Coşkun Ulusoy, küresel krizin bitişi için 2016 sonuna işaret ediyor

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

"Yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır" diye bir söz var ya... Bu sözden hareketle, küresel ekonomik krizin ne zaman sona erebileceği konusunda görüş alınacak kişilerin başında da OYAK Genel Müdürü Coşkun Ulusoy geliyor. Çünkü, 2008 krizi için "Bitti bitiyor" denilen günlerde, yani 2009 ortasında, krizin 2011'den önce bitmeyeceğini söyleyen, hatta krizin 2015'e kadar bile uzanabileceğini dile getiren Coşkun Ulusoy'du. 

İşte tablo ortada... Küresel ekonomik kriz, yıllardır biçim değiştirerek, antibiyotiklere direnç kazanan hastalıklar misali, alınan ekonomik önlemlere karşı direnç göstererek, devam ediyor. Amerikan ekonomisindeki düzelme sinyalleriyle bu kez de FED'in faiz artışına gideceğinin ilan edilmesi sonucu kriz bizim gibi ülkeler için daha da değişik bir hal aldı. Yüreğimiz pır pır ede ede bekliyoruz, ABD'den gelecek haberleri. 

İşte böylesi bir dönemde OYAK Genel Müdürü Coşkun Ulusoy'la sohbet etme ve krizle ilgili görüşlerini öğrenme fırsatımız oldu. Geçen hafta sonu OYAK Grubu şirketlerinden Akdeniz Kimya'nın Çeşme'de "Başarınız Başarımız" sloganıyla düzenlediği "İş Ortakları Zirvesi"nde Ulusoy'a kriz konusundaki görüşlerini sorduk.

"2016 sonunu bulur"

Ulusoy, tüm dünyayı etkileyen belirsizliklerin öyle bugünden yarına ortadan kalkmasının söz konusu olamayacağının altını çiziyor ve özellikle de ABD'deki başkanlık seçiminin yaratacağı dalgalanmaya işaret ediyor. ABD'de 2016 yılının kasım ayında başkanlık seçimi yapılacağını hatırlatan Coşkun Ulusoy, Obama'nın yeni başkanın göreve başlayacağı ocak ayına kadar "topal ördek" konumunda olacağını ve bundan ötürü ciddi kararlar alınamayacağını vurguladı. Ulusoy, bu durumun, tüm dünyaya ABD kaynaklı bir belirsizlik yayacağına dikkat çekerek, küresel krizin 2016 sonuna kadar uzayacağına ilişkin tahmininin temelinde bu durumun yattığını belirtti. 

OYAK Genel Müdürü Ulusoy, 2016 sonuna işaret etmekle birlikte, bu süreyi "en erken iyileşme" dönemi olarak vurgulamaktan da geri kalmadı.

2011'de neler söylenmiş, neler yazmışız? 

Girişte de belirttik, 2008 yılındaki küresel krizden çıkışın çok ama çok uzun zaman alabileceğini dile getiren yalnızca Coşkun Ulusoy olmuştu ve o dönem bu tahmin çok karamsar bulunmuştu. Biz de bu köşede 25 Ağustos 2011 tarihinde yer alan yazımızın başlığını "Krizin daha üç yılı mı var" şeklinde atmıştık. Bakın o gün neler yazmışız, özetleyerek aktaralım:

***

"İki yıl öncesi; haziran ayının ortası… 2008’in son çeyreğinde zirve yapan küresel krizin ardından artık daha dingin günler yaşanıyor. Yorumlar genellikle küresel krizin artık büyük ölçüde geride kaldığı noktasında yoğunlaşıyor. Ama acaba öyle mi… Krizi büyük ölçüde geride bırakabildik mi, yoksa daha önümüzdeki kat edilmesi gereken çok yol var mı…   

Yer Mardin; tarih 12 Haziran 2009…  Basın mensupları olarak Mardin Çimento’da OYAK Grubu’nun konuğuyuz. OYAK Genel Müdürü Coşkun Ulusoy ile sohbet ediyoruz. Türkiye’de ve tüm dünyada, mezarlıktan geçerken ıslık çalarak korkusunu yenme çabası hakim; kimse, görüyorsa bile gerçeği dile getirmeye pek yanaşmıyor. Coşkun Ulusoy çıkıyor ve küresel krizi geride bırakmanın 2011 yılından önce mümkün olmadığını belirtiyor ve asıl can alıcı, “moral bozucu” tahminini de adeta sona saklıyor:
“Krizden çıkış 2015 yılını bile bulabilir.”

2009’un ortasındayız, “artık kriz yavaş yavaş geride kalıyor” derken Ulusoy tutup 2011 yılını işaret ediyor; sonra da adeta “hızını alamıyor”, krizden çıkışın 2015 yılını bile bulabileceğinden söz ediyor.

Yine 2009 yılındayız… O dönem TRT Türk’te ekonomi programı hazırlayıp sunuyorum. Bir programda konuğum Coşkun Ulusoy. O günlerde ne konuşulacak, konu küresel kriz tabii ki. Coşkun Ulusoy bir süre önce Mardin’de dile getirdiği görüşünü yineliyor; küresel krizden tümüyle çıkışın 2015 yılını bile bulabileceğini dile getiriyor.

Özellikle geçen yılki (2010) tabloya bakanlar “kriz artık tümüyle geride kaldı” diye düşünüyordu herhalde. Hele hele ikinci bir dip olasılığı, ABD’nin notunun düşürüleceği, ABD’yi not anlamında Japonya’nın izleyeceği, AB’nin en güçlü görülen, sanılan ekonomilerinin borç ödeme güçlüğüne düşeceği, euronun geleceğinin tartışılacağı herhalde kimsenin aklına gelmiyordu..."

***

Dedik ya, küresel kriz ya önlemlere direnç kazandı, ya yanlış önlemler alındı ve bugünlere geldik. Küresel krizin sona ermesi konusunda şimdi işaret edilen tarih, en erken olmak kaydıyla 2016 yılının sonu. Hem şunun şurasında bu tarihe ne kaldı ki, yalnızca bir buçuk yıl. 

Gerçi küresel kriz bu tarihte bitse ne olur ki! Biz bir şeyler yapar eder, kendi krizimizi yaratacak adımları mutlaka atarız. Malum, en maharetli olduğumuz konuların başında bu geliyor.
 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar