Demokrasinin geleceği için yerel basına destek verelim

Garbis KEŞİŞOĞLU
Garbis KEŞİŞOĞLU DÜNYA'DA MEDYA garbis.kesisoglu@dunya.com

Bu yazımızın ana fikri şu: Yaşadığımız şu dijital çağda Türkiye’de hükümetler/devlet yerel basını çok daha fazla desteklemeli. Aksi halde, finansal olanakları zaten sınırlı olan yerel basın dijital alanda yatırım yapmakta zorlanır. O zaman da rekabette büsbütün geriye düşer. Bu da bölge gazeteciliğinin ölümü anlamına gelir. Mahalli renkler kaybolur. Basında tekelcilik güçlenir. Sonuç: Halkın haber alma özgürlüğü zedelenir, yerel güç odaklarının vatandaş yararına denetimi çıkmaza girer. Demokrasi fikri yara alır.

Basından ve demokrasiden söz ederken, tam da şu satırları yazdığımız sırada, aklımıza büyük Atatürk’ün “kulaklara küpe” bir sözü geldi; yaşadığımız günlerde özel anlam kazanıyor: 
“Basın özgürlüğünden doğabilecek sakıncaları gidermenin yolu, yine basın özgürlüğüdür.” 

Ne güzel bir özdeyiş… 
Basın özgürlüğünü genişletebilmenin, yurt çapında kılcal damarlara kadar yayabilmenin yolu da yerel basının güçlenmesinden geçiyor. Peki, ne yapmalı? Nasıl etmeli? 

Yerel basın, dijitale yatırım yapabilmeli 

Dünyadaki uygulamalardan örnekler vereceğiz; ki bu yazının yazılma nedeni yani işlevi de zaten işte bu… Ama önce lütfen geliniz, bir gerçekte birleşelim: Önümüzdeki dönemde dijital olmadan yazılı basın da olamayacak. İçinde bulunduğumuz dijital çağda, geleneksel yazılı basının yerini “Hibrit” gazetelere bıraktığını artık hepimiz biliyoruz. Yani dijital ile yazılı basın harmanlanıyor, paslaştırılıyor; birbirinden güç alıyor. Medyada basarili olmak için sadece gazete basıp dağıtmak artık bir çözüm değil. Tersine, çok maliyetli bir seçenek. Bugün gazetelerin dijitale de yatırım yapmaları kaçınılamaz bir zorunluluk. Güzel de, çapları belli mahalli gazeteler bu yatırım için kaynağı nereden bulacak? İşte bu noktada yerel basının durumu, süratle mercek altına alınmayı gerektiriyor. Bu hassasiyet acilen sergilenemezse, şu amansız rekabet ortamında bölge gazeteciliğinin hızla sararıp sorması ve nihayet ölümü ufukta maalesef mukadder akıbet olarak görünüyor. Şimdi, “Dünya ne yapıyor?” sorusunun cevabına geçebiliriz. 

Basında çeşitlilik için partiler üstü fon desteği 

Medyanın güçlü olduğu ülkelerde, özellikle Kuzey Avrupa’da devlet, mahalli gazeteleri desteklemek, sübvanse etmek için çeşitli fonlardan yararlanıyor. Medyanın en önemli unsurlarından biri hiç kuşkusuz “çeşitlilik”. Mahalli gazeteleri ulusal gazetelerin tahakkümünden kurtarmanın tek yolu, “partiler üstü” bir destek olarak ortaya çıkıyor. Ancak bu şekilde, yani düşük tirajlı gazetelere yapılacak operasyonel ve dağıtım destekleri sayesinde hem medyada çok seslilik yaşatılıyor, hem de yerel basında genç gazetecilere imkanlar sağlanıyor. Ülkemizde bu katkıyı Basin İlan Kurumu, resmi ilanlarla destek vererek sağlamaya çalışıyor. Yeterli mi; hayır… 

Yetse, bu yazıyı neden yazalım? Ama madalyonun öbür yanında toplumumuza özgü bir realite de o ki, sadece devlet ilanı alabilmek uğruna gazete çıkaranlara bile rastlıyoruz! 

Kuzey ve Batı Avrupa’da destek örnekleri 

Ulusal medya yanında yerel basının da çok güçlü olduğu Danimarka İsveç ve Norveç’te, basına katkı çok iyi organize edilmiş durumda.. Danimarka’da Kültür Bakanlığı’na bağlı fona, gazete sahipleri birlikleri ile gazeteci örgütleri de katkı veriyor. Katkı paylarından istifade edebilmek için, gazetenin haftanın 5 günü yayınlanması, ayrıca içeriğinin yarısının politik, kültürel ve sosyal konulara ayrılması gerekiyor. Sadece mahalli haberleri yayınlayan gazeteler de katkı alabiliyor. Gazeteler bu katkıdan bir puanlama sistemine göre yararlanıyor. Sonuçta yılda 7 milyon 200 bin gazetenin dağıtım giderlerinin yüzde 85’i devlet tarafından karşılanmış oluyor. Böylelikle en küçük tirajlı gazeteler bile abonelerine kolayca ulaşabilme olanağı buluyor. 

İsveç’te de Kültür Bakanlığı’na bağlı Basın Sübvansiyonları Konseyi iki türlü katkıda bulunuyor. 

• Birincisi, fiks menü: 134 günlük basın kuruluşu, dağıttıkları 673 milyon gazete için 5 milyon dolarlık bir dağıtım katkısı alıyor. Bu gruba ulusal gazeteler de dahil. 
• İkincisi, daha özel bir mekanizma: İsveç basınında çeşitliliği ve çok sesliliği sağlamak için de, 87 günlük gazeteye yılda 55 milyon dolar tutarında operasyonel katkı sağlanıyor. Katkı payları gazetelerin tirajlarıyla orantılı veriliyor; fakat dikkat, tiraji az olanlar oransal olarak daha fazla katkı alıyor. İsveç ayrıca, diğer bazı Avrupa Birliği ülkelerinde olduğu gibi yüzde 25 yerine eksiltilmiş yüzde 6 KDV oranı uyguluyor. Aynı şekilde Federal Almanya geneldeki yüzde 19 KDV yerine, tüm basına yüzde 7, Avusturya yüzde 20 yerine yüzde 10, İngiltere yüzde 20 yerine yüzde 5, Finlandiya yüzde 24 yerine yüzde 10, İtalya yüzde 22 yerine yüzde 10, İspanya yüzde 21 yerine yüzde 10, İsviçre yüzde 8 yerine yüzde 2.5 KDV uyguluyorlar. Fransa da eksiltilmiş KDV oranlarına ilaveten, tüm gazetelerin dağıtım işini bir kooperatif halinde yürütüyor, yatırım ve kağıt alımlarında destek sağlıyor. 

Türkiye’de neler yapılabilir?

Ülkemizde yerel gazetelerin canlandırılması için ek desteklere ihtiyaç olduğu gerçeği özellikle şu dijital fırtına ortamında apaçık ortada. Ekonominin oldukça güçlendiği merkezlerde yayınlanmakta olan gazetelerin yanı sıra yerel basının güncel dijital imkanlardan yararlanması gerekiyor. Bu amaçla devletin, tamamen partiler üstü bir anlayışla, asla “yandaş-candaş” demeden gazete sahipleri ve gazetecilerin de söz sahibi olabilecekleri bir fon kurması, düşünülebilecek ilk yöntem. Bunun finansmanı icin Basın İlan Kurumu’nun imkanlarından da istifade edilebilir. Devlet ihale ve mahkeme ilanları, devlete ait bir sitede yayınlanır ve her kuruluş bunu kolaylıkla takip edebilir. Basın İlan Kurumu, tahsil edeceği ilan bedellerinin, önemli bir kısmını mahalli gazetelerin desteklenmesine, çalışan gazetecilerin mesleki eğitimlerinin artırılmasına harcayabilir. İnternet konusu için, ülkemizdeki Türk Telekom, Turkcell, Vodafone, Avea gibi komünikasyon firmaları da, mahalli gazeteler için ortaklaşa bir fon kurup yerel basına çok az bir bedel karşılığında hızlı internet imkanı sağlayabilir. Bu noktada devletin katkısı da gündeme gelebilir. 

Tabii en önemlisi, yerel basın temsilcileriyle düzenlenecek geniş katılımlı toplantılarla onların görüş ve önerileri alınıp hayata geçirilebilir. Yerel gazeteler, demokrasisi ile övünen gelişmiş ülkelerde medyanın bel kemiğini oluşturuyor. Biz de eğer demokrasimizin geleceğine çok verimli bir yatırım yapmak istiyorsak, yerel basınımızı güçlendirmenin yollarını bir an önce bulalıyız.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar