Dijital fırtınada basın için son yedi kurtuluş reçetesi

Garbis KEŞİŞOĞLU
Garbis KEŞİŞOĞLU DÜNYA'DA MEDYA garbis.kesisoglu@dunya.com

2015'in başlarında medyanın genel durumuna bir göz atacak olursak, haber üreticilerinin yaşamsal önemde gelişmelerle karşı karşıya olduklarını görebiliriz. Ama bu kuvvetli beklentilere geçmeden önce yakın geçmişe kısa bir göz atarsak rahatça söyleyebiliriz ki 2014, medya tarihinde bir “dönüm yılı” oldu: Dünyada akıllı telefon ve tablet kullanımı beş kat arttı. Amerika'daki yetişkinlerin yarısı, haberleri gazete yerine tablet ve akıllı telefonlardan takip etmeye başladı.

Teknolojik gelişmelerin izini sürdüğümüzde net biçimde şunu görüyoruz: Haber ve reklamlar önümüzdeki süreçte kapsamlı bir transformasyon geçirecek. Peki, içerik üreticileri buna hazır mı? Biz üzerimize düşeni yapalım ve alarm zillerini çalarak medyadaki yeni “kıyamet alametleri”ni ve önlemlerini sıralamaya başlayalım. 

1- Donanımlı gazetecinin önemini gör

Bir kere, gazeteciler için artık klavye ile yetinme dönemi kapanacak; basın mensupları mesleğin her alanında video da hazırlamak konumunda olacaklar. Yine gazeteciler, “Benim işim yazıyla, gerisine karışmam” diyemeyecek ve medyanın ekonomik yönü ile de yakından ilgilenmek mecburiyetinde kalacaklar; çünkü yoğunlaşan teknolojik rekabetle gazete ekonomisi tüm çalışanların gözetmesini/hesaba katmasını gerektirecek kertede önem kazanacak .

Bugünün medyasında, iş planlarının değişmesi, yayın müdürlerinin gazetelerin ve
web portallarının ekonomileriyle ilgilenmelerini, yönetimle birlikte çalışmalarını
gerektiriyor. Böyle olunca da, zaten 'stres yoğun' bir işkolu olan gazetecilik mesleği, layıkıyla kotarılması ek özel beceriler isteyen daha da zorlu bir alan haline gelecek. Bu sürecin doğal uzantısı olarak da gazetecilerin önemi artacak ve “gazetecisiz medya”çığırtkanlarının yanılgısı uzak olmayan bir gelecekte bütün fecaatiyle ortaya çıkacak. 

Tasarruf elbette şart ve kadro şişkinliğine de kuşkusuz gerek yok, fakat gazetelerin gazetecilerle çıkıp yaşayacağı da herhalde unutulmamalı; gazeteciler tasarruf skalasında son kalem olmalı.
Altını çizelim: Kaliteli ve donanımlı gazeteciye bugünkünden çok daha fazla ihtiyaç duyulacak. 

2- Silikon vadisi etkisini yanına çek

Medyanın önemli bir sorunu da günümüzde Silikon Vadisi mühendislerinin ön plana çıkmakta olmaları… Tam buraya bir mim koyalım: Artık “Gazeteleri gazeteciler yapar” demekle yetinemiyoruz! Hayır, Silikon Vadisi mühendisleri, ortaya koydukları yeni teknolojilerle medya dünyası üzerinde giderek daha etkili bir güç haline geliyorlar. Konuyu açalım…

Bugünkü basın , hangi haberin hangi tüketici grubuna ulaşması gerektiği konusundaki kontrolünü neredeyse kaybetmiş durumda… Bu bağlamda medya, geleneksel haber üreticilerinden, Silikon Vadisi’ndeki özel şirketlerin etki alanına kayıyor. 

Bu şirketler, haber üretiminde hiçbir sorumluluk taşımıyorlar, özgür basın konusunda asla katkıda bulunmuyorlar, ama açtıkları yeni sosyal medya kanallarında giderek artan bir etkinlikle “vatandaş gazetecileri”nin gündem yaratmalarını sağlıyorlar. Etik bakımından da kimseye karşı sorumluluk duymayan bu yazılım firmaları, aynı zamanda reklam gelirlerinin basın yerine kendi firmalarına kaymasına önayak oluyorlar. Evet adil görünmüyor, fakat somut gerçeklik böyle.

3- Sosyal medyadan daha iyi faydalan

Google, Facebook, Linkedin gibi teknoloji firmaları, basına göre yeni tüketicilerin eğilimlerini daha yakından tanıyor ve hangi grubun neyi ne zaman istediğini çok iyi biliyor. Aynı şekilde reklam verenlerin de kimlere ulaşmak istediklerini kestirmek konusunda oldukça mahirler. İki taraf arasında bir tür “aracılık hizmeti” sağlıyor ve giderek –basın aleyhine- daha başarılı oluyorlar. Geleneksel medya, bu gelişmeleri okumakta geç kalmanın bedelini maalesef çok ağır ödüyor ve korkarız ödemeye de devam edecek. Aslında dijital mühendislik ile gazeteciliğin kültürleri çok değişik… Aynı iş modellerini paylaşmayan farklı dünyaların insanları… Hakimiyet artık mühendislere geçtiğine geçmekte olduğuna göre… Gazete sahiplerinin ve gazetecilerin bu kaçınılamaz gerçeği bir an önce fark ederek teknoloji üreticileriyle uyum halinde, onların gerisinde kalmadan, tam tersine onların üretimlerinden tam zamanında faydalanarak “birlikte” iş geliştirmeleri gerekiyor. 
Yoksa… Vahim olur, demekle yetinelim.

4- dijital ile yazılı gazeteciliği uzlaştır

Katıldığımız uluslar arası medya toplantı ve seminerlerinde bu işin uzmanı tüm içerik üreticileri aynı noktada buluşmuş durumdalar: Dijital ile basılı gazetecilik, at başı birlikte götürülmek durumunda. İkisini de kıl payı bile ihmal etmeyecek ve en yeni teknolojilerden yararlanıp aralarında paslaştıracaksınız. Haber merkezlerinizde ve yazı işlerinizde her iki alandaki görevlileri birlikte, yardımlaşarak çalıştıracaksınız.

Bu işin sürdürülebilirliğinin başka çıkar yolu yok!

Bir örnek, dijital gazeteciliğin dünyadaki öncüleri arasında bulunan Norveç’in Schibsted grubunun sancak gemisi “Aftenposten” gazetesinden… son dönemde dijitali ön plana almasına rağmen, basılı gazeteyi de hiç ihmal etmiyor. Burada bir parantez açarsak, tabii gazetelerin mutlaka gözetilmesi gereken bir handikapı var: Önemli haberler artık dijital portallarda anında tüketiciye sunulmuş oluyor. Tabii sosyal medya da haberler için yeni bir "dağıtım ağı” haline gelmiş durumda.
İşte bu kritik noktada “Aftenposten” örnek bir çaba içinde… Madem ki haberin ilk hali dijitalde okura sıcağı sıcağına sunulmuş durumda, o halde yazılı nüshanız için o haberi “farklı yönleriyle araştırıp işleyerek” hazırlamak gayreti içinde olmalısınız. 

5- Gazeteni bayat haberler mezarlığı yapma

Yoksa dijitalde verdiğiniz haberi ertesi gün aynı başlık ve içerikle bu kez gazetede sunarsanız, tabanca yerine bayat haberle intihar etmiş olursunuz! Bu “trajedi”nin örneklerine bizim basın kuruluşlarımızın internet ve basılı sayfalarında maalesef sıkça rastladığımızı üzülerek belirtelim. Sayın editörler lütfen bu aymazlığa artık bir son versinler ve dileyelim ki gazetelerini bayat haberler mezarlığı olmaktan bir an önce kurtarsınlar. Tabii bu noktada asıl önemli görev gazete yönetimlerine düşüyor: Dijital öne çıktı, yazılı basının geleceği yok” ön kabulü ile gazeteciliği ve gazetecileri önemsemezlik yapmayacaksınız, tersine haberciliğinizi geliştirmenin, derinleştirmenin ve artık yalnız zamanla değil, aynı zamanda teknoloji ile de yarışmanın yollarını arayacaksınız.

6- Marka değerini saygın habercilikle koru

Bunu yapmak zorundasınız, çünkü “marka”nızı koruyabilmenizin tek yolu iyi ve saygın habercilikten geçiyor. Olayların görünen yüzüne dijitalde zaten tanıklık ediyoruz, o halde yazılı nüshanızda o olayları görünmeyen yüzleriyle, perde arkalarıyla da yansıtacak koşulları mutlaka var etmelisiniz. Araştırılmış konular, özel haberler… 

İyi gazeteciler olmadan bunlar elbette olmaz. Ve tabii, bu hakkıyla işlenmiş haberlerin iyi bir dizaynla takdimi... İyi bir dizayn, hiç kuşkusuz iyi bir haberin önemini artırır, fakat hiç unutmayalım ki haber iyi değilse, en iyi dizayn bile o kalitesizliği kamufle edemez.

7- “mobil” oyuncularla takım çalışması yap 

Sonuç olarak artık gazetecilik ve teknoloji el ele, iç içe… Hem rakip, hem dost…

Bu bağlamada, özellikle “Mobil” editörlerin gazeteciliğin yanında teknolojiyi de iyi bilmeleri gerekiyor. Ayrıca her platformda, hangi içeriğin ne şekilde kullanılacağına doğru karar vermek belirleyici önem taşıyor. Haberin akıllı telefon, tablet, online ve basılı gazetede koordinasyon içinde nasıl verileceği, gazetecilik mesleğinin birincil öncelikleri arasına girmiş durumda.

Bu yüzden Amerikan üniversitelerindeki gazetecilik fakültelerinin müfredatında değişikliklere gidilerek profesörlerin de dijital teknoloji konusunda eğitimden geçirilmelerine başlandı.

Artık klasik, her şeyi bilen, her kararı kendi başına veren genel yayın müdürleri döneminin kapandığını görmek gerekiyor. “Takım çalışması” bugün çok daha önde. Takımın santrfor mevkinde gerçi gene gazeteciler var, ama ilk 11’de ve hem de orta sahada “Mobil elemanlardan” yararlanmak zorundasınız.

Aksi halde - gene aynı noktaya geliyoruz- küme düşmek mukadder!

Video sunumu ağırlık kazandı

2014'ün önemli medya olaylarından biri, Hollanda'nın en büyük gazetesi “De Telegraaf”in tabloid e dönüşmesi oldu. 1893'te kurulmuş olan ve Hollanda'nın en büyük haber yayıncısı Telegraaf Medya Grubu tarafından yayınlanan bu yanilikçi gazete, İskandinav gazeteleri gibi, tamamen yeni bir dizaynla tabloid boyu seçti. De Telegraaf bazı gazetelerin yaptığı gibi, mevcut gazeteyi tabloid boya indirmek yerine, her sayfayı baştan dizayn etme yolunu seçti. Haber merkezini de yeniden yapılandırdı. Haber merkezinde monitörlerle gazetecilerin her an sosyal medyayı takip etmeleri ve böylelikle tüketicilerin gazete ile kaynaşması sağlandı. De Telegraaf da İskandinav gazeteleri gibi web portallarında videoya öncelik veren De Telegraaf, Hollanda'da video sunma bakımından You Tube’dan sonra ikinci sıraya yükseldi.

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar