Davutoğlu Azerbaycan'a gitti

Başbakan Davutoğlu, bir dizi resmi temaslarda bulunmak üzere Azerbaycan'a gitti. Davutoğlu, hareketinden önce yaptığı açıklamada, "Bölgemizde, yakın bölgelerde çok önemli siyasi gelişmeler yaşanıyor. Bunları ele alacağız" diye konuştu

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA - Başbakan Ahmet Davutoğlu, ülkelerindeki çatışmadan kaçarak Türkiye sınırına gelen Suriyelilerle ilgili, "Suriye'deki sınır boylarında birikmiş kardeşlerimize, hangi etnik, dini veya mezhebi kökenli olursa olsun yardım etmeye hazırız" dedi.  

Davutoğlu, Bakü'ye hareketinden önce Esenboğa Havalimanı'nda yaptığı açıklamada, Türkiye ile Azerbaycan arasında son derece kökleşmiş bir gelenek olduğuna işaret ederek "Bir millet, iki devlet" esasıyla iki ülkenin en üst düzey görevlerine gelen yetkililerin ilk karşılıklı ziyaretleri birbirlerine yaptıklarını belirtti. 

Bu çerçevede, ilk ziyaretlerinden biri Bakü'ye gerçekleştireceğini ifade eden Davutoğlu, resmi ziyaret kapsamında Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Başbakan Artur Rasizade ve Meclis Başkanı Oktay Asadov ile görüşeceğini kaydetti. Görüşmelerde, Türkiye-Azerbaycan ilişkilerinin siyasi, ekonomik ve kültürel boyutlarının bütün veçheleriyle ele alınacağını söyleyen Davutoğlu, ziyaretinin, hem ikili ilişkiler hem bölgesel alanda yapılan çalışmalar hem de uluslararası alandaki yakın işbirliğinin, iki ülke arasındaki dost ve kardeş ilişkilerin bir yansıması mahiyetinde olacağını dile getirdi.  

"Bölgemizde, yakın bölgelerde çok önemli siyasi gelişmeler yaşanıyor. Bunları ele alacağız" diyen Davutoğlu, iki ülkenin çok büyük projeleri birlikte gerçekleştirdiğine dikkati çekti. Davutoğlu, şöyle konuştu: 

"El ele, birlikte çok parlak bir geleceğe yürüyoruz. Aramızdaki Bakü-Tiflis-Erzurum, Bakü-Tiflis-Kars, Bakü-Tiflis-Ceyhan projeleri, ulaştırma ve enerji alanında bütün Avrasya'daki denklemleri değiştiren çalışmalar. Bakü'de başlayıp Hazar kıyısından Anadolu sathını geçen ve dünyaya açılan projeler. Bunun son büyük başarılarından biri de TANAP'tır. TANAP devreye girdiği andan itibaren, proje olarak hayata geçirme kararı ve siyasi iradesi Türkiye ile Azerbaycan arasında verildiği andan itibaren Avrasya denklemindeki enerji politikalarında çok ciddi değişimler yaptı. 

Yarınki resmi ziyareti müteakip, 20 Eylül'de de TANAP'ın Azerbaycan ayağının temel atma törenini gerçekleştireceğiz. Bu bir rüyaydı. Bugünlerde birçok hedefin bir rüya gibi görüldüğü düşünülürse bütün güzel gerçeklikler aslında insan zihninde inşa etmekle başlar. 20 sene önce Türkiye ile Azerbaycan arasında, 90'lı yılların başlarından itibaren inşa edilen büyük dostluk ilişkisinin semerelerini görüyoruz." 

"TANAP'ın Türkiye'deki temel atması mart ayında olabilir"

Vizyoner liderlerin, geleceği belirleme noktasında büyük projeleri zihninde kurabilen, o projeleri hayata geçirebilen kişiler olduğuna işaret eden Davutoğlu, bu anlamda Türkiye ile Azerbaycan'ın, bu vizyoner liderlikleri gösteren tutumlarıyla örnek teşkil ettiğini söyledi. 

TANAP'ın aynı zamanda Hazar Denizi'nden, Kafkasya'dan Anadolu topraklarına, oradan da Balkanlara uzanan bir barış projesi olduğunu vurgulayan Davutoğlu, 90'lı yılların başlarında Balkanlar ve Kafkaslar'ın büyük etnik çatışmalarla anıldığını, şimdi Anadolu topraklarının problemli gibi görülen iki coğrafyayı birleştirdiğini söyledi. Davutoğlu, bu çerçevede törende sadece Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev ve kendisinin olmayacağını, Bulgaristan Cumhurbaşkanı ile Gürcistan, Yunanistan ve Karadağ başbakanlarının da katılacağını bildirdi.  

Davutoğlu, sözlerine şöyle devam etti: 

"Böylece Kafkaslar'dan Balkanlar'a bir barış köprüsü kuracağız. Bu barış köprüsünün mihver ülkesi de Türkiye'dir. Balkanlar ve Kafkaslar'ı birleştiren ana coğrafya olan Anadolu toprakları, bu barış projesine bir temel teşkil edecek, önemli bir mihenk noktası olacaktır. O açıdan, o törende bulunmak bizim için büyük bir onur olacak. Hem ikili ilişkileri ele alacağız hem de bu büyük barış projesini de, dünyanın enerji piyasalarında geniş yankı uyandıran, Türkiye ile Azerbaycan'ın bu ortak vizyonunu da hayata geçirmenin ilk adımını atmış olacağız. 

Muhtemelen, mart ayında Çanakkale Savaşları'nın yıl dönümünün hemen öncesinde TANAP'ın Anadolu'daki ayağını da tamamlamış olacağız, temel atmasını ve projelerini hayata geçirmek üzere çalışmaları tamamlamış olacağız. Ben bu büyük projenin Türk ve Azeri halklarına, kardeşlerimize, karındaşlarımıza hayırlı olmasını diliyorum. Hem de Balkan ve Kafkas halklarına da bu vesileyle bu barış köprüsünü oluşturmak konusundaki iradeleri dolayısıyla teşekkürlerimi ifade ediyorum. Bu çalışmaları tamamladıktan sonra cumartesi akşamı ülkemize geri dönmüş olacağız." 

"Sınır boyundaki valilere gerekli talimat verildi"

Açıklamalarının ardından Davutoğlu, IŞİD'in Suriye'nin Türkiye sınırına yakın 20 köyünü ele geçirmesiyle ilgili soruyu da yanıtladı. Bu köylerden Türkiye'ye göç başladığı yönündeki haberler hatırlatılarak alınacak tedbirlerin sorulduğu Davutoğlu, Suriye ve Irak'taki istikrarsızlığın yol açabileceği muhtemel sonuçlar konusunda Türkiye'nin bütün uyarılarına rağmen uluslararası toplumun vaktinde gerekli adımları atamadığını belirtti.  

Bu nedenle Irak ve Suriye'de en ufak bir olumsuz gelişme olduğunda insanların yönlerini, istikrarlı ve huzurlu Türkiye'ye döndüğünü ve bir şekilde Türkiye'ye ulaşıp burada güven bulmak istediklerini ifade eden Başbakan Davutoğlu, "Bu tabii bizim için insani bir görev. Şimdiye kadar bu konudaki bütün meydan okumalara ve risklere rağmen hep gönlümüzü açtık, açmaya da devam ediyoruz" dedi. 

Son zamanlarda daha istikrarlı olan kesimlerde de bu tür hareketlenmelerin başladığını dile getiren Davutoğlu, dünkü güvenlik toplantısı ile bugünkü çözüm süreci toplantısında bu konuların ele alındığını ve sınır boyundaki valilere gerekli talimatların verildiğini bildirdi. 

Davutoğlu, şöyle devam etti: 

"Tabii ilk aşamadaki temel hedefimiz, bu kardeşlerimize bulundukları yerlerde yardım edebilmek için sınırda yardım çalışmalarını yürütmek. Sınır boylarında birikmiş kardeşlerimize, hangi etnik, dini veya mezhebi kökenli olursa olsun yardım etmeye hazırız. 

Ancak öncelikli hedefimiz Suriye sınırları içinde mümkün olduğu kadar bu yardımları ulaştırmak. Daha sonra eğer güvenlik konusunda ciddi sıkıntılar çıkarsa tabii her zaman takip ettiğimiz insani politikayı göz önünde bulundurarak gerekli adımları atarız. Ancak şu anda esas hedefimiz, oradaki ihtiyaçları karşılayacak şekilde valiliklerimizin sınır boylarında gerekli tedbirleri almasıdır."