Democracy without democrats

İlter TURAN
İlter TURAN SİYASET PENCERESİ dunyaweb@dunya.com

Korkmanıza gerek yok, değerli okuyucularım. Yazımı İngilizce kaleme alacak değilim. Lübnan kökenli Fransız bilim adamı Ghassan Salameh dostumun bir makalesinin başlığını ödünç aldım. Türkçeye “demokrat olmayanların demokrasisi,” diye çevrilebilir. İsmin çevirisini tatmin edici bulmayabilirsiniz ama okumaya devam etmeyi kabul ederseniz, neyin kastedildiğini anlatabileceğimi ümit ediyorum. 

Malumunuz ülkemiz demokrasi ile yönetilmektedir. Yine malumunuz üzere, demokrasi sadece kimin iktidar olacağını oyların çoğunluğunun  belirlediği bir sistem değildir; muhaliflerin iktidarı sınırlamak ve gelecekte iktidar olabilmek amacıyla mücadele edebileceği, bunun tabii karşılandığı bir yapıdır. Mücadelenin yürütülebilmesi için bireylerin temel hak ve özgürlüklere sahip olması zorunludur. Özgürlüklere iktidarın saygı duyması beklense de, en son tahlilde bunların korunabilmesi,  bağımsız yargının varlığına bağlıdır. Bir şey daha eklemek gerekiyor: demokrasinin başarıyla işleyebilmesi için, iktidar veya muhalefette olsun, kilit mevkilerde bulunanların demokrasinin değerlerini benimsemeleri, özümsemeleri, davranışlarında da bunu yansıtmaları lazımdır. Eğer demokratik sistemin başlıca yerlerini işgal edenler demokratik değerleri benimsemiyor, onlara uymaya gerek görmüyorlarsa, hukuk bakımından mükemmel tasarlanmış bir demokrasinin başarıyla işlemesi mümkün değildir. Demokrasiye inanmayanlarla demokrasi yürümez. Yazımızın başlığının sözünü ettiği durum da bu. 

Malumunuz diye başladık, öyle devam edelim. Efendim, yine yüksek malumları olduğu üzere, liderlerimizin hiç birisi demokratik değerleri özümsemiş değildir, demokrasi ile yönetilen bir ülkenin lideri gibi davranmamaktadır. En son örneği MHP sayesinde yaşıyoruz. Parti başkanını  başarısız bulan ve değiştirilmesini isteyenler parti tüzüğünün öngördüğü sayıdan çok daha fazla imza toplayarak olağanüstü bir kongre toplanmasını istediler. Demokratik anlayışa sahip bir yönetici, bu durumda kurala uyar, kongreyi toplar. Toplamadığı gibi, muhaliflerini neredeyse vatana ihanetle suçladı. Siyasetin yargıya gerek duymaksızın çözmesi gereken bir durum, giderek siyasileşen ve dolayısıyla demokrasilerde sahip olması gereken bağımsızlıktan giderek zaten uzaklaşan yargıya havale edildi. Her mahkeme meşrebine göre ve çelişkili, bir kısmının hukuka aykırı olduğu düşünülebilecek kararlar verdi. İdare ise iktidarın temayüllerini demokrasinin gereklerinin önüne koydu. Bariyerler, TOMAlar, çevik kuvvetler. Kongre yaptırılmadı. 

Malumunuz, Cumhurbaşkanımız yargıya nasıl davranması gerektiği konusunda nasihat ediyor. Ana muhalefet liderimiz, mecazi manada olsa gerek, kanlı mücadeleden söz ediyor. Sonuç: Demokratlar olmayınca, demokrasi de olmuyor. Biz ise tavrımızı düzelteceğimize bunu dile getiren Avrupa Birliği’ne ateş püskürüyoruz.  

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
G7 nereye gidiyor? 04 Eylül 2019