Devlette liyakat esaslı görevlendirmeye dönmek...

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan osman.arolat@dunya.com

15 Temmuz darbesinin ardından kamuda ağırlıklı olarak Silahlı Kuvvetler'de emniyette, milli eğitimde on binlere varan görevden almalar için listelerin hazır olduğu açıklamaları birbirini ardından gündemde yerini alıyor. Darbe girişiminin ardından, kısa bir sürede kamuda görevden alınanların sayısının 49 bin 321’e  ulaştığına tanık olduk. Bütün bakanlıklarda ve kamu kurumlarında listeler üzerinde çalışmalar yapıldığı, kamuda görevden almaların 100 bin rakkamını aşacağı yolunda değerlendirmeler yapılmaya başlandı. 

Milli Eğitim Bakanı Ismet Yılmaz, "Yeni çıkan durum karşısında kamu görevlilerinden ilişiği kesilecek öğretmenlerin yerine bu yıl öğretmen alımı yapacağız. 2016 yılında sözleşmeli ve mülakatla öğretmen alacağız. Açığa alınan öğretmen sayısı ve özel okullar devlete geçtikten sonraki ihtiyaç olan öğretmen sayısı kadar öğretmen alınacaktır. Bu da 20 binin üzerinde bir rakam demektir. Bu rakam ilerleyen süreçte kesinleşecektir” açıklamasını yaptı. Yılmaz’ın bu açıklamayı yaptığı güne kadar darbe sonrası  geçen bir haftalık sürede görevden alınan öğretmen sayısı 21 bin 29’a ulaşmıştı.

Yapılan açıklamalarda, Başbakanlık, Maliye, Enerji ve Gümrük bakanlıklarında, BDDK, Diyanet ve MİT gibi hemen her kurumda görevden alınmalarla ilgili ilk rakamlar açıklanırken, görevden alma konusunda yeni listelerin hazırlanmakta olduğu bilgileri de yer alıyor. 

Bu tablonun ortaya çıkması sonrasında, kamuda göreve alınmadaki sınavlarda da ve FETÖ üyelerinin üst görevlere yükselmelerinin sağlanması yönünde yıllar yılı yapılan kayırmalar, haksızlıklar, sahtekarlıklar konusunda birbiri ardından itiraflar, şikayetler, savcıların açıklamaları gündeme geldi.

Eski askeri savcılar ve görevden alınmış polis şefleri, bu konuda yıllardır yaptıkları şikayetlerin, üst makam görevlilerince ve siyasilerce dikkate alınmadığını çıktıkları televizyon programlarında anlatmaya başladılar. Hangi makamlara hangi şikayette bulunduklarını anlatırlarken, bu tutumları nedeniyle mağdur edildiklerini, görevden alındıklarını, hapis yattıklarını gündeme getirdiler.

Bu, içinde bulunduğumuz durum, kindar bir tutum izlemeden darbecileri hukuk içinde yargılamaktan bizi uzaklaştırmamalı, görevden alınmalarda da  toptancılıkla değil, tek tek somut sonuçlara göre hareket edilmeli. 

Doğaldır ki 15 Temmuz darbe girişimi, kamuda önemli kadro boşalmalarına yol açacaktır. 2016  Mayısı'ndaki açıklamaya göre ülkemizde 2 milyon 777 bin kamu personelimiz vardır. Eğer tahmin edildiği gibi 15 Temmuz darbe girişimi sonrası 100 binin üzerinde kamu personelinin ilişkisi kesilirse, kamuya toplam personelin yüzde 5’i kadar yeni personel alımı yapılması ve üst görev ataması gerekecektir.

Bu görevlendirmenin sağlıklı yürütülmesi için, hızla bugüne kadarki alımlardaki hataların ne olduğu tespit edilmeli, gerekirse yeni işe alım kriterleri belirlenmelidir. Bir üst göreve atanmaların tek kriteri ise “liyakat” olmalıdır. Görev yükselmelerinde “liyakat”, görevde başarı dışında hiçbir unsurun etkisi olmamalıdır.

Devlette görevlendirmelerde liyakat dışında hiçbir unsur olmaması, yarının en önemli ilkesi olmalıdır.

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar