride kalıp sığ tartışmalara dalınca zaman içerisinde düşünce ve hareket kabiliyetini yitirebiliyorsun...
*    *    *
Üç hafta önce ‘lojistik merkez’ denilebilecek Salzburg'tan izlenimlerimi aktarmıştım...
Şöyle demişti Salzburg Ticaret Odası Lojistik Sektör Konseyi’nin ve yıllık 500 milyon Euro cirolu Lagermax İntrnational’ın Başkanı Alexander Friesz:
“Sıkıntılı bir dönem olabilir ama her geçen yıl büyüyoruz. Büyüyeceğiz de. 
Şirket olarak Türkiye'de varız ve daha fazla büyümeyi planlıyoruz. 
Temsil ettiğim sektörün temsilcilerinin neredeyse tamamının Türkiye ile ilgili planları var.
Lojistik sektörünün geleceği Türkiye odaklı olacak. 
Sadece Avusturyalı değil Avrupalı şirketler olarak Türk firmalarla partner olma zorunluluğumuz var.”
*    *    *
Geçtiğimiz yıl ‘lojistik merkez’ denilebilecek Bremen’den izlenimlerimi aktarmıştım…
AB’nin ihracat lideri Almanya’nın, en büyük ihracat limanına sahip Bremen kentinin, en büyük lojistik köyünü gezmiştim…
Köyün, tüm altyapısını Belediye ve Ticaret Odası inşa etmiş…
Önce, kentin dışında, 50 hektarlık alan belirlenmiş…
Hükümet otobanı ve demiryolunu yapmış…
Belediye ve ticaret odası ise kafa kafaya verip kara ve demiryolundaki bağlantıları gerçekleştirmiş…
Üreticinin maliyetlerini düşürmek için her şey hesaplanmış…
Üretici ise üstüne düşeni yaparak, on binlerce gence istihdam sağlamış…
Altyapıyı inşa eden belediye ve oda, sadece gençlere istihdam bulup kentin refah seviyesini artırmakla kalmamış, zamanla üstyapıdan da para kazanmaya başlamış.
O parayla ne yapılacak?
Belediye ve oda yönetiminin geçtiğimiz ay yine kafa kafaya verip şekillendirdiği 2025 planı ve o planda yer alan altyapı yatırımları finanse edilecek.
*    *    *
Bremen’de yetkililer ne demişti?
“Almanya’da otomotivden sonra en büyük sektör lojistik sektörü.
Gelişmek istiyorsak öyle de olmak zorunda.
Türkiye’nin hedefleri ve stratejisi de lojistiği ön plana almasını gerektiriyor.”
*    *    *
6 yıl önce ‘lojistik merkez’ denilebilecek Roterdam’dan izlenimlerimi aktarmıştım…
Ne demişti Roterdam Limanı’nın işletmecisi:
“İhracatımızı lojistik sektörüne yaptığımız yatırımlar sayesinde artırdık.
Türkiye bu konuda bizden şanslı. 
En az bizim kadar yatırımı kaldıracak konumda.”
*    *    * 
CHP’nin ekonomi kurmayları, içerdeki gerginlikten uzaklaşıp dışardan bakmış ve yabancı yatırımcının ilgi alanını iyi araştırmış olmalı…
Açıklanan proje bu nedenle önemli.
Büyüme için yeni bir hikayeye gerek duyduğumuz süreçte, bu tür projeler yeni bir hikaye yaratıp heyecanı da artıracaktır.
*    *    * 
Yabancı sermaye ve yatırım çekebilmek; ihracatı, istihdamı artırabilmek için talebi olan ya da talep yaratacak ürün / ürünler üretmemiz / geliştirmemiz gerekiyor...
Lojistik yapı ise geliştirmemiz gereken alanlar için de ön sırada yer alıyor.
*    *    *
Ayrıca, üzerimizdeki ataleti atmak için ‘heyecan’ gerekiyor...
İç siyasi çekişmelere değil, dünyadaki teknoloji ve pazar gelişimlerine, ekonomilerdeki stratejik hamlelere odaklanmış bir gençlik gerekiyor...
Bu tür mega projeler bu alandaki zaaflarımızı kapatmamız için de fırsat yaratacaktır.
*    *    *
Geçtiğimiz hafta sohbet ettiğim AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Beşir Atalay’ın, “Kampanyalar ve siyasi söylemlerin seçim sonuçlarına etkisi yüzde 2’lere kadar düşüyor. Seçim sonuçlarını rasyonel seçmen belirler. Rasyonel seçmen ise ekonomi başta olmak üzere birçok parametreye bakar” şeklindeki cümlesi ise bu tür projeler sayesinde gelişecek ekonominin tek başına seçim kazandırabileceğini bilimsel olarak ortaya koyuyor.

Unutulmamalı, hangi parti ya da partiler hükümet olursa olsun o parti veya partilerin ve ülkenin geleceğini bu tür projeler ve uygulamalar belirliyor.